Çin, küresel ekonomik sisteme entegre olması sonucu son 40 yılın başarı hikayesi olarak öne çıktı. İç piyasaya mal üreten ekonomik rejimi 1980 yılında terkederek dış dünyaya üretim modeline geçen Çin, aynı zamanda yabancı yatırımların da yeni adresi oldu.
Ne var ki, 40 yılda yaşanan bu hızlı yükseliş, gelir adaletsizliği, yolsuzluk ve verimsiz yatırımları da beraberinde getirdi. Kıyı şehirler zenginleşirken iç kesimle aradaki gelir farkı açıldı. Kimsenin oturmadığı hayalet şehirler konut balonunun önünü açarken, tek çocuk politikası demografisinin hızla yaşlanmasına neden oldu.
Gelir adaletsizliği, konut piyasasındaki zayıflık, yolsuzluk ve baskıcı rejim ülke içi huzursuzlukların yükselmesine neden oldu. Çin hükümeti yavaşlayan ekonomiyi canlandırmaya çalışırken, tüm ülkeyi ayağa kaldıracak cephanesi bulunmuyor. Başkan Xi Ping, devlet kadrolarında kalifiye ve rejime sadık personel değişimi yapmak istiyor. Paradoks ise burada başlıyor, çünkü Xi’nin istediği iki özelliği bir arada taşıyan insan kaynağı Çin’de oldukça sınırlı.
Ekonomik başarısının yanı sıra askeri olarak agresifleşmesi nedeniyle ABD ve Çin hükümeti arasında ipler 2016 yılından beri geriliyor. Donald Trump döneminde başlayan gümrük savaşları giderek şiddetlendi ve diğer ülkelere de yayılıyor. Pandemi döneminde görülen kapatma vakaları, tedarik zincirinde yoğunlaşma riski farkındalığına neden oldu. Çözüm olarak üretim Hindistan, Filipinler, Güney Kore ve Sri Lanka gibi Asya ülkelerine kaydırıldı.
ABD’nin başını çektiği Anglosakson ittifakı, Çin’in kara gücünü dengelemek için Hindistan ile ticaretin yanı sıra askeri işbirliği de geliştiriyor. Dünyanın en büyük ekonomisi ve yeni süper gücü olma yolunda hızla ilerleyen Çin, Rusya ve İran ile geliştirdiği ittifak nedeniyle de Batı Dünyası’nı rahatsız etmiş durumda. “Bir Kuşak Bir Yol” projesi ile küresel meydan okumanın ekonomik adımı atılırken, enerji bağımlılığında Malakka Boğazı’na alternatif yaratıldı. Söz konusu proje, ABD’nin İran politikalarının şekillenmesinde de önemli bir rol oynuyor.
Enerji fiyatlarında yaşanan yükseliş Çin’in ucuza üretim gücünü zayıflatırken, küresel bazda düşen talep ihracat rakamlarına olumsuz yansıyor. Son gelen İmalat ve Hizmet verileri ekonomik kırılganlığın devamına işaret ediyor. Aralık ayında İmalat PMI 49’a gerileyerek (Beklenti 49,6, Kasim 49,4) daralma bölgesinde, Hizmet ve İnşaat PMI verisi de 50,4 ile oldukça zayıf. (Beklenti: 50,5, Kasım: 50,2)
Yabancı yatırımlar ise hızla gerileyerek son 25 yılın en düşük seviyesine indi.
1980’li yıllardan beri altın bir çağ yaşayan Çin ekonomisinde “en iyi” geride kalmış görünüyor. Benzer durum, 40 yıllık döngüler halinde daha önce ABD, İngiltere ve Japonya’da gerçekleşti. İç savaş sonrası 1890 yılında üretime ağırlık veren ABD, 1910 yılına gelindiğinde dünya üretiminin yarısını gerçekleştiren ekonomik bir deve dönüştü. “Birinci Dünya Savaşı” ve “1929 Büyük Buhranı” ile başlayan küresel yavaşlama ABD mallarına olan talebin düşmesine ve ülkenin ekonomik krize girmesine neden oldu.
İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD ağırlıklı üretim yapmaya başlayan Japonya, yeni ekonomik güç konumuna yükseldi. 1990’lı yıllarda ABD tarafından Japon mallarına uygulanan politik bariyerler Asya Kaplan’ının büyük bir durgunluk dönemine girmesi ile sonuçlandı. Jeopolitik tarafta ise yakın dönemde ABD ile en büyük mücadele Tayvan üzerinden gerçekleşecek. 13 Ocak’taki Tayvan seçimleri oldukça önemli.
Öte taraftan İran’a ait Alborz savaş gemisi Babulmendep Boğazı’nı geçerek Kızıldeniz’e girdi. Kızıldeniz, Yemen Körfezi ve Umman Körfezi’ndeki savaş gemisi sayısındaki yoğunlaşma bölgede riskin giderek yükseldiğine işaret ediyor. ABD, İngiltere ve Hindistan’dan sonra İran da bölgeye savaş gemilerini yolluyor. İran’la olası bir sıcak temas Rusya ve Çin’in de müdahil olmasının önünü açacaktır. ABD, İran’ı Çin’in Orta Doğu’ya uzanan eli olarak görüyor ve bu eli kesmek için her yolu deneyecektir.
EDITÖRÜN NOTU: 80’li yılından bu yana büyüme sergileyen Çin’in 37 büyüme performansı konut piyasalarındaki sıkıntılar, uluslararası ticartteki belirsilikler ve demografisindeki değişiklik nedeniyle önümüzdeki yıllarda daha yavaş kalabilir.