Kadın çalışanları tarafından hazırlanan Bloomberg Businessweek Türkiye 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Özel Sayısı'na ücretsiz ulaşabilirsiniz!

Kurumsal liderlik pozisyonlarında cinsiyet eşitliği oluşturulması hâlâ kritik bir konu ve dünya üzerinde yönetim kurullarındaki koltukların yalnızca yüzde 20’sinde kadınlar oturuyor.

L’Oréal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık konularını kurumsal kültürün merkezine koyarak, uzun vadeli stratejilere dönüştürüyor.

“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiği şeyleri kazanmasıyla yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur.” - Mustafa Kemal Atatürk

Kadınların iş dünyasındaki temsili giderek artış gösterse de; bugün hala finansman bulma, üst düzey pozisyonlara erişim, cinsiyete yönelik önyargılar, eğitim ve bilgi eksikliği, iş-aile dengesini sağlama gibi pek çok konuyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Eşit fırsatlara sahip olması için yapısal değişiklikler şart…

Sayıları milyonları buluyor. Aralarında hastalandığımızda ilk müdahaleyi yapan sağlık görevlileri de var en sevdiğimiz kolyeleri süsleyenler de... Şirketlerin verdiği bilgisayar ya da motor parçalarının birleştirenler de var metal fabrikalarında kaynak ustası olarak çalışanlar da... Onlar en yaşamsal alanların bir o kadar zor olan işlerini yapan görünmez kadın kahramanlar...

Kadınların siyasi ve kamusal alanda yer alması toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından kritik önem taşırken, Türkiye’deki siyasi partilerin kadın temsiliyeti konusunda katetmesi gereken uzun bir yol var. TBMM’de toplam milletvekili içerisinde kadın vekillerin oranı yüzde 20’nin altında seyrediyor. Dünya Bankası’na göre, kadınlar şu anda dünya çapında erkeklerin yasal haklarının üçte ikisinden daha azına sahipken, erkekler ve kadınlar dünyadaki hiçbir ülkede yasal eşitliğe sahip değil…

*Bana ihtiyacım olan ölümleri ver ki yaşayabileyim. - Clarissa P.Estes Yüzyıllar boyunca yetenekleri ve potansiyelleri göz ardı edilerek ekonomik sistemin dışında bırakılan, eğitime erişimleri sınırlı olan, karar mekanizmalarına dahil edilmeyen ve finansal bağımsızlıkları ellerinden alınan kadınların yeni çağda yükselişini görüyoruz, ancak bu yükseliş hâlâ dikenli bir yolculuk. Cam tavanlar, maaş eşitsizlikleri ve toplumsal yargılar, kadınların hak ettikleri yerlere ulaşmasını zorlaştırmaya devam ediyor. Tüm bu engellere rağmen kadınlar, kendi yollarını çizmek ve ekonominin güçlü bir parçası olmak için mücadele etmeye devam ediyor ve edecekler.

Ekonomik gerçeklikler de kadınların istihdama katılımını artırmak gerektiğini ortaya koyarken süreci hızlandırma için yedi önemli adım.

Yaşanan değişimlerle kadınlara daha fazla eğitim imkânı verilmiş, ilgili alanda yeni hukuki düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen, Türkiye’de kadınların işgücüne katılımı, erkeklere oranla hala çok düşük seviyelerde.