Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Teknoloji

Asya’da Bayrak Değişimi: İnovasyonda Rekabet ve Elektrikli Araç Ekosistemi
Asya’da Japonya bir zamanlar küresel teknoloji inovasyonuna öncülük ediyordu. Nasıl bu kadar geride kaldı sorusu bir yana, Çin ile bayrak değişimi, otomotiv sektöründeki dönüşüm ve teknolojinin neler getirdiğini incelemek geleceği görmek ve planlama açısından oldukça önemli.
  • 1 Kasım 2024 00:51
  • Koray Öztopçu
Asya’da Bayrak Değişimi: İnovasyonda Rekabet ve Elektrikli Araç Ekosistemi

Japonya’nın teknolojik değişim adımlarında, 1980’den sonra yaşadığı uzun ve zorlu ekonomik uyumun etkileri yer alıyor. 1980’lerde ve 1990’larda Japonya’da neler olduğunu ve ülkenin uyum sağlamasının neden bu kadar zor olduğunu anlaması önemlidir.


Japonya’nın teknolojik hamlesi oldukça başarılıydı. 1990’lı yılların en önemli endüstrilerinin çoğunda teknolojik liderliğini korudu ve hatta genişletti. 1990’dan sonraki dönemde Japonya, dijital kamera endüstrisini, 3G’yi, kameralı telefonları, lityum-iyon pil endüstrisini, hibrit otomobil endüstrisini, hizmet sektörünü yarattı. Robotlar ve yüksek performanslı ürünler bu mimaride önemli yer edindiler.


2.Dünya Savaşı sonrası yatırım hamleleri


Kırk yıl önce, Japon hükümetinin savaş sonrası ekonomik büyüme hamlesindeki uygulamalı rolü için “kalkınmacı devlet” terimi kullanılırken, büyük şirketler ve bürokrasi ile birleştiren adımlar iyi tasarlanmış kamu altyapısı ve yükselen ekonomik başarıya yönelik istihdam yarattı. Batı bunu “Japan Inc.” olarak incelerken, rekabetten ziyade hükümet liderliğinde kamu-özel ortaklığı görülüyordu. Dönemin teknoloji devi olan Japon şirketi tarafından üretilen ve ulaşım ağına entegre edilen Tokyo metrosu ve ona eşlik eden taşıma teknolojisi gibi sistemler dönemin teknoloji devrimini de doğurdu.


Devlet destekli inovasyon çok etkiliydi çünkü belirsizliği azalttı. Ancak yeni nesil yazılım girişimcileri dünyanın başka yerlerinde inovasyona öncülük etmeye başladığında, Japonya’nın kendi özel sektörü bunu takip etmekte zorlandı.


Japon otomotiv endüstrisi ve elektrikli araçlar


Her ne kadar Amerikan işbirliği ve Japonya’nın kontrolü dışındaki olaylar (Kore Savaşı gibi) rol oynamış olsa da Japon hükümetinin otomotiv endüstrisine sürekli desteği bu başarıyı mümkün kıldı. Bu destek, sübvansiyonlar, sözleşmeler ve krediler gibi doğrudan ve parasal olan türleri içeriyordu; ancak aynı zamanda bağlantıların kolaylaştırılması, yakıt verimliliğinin düzenlenmesi veya binek araçların teşvik edilmesi gibi yönlendirici olan türleri de kapsıyordu. Ve tartışmasız en önemli hükümet desteği biçimi hem yabancı rakiplerden hem de asi sendikalardan korunmaktı.


Otomotiv seri üretiminin devleri olan Japon otomobil üreticileri, elektrikli araç yarışında geride kaldı. Gelişmekte olan Çinli, Amerikalı ve Koreli otomobil üreticilerine baktıklarında, ilerlemenin en iyi yolunun birleşmek olduğunu fark ettiler. Şimdi bir koalisyon Toyota tarafından yönetiliyor. Diğeri Honda tarafından yönetiliyor. Bununla birlikte Japonya’nın tüm otomobil endüstrisi iki gruba dönüştü.


Elektrikli araç ekosisteminde yazılım en önemli unsurken, batarya yönetimi, güç elektroniği, gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS), bilgi-eğlence sistemi ve daha fazlası dâhil olmak üzere hemen hemen her işlev için büyük ölçüde yazılıma bağımlıdır. Elektrikli araç üreticileri, örneğin Amerikalı lider şirket yazılım konusunda uzmanlaşırken, küresel olarak elektrikli araç endüstrisine hâkim durumda. Japonya’nın otomobil üreticileri bu teknolojik gelişmeyi yakalayamadıklarından yazılım konusunda gerçekten başarılı değiller.


Büyük Japon araç üreticisi, satış hacimleri açısından dünyanın en büyük otomobil üreticisi olmaya devam ederken, elektrikli araçlarda farklı bakışları sebebiyle Çin’in gelişen otomobil üreticileri ve diğerleri dünya hâkimiyetini gözetliyor ve bunda büyük ölçüde başarılı oluyorlar. Japon otomobil üreticileri, kaybedilen bu avantajın bir kısmını geri kazanma çabası içinde, bunun için gidilecek yolun da ekip oluşturma olduğunu düşünüyor.


Şimdi elektrikli araçlar ve alternatif yakıtlarla çalışan yeni nesil yanmalı motorlar geliştirmek için Japon şirketleri güçlerini birleştiriyor. Bazı Japon şirketleri de yazılım, elektrik mimarileri, elektrikli araç bileşenleri ve daha fazlasına hâkim olmak için bir araya gelerek bir ortaklık kurdu.
2000’lerden sonra Japonya, dünyanın önde gelen endüstrilerindeki o teknolojik hamlede gecikince yeni endüstriler yaratmaya yönelik sanayi politikasında biraz geride kaldı.


Asya’dan gelen Çin’li elektrikli araç fırtınası


Çin’in elektrikli araç pazarındaki mevcut hâkimiyetinin derin kökleri esasında 1990’lara kadar gidiyor. Esas atılım ise 2000’li yılların başında, gelişmiş bir otomobil endüstrisine sahip olmasına rağmen, geleneksel içten yanmalı motor yapımında üstünlüğe meydan okuma konusunda neredeyse imkânsız bir görevle karşı karşıya olduğunu fark etmesi ile oluşuyor. Üretilen araçlar ABD, Almanya ve Japonya’daki üreticiler tarafından beğenilirken, bu üreticiler aynı zamanda hibrit araçlarda da lider konumdaydı.


Bu nedenle Çin, tamamen elektrikli araçlara odaklanmak gibi alternatif ve yüksek riskli bir yaklaşımı benimsedi, teknolojik adımlarını tamamladı ve bunun karşılığını aldı. 2001 yılında hükümet, ülkenin üst düzey ekonomik stratejisini belirleyen beş yıllık planında elektrikli araç teknolojisini öncelikli bir bilim araştırma projesi haline getirdi. Daha önce Almanya’da Audi’de mühendis ve elektrikli araçların şampiyonu olan, 2007 yılında Bilim ve Teknoloji Bakanı olarak atanan Wan Gang‘ın atanması ile daha da hız kazandı.


Çin hükümeti ayrıca birçok yerli elektrikli araç üreticisine doğrudan sübvansiyon sağlarken, yerel elektrikli araç veya batarya üreticilerine de destek veriyor.


Çin sektördeki inovasyona destek sunarken, toplu taşımaya odaklanarak, 2010‘dan itibaren halk otobüsleri, servisler ve diğer ulaşım modelleri için sözleşmeler yaparak sektörün gerçek dünya test verilerinin yanı sıra değerli gelir elde etmesine de yardımcı oldu. Şehir içi otobüs filosunun tamamen elektrikli hale getirilmesi için teşviklerde bulundu.


Değişen ekosistemin mimarı: Teknoloji ve inovasyon


Teknolojik ilerlemenin genel ekonomi için yeterince büyük teknolojik atılımlara ve verimlilik kazanımlarına yol açacağı, arz tarafının büyümesinin rekabette oluşan yeni ekosistemde talebin daha da hızlı büyümesini sağlayacak faktör olması son gelişmelerle kanıtlanıyor.


İleri teknolojiye yönelik sanayi politikasını genişletme stratejisini benimseyen ülkeler uzun vadeli rekabet gücünü artıracak, bu gelişmeleri inovasyonlarla da destekleyerek teknolojik açıdan gelişmiş sanayilerin oluşmasına imkân sağlamaya devam edecek.


Yeni teknoloji geliştirmeye yönelik yoğun arz yönlü odaklanmanın kaçınılmaz olarak işe yarayacağı bir dönemdeyiz. Bu inovasyon ve teknolojik adımları atan ülkeler otomotiv ekosistemde lider olacaklar.



Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bodrum Cup Dünyaya Yelken Açacak
Bodrum Cup Dünyaya Yelken Açacak
Son iki yıldır “Maximiles Black The Bodrum Cup” adıyla düzenlenen ve her yıl Ekim ayının üçüncü haftasını bir yelkenli şenliğine çeviren yarışlar Ekim ayının tamamını kapsayacak bir denizcilik festivaline dönüşüyor.
Otomotiv İhracatında Oyun Planı Değişecek mi?
Otomotiv İhracatında Oyun Planı Değişecek mi?
Avrupa pazarındaki yavaşlama, finansmana erişimde yaşanan zorluklar ve düşük seyreden döviz kurları gibi zorluklara karşın otomotiv endüstrisi ihracatta rekor kırmaya hazırlanıyor.
Palyatif Bir Kavram Olarak Yakınlardan Tedarik (Nearshoring): Aslanlar Sofrasından Artık Kapmak…
Palyatif Bir Kavram Olarak Yakınlardan Tedarik (Nearshoring): Aslanlar Sofrasından Artık Kapmak…
Nearshoring bir takım palyatif faydalar sağlayabilir ancak asıl soru bunun sürdürülebilir bir strateji olup olmadığıdır.
‘Fentanil Aşısı’ Uzak Bir İhtimal Ama Buna Değebilir
‘Fentanil Aşısı’ Uzak Bir İhtimal Ama Buna Değebilir
Üzerinde çalışılan aşılar opioid bağımlılığını tedavi etmeyecek ama kazara yaşanan aşırı doz ölümlerin çoğunu önleyebilir.
Hayat Kurtaran Tedaviler Neden Rafa Kaldırılıyor?
Hayat Kurtaran Tedaviler Neden Rafa Kaldırılıyor?
DNA’nın değiştirilmesinin oyunun kurallarını değiştirmesi gerekiyordu. Ancak ilaç şirketleri ve Wall Street, üretimi pahalı olan tedavilerden geri çekiliyor ve ebeveynleri araştırmaları kendi başlarına finanse etmek zorunda bırakıyor.
BYD Küresel Elektrik Araç Piyasasına Meydan Okuyor
BYD Küresel Elektrik Araç Piyasasına Meydan Okuyor
Çinli elektrikli otomotiv devi, otomobilleriyle pazarlara akın ederken, ABD hızla büyüyen markayı dışarıda tutmak için elinden geleni yapıyor.
Zirvesine Hasret Hisseler
Zirvesine Hasret Hisseler
Borsa İstanbul’da yılın ilk yarısında rekorlar kıran hisse senedi fiyatları, temmuz ayından bu yana devam eden düşüş trendi ile yatırımcısına zirveleri mumla arayacak, üzerine şiirler, mektuplar yazdıracak duruma geldi.
Sermaye Piyasalarında İki Yüzü Keskin Bıçak: Yapay Zeka
Sermaye Piyasalarında İki Yüzü Keskin Bıçak: Yapay Zeka
Yapay zeka ve algoritmalar, finansal piyasalarda hızlı ve doğru bir şekilde karmaşık işlemleri gerçekleştirme potansiyeline erişti. Peki bu ne kadar iyi?
İkinci Trump Dönemi Küresel Ekonomiyi Kökten Değiştirebilir
İkinci Trump Dönemi Küresel Ekonomiyi Kökten Değiştirebilir
ABD’de 5 Kasım’da yapılacak 60. Başkanlık seçim süreci tüm dünyada yakından izleniyor. Küresel ekonominin neredeyse dörtte birini temsil eden ülkede, Donald Trump’ın yarışı Kamala Harris’in çok az farkla önünde götürdüğü belirtiliyor. Peki Amerika’daki başkanlık seçimi dünya ticareti için ne anlama geliyor? ABD başkanlık seçimlerinin küresel ekonomi ve ticarete etkileri neler olacak?
Piyasalar Kırmızı ile Mavi Arasında
Piyasalar Kırmızı ile Mavi Arasında
Amerikan seçimleri asla sadece Amerika’nın değil, global ekonomik dinamiklerin de bir parçası ve bu her bir yatırımcının göz önünde bulundurması gereken bir gerçek. 2024 seçimleri, sektörlerin geleceği üzerinde büyük bir etkiye sahip olacak. Seçimlerin yalnızca siyasi değil, ekonomik sonuçlar doğuracağı açık. Önümüzdeki günler, sadece ABD ekonomisinin değil, dünya ekonomisinin yönü açısından kritik bir dönüm noktası da olacak.
İşsizlik Dibi Gördü
İşsizlik Dibi Gördü
İşveren tarafında işçilik giderlerinin toplam giderler içindeki payının hızla yükseldiği bir seneyi geride bırakırken istihdam artırmak bir yana işsizliğin artmasının önüne geçmek gerekiyor.
Ücretlendirme Uygulamalarında Şeffaflık Artıyor
Ücretlendirme Uygulamalarında Şeffaflık Artıyor
Üst düzey yöneticilere ödenen ücretlerin açıklanması sermaye piyasalarında daha fazla şeffaflık anlamına gelebilir.
Enerjide 80 Milyar Dolarlık Dönüşüm
Enerjide 80 Milyar Dolarlık Dönüşüm
Türkiye yaklaşık 30 bin megavat olan güneş ve rüzgar enerjisi kurulu gücünü, 2035 yılına kadar dört kat artırarak 120 bin megavata ulaştırmayı hedefliyor. Söz konusu hedefler için 80 milyar dolar yatırıma ihtiyaç duyulurken, yatırım çekmek için izin süreleri iki yıl ve altına indirilecek, her yıl 2 bin megavatlık RES ve GES ihalesine çıkılacak, finansmanı kolaylaştırmak için 20 yıl alım garantisi verilecek. Böylece öngörülebilir bir yatırım ortamı sunularak yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmesi sağlanacak.
İngiltere Hükümeti’nden 40 Milyar Sterlinlik Vergi Artışıyla “Yeniden İnşa” Hamlesi
İngiltere Hükümeti’nden 40 Milyar Sterlinlik Vergi Artışıyla “Yeniden İnşa” Hamlesi
İşçi Partisi hükümetinin ilk bütçesinde, kamu hizmetlerini finanse etmek ve ekonomiyi onarma hedefiyle kapsamlı vergi artışları açıklandı. Bakan Reeves, ekonomide uzun vadeli yenilenme planını duyururken, sermaye kazancı ve ulusal sigorta vergilerinde köklü değişiklikler yapılacağını belirtti.