Teknolojinin sonsuz döngüsünde ve bu devinimi yüksek rekabet ortamında, şirketlerin rotasını belirleyen ve onları geleceğe taşıyan kilit departman ve figürler var: IT, Pazarlama, Satış, İK, Hukuk departmanı gibi. Şirket içerisinde teknolojik çözümlerin ve gelişmelerin kaptanı ise Chief Technology Officer (CTO). Ancak, bu sürekli değişen manzarada, yeni bir liderlik paradigması ortaya çıkıyor. Teknolojiye hakimiyetin ötesine geçen ve şirketler için gerçek bir fark yaratma potansiyeline sahip olan Chief Thinking Officer (CTO), bu paradigmanın merkezinde yer alıyor. Nedeni ise basit, artık sadece teknolojik araçların ve gelişmelerin değil, bu araçların, konuların neden ve nasıl parçası olacağını düşünerek büyük resmi görebileni senaryolaştıran bir bakış açısı ihtiyacı.
Chief Thinking Officer: Geleceğin senaryocuları
Chief Thinking Officer, şirketin içerisindeki tüm fonksiyonların, günümüzün teknolojik gelişmelerle harmanlandığı vizyoner bir koltuk aslında. Bu koltuğa sahip liderin, şirketin teknolojik potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için mevcut ve gelecek teknolojik gelişmeleri sürekli olarak takip etmesi, değerlendirmesi, analiz edip raporlaması gerekiyor. Temel amacı, teknolojiyi sadece bir maliyet unsuru olarak değil, şirketin stratejik hedeflerine ulaşmasında kritik bir katalizör olarak görmek. Üstelik bunu yaparken multidisipliner bir bakış açısıyla departmanlar üstü bir manzarayı da masaya koyması büyük önem taşıyor.
Stratejik Vizyon ve Tasarımcı Düşünme
Chief Thinking Officer’ın başarısı, tasarımcı düşünme yaklaşımının benimsenmesine dayanıyor. Bu yaklaşım, problem çözme sürecinde kullanıcı merkezli düşünmeyi, empati yapmayı, yaratıcı çözümler üretmeyi ve iteratif geliştirmeler yapmayı içeriyor. Tasarımcı düşünme, şirketin piyasada karşılaştığı rasyonel ve rekabete dayalı zorlukları anlamak ve bu zorluklara yenilikçi çözümler sunmak için hayati öneme sahip. Böylece, teknoloji, şirketin sadece sermaye veya operasyonel harcaması bir araç olmaktan çıkıp şirketin geleceğine ve tasarımına hizmet eden bir vizyona ulaşmasında belirleyici role bürünebiliyor.
Geleceğe yön veren misyon ve sorumluluklar
Teknoloji kavramı artık, bir araçlar ekosistemi olmasının ötesine geçen bir düşünce biçimi olarak, günümüz iş dünyasında başarının merkezinde yer alıyor. Chief Thinking Officer, bu yeni çağın lideri olarak, teknolojiyi stratejik bir avantaja dönüştürme vizyonunu ve liderliğini sağlamakta genel müdürün ve yönetim kurulunun en önemli koltuğu olarak süreçte yer alıyor diyebiliriz. Bu olağanüstü rol, şirketlerin teknolojiyi yalnızca takip etmelerini değil, aynı zamanda onu derinlemesine anlamalarını ve en etkili şekilde kullanmalarını sağlayacağına inanıyorum. İşte tamda şu anda en önemli soruyu tekrar sorarak bitirmek istiyorum, tasarımcı düşünmeyi tüm departmanlarımızla birlikte planlamak için şirketinizde kim sorumlu?