Kökeni ABD’nin New York kentinde bir dokuma fabrikasına dayanan Dünya Kadınlar Günü 1857’den bu yana dünya genelinde en geniş anlamıyla bir eşitlik mücadelesi günü olarak kutlanıyor.
Birleşmiş Milletler’in kadın, çalışma ve kalkınma gibi çeşitli birimleri, Dünya Bankası, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yanı sıra pek çok ülkede çeşitli kadın dernekleri, sivil toplum örgütleri ve sendikalar çeşitli raporlar hazırlayarak kadınların çalışma yaşamına katılmasıyla ekonominin nasıl büyüyeceğini, gelirin nasıl artacağını anlatıyor. Kadınlara yatırım yapmanın kadınlara ve bir bütün olarak topluma fayda sağlayacağı örneklendiriliyor. Ancak günün sonunda bakıyoruz ki tablo hiç de iç açıcı değil...
Genel gidişattan Birleşmiş Milletler de hoşnut olmamalı ki, bu yılki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü temasını “Kadınlara Yatırım Yapın: İlerlemeyi Hızlandırın” olarak açıkladı. Genel tabloda karşımıza ilk çıkan yeni verilere göre mevcut yatırım hızıyla, 2030 yılına kadar 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluk içinde yaşayacak.
Gelişmekte olan ülkelerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğini ele alabilmeleri için dünyanın yılda ilave 360 milyar dolara ihtiyacı var. Kadınları finansal kaynaklarla buluşturmak, onların temel ihtiyaçlarını karşılamalarına ve iş kurmalarına veya büyütmelerine yardımcı olabilir. Küçük ve orta ölçekli işletmelere sahip kadınların kredi açığının kapatılması, 2030 yılına kadar yıllık gelirde ortalama yüzde 12’lik bir artışa yol açacak.
Kadınların finansal kaynakların yanı sıra toprağa, bilgiye, teknolojiye ve doğal kaynaklara da erişmeleri gerekiyor. 2022’de 2,7 milyar insan hâlâ iş bulmak veya iş kurmak için temel olan internet erişiminden yoksundu.
Tarlada çalışıyor ama toprağı yok Çalışan kadınların üçte birinden fazlasının tarım endüstrilerinde istihdam edilmesine rağmen, verilerin mevcut olduğu ülkelerin yüzde 87’sinde kadınların tarım arazisine sahip olma veya bu araziler üzerinde güvenli haklara sahip olma olasılığı erkeklerden daha düşük.
Dünya çapında kadın istihdamının neredeyse yüzde 60’ı kayıt dışı ekonomide yer alıyor ve düşük gelirli ülkelerde bu oran yüzde 90’ın üzerinde. Kadınlar iş sahibi olsalar bile, erkeklerin kazandığı her bir dolar için ortalama 80 sent, hatta farklı ırklardan kadınlar ve anneler de dâhil olmak üzere bazıları için daha da az ücret ödeniyor.
İstihdamdaki cinsiyet eşitsizliğinin kapatılmasıyla dünya GSYH’da yüzde 20’lik bir artış görebilir. Dahası, kadın girişimciler başarılı olduklarında istihdam yaratabilir ve inovasyonu teşvik edebilir.
Kadınların ücretsiz bakım emeğinin dünya çapındaki parasal değeri yılda en az 10,8 trilyon dolar. Bu, dünya teknoloji endüstrisinin üç katı büyüklüğe eşit.
Kadınlar, cinsiyete dayalı şiddet, çatışma, gıda güvensizliği ve sosyal koruma eksikliği de dâhil olmak üzere güvenliklerine yönelik çok sayıda tehditle karşı karşıya. Kadına yönelik şiddetin küresel maliyetinin en az 1,5 trilyon dolar veya küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 2’si olduğu tahmin ediliyor.
Dünya genelinde ortalama olarak kadınlar, erkeklerin sahip olduğu yasal hakların yalnızca yüzde 77’sine sahip.
Mevcut düzende devam edilmesi durumunda dünyanın cinsiyet eşitliğine ulaşması için 286 yıl var. Kadınların işyerinde güç ve liderlik pozisyonlarında eşit şekilde temsil edilmesi için gereken süre ise 140 yıl. Ulusal parlamentolarda eşit temsili sağlamak için en az 40 yıla ihtiyaç var.
2030 yılına kadar çocuk evliliğini ortadan kaldırmak için ise son 10 yılda kaydedilen ilerlemeden 17 kat daha hızlı davranılması gerekiyor. Bundan en çok zararı görenler ise yoksul kırsal bölgelerde ve çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşayan kızlar.
Rapora göre, dünya üzerinde 380 milyon kadın ve kız aşırı yoksulluk altında yaşıyor, bu milyonlarca kadının günde 1,90 dolardan daha az bir miktarla yaşadığı anlamına geliyor. Dünya üzerinde her 11 dakikada 1 kadın tanıdığı biri tarafından öldürülüyor. 15 ila 49 yaşları arasındaki her 10 kadından 1’i cinsel ya da fiziksel şiddete maruz kalıyor.
Türkiye’de kadın istihdamı hizmet sektöründe yoğunlaşıyor
TÜİK verilerine göre toplam istihdam 31 milyon. 15 ve üzeri yaş kadınlarda istihdam yüzde 30 iken bu oran erkeklerde yüzde 65. Yani çalışan kadınlar çalışan erkeklerin yarısından bile az.
Hatta sayıları tam olarak verecek olursak 30 milyon 752 bin istidamın 9 milyon 935 bini kadını. Söz konusu kadınların 2 milyon 43 bini tarımda, 1 milyon 694 bini sanayide, 91 bini sanayide ve 6 milyon 106 bini de hizmet sektöründe çalışıyor.
Ülkedeki istihdam piyasasında işveren olarak yer alan kadın sayısı yalnızca 164 bin. Durumu görmek açısından yazalım işveren erkek sayısı ise 1 milyon 210 bin.
Toplam 1 milyon 677 bin yönetici olarak çalışanlar arasında kadınların sayısı 310 bin. Üst ve orta düzey yöneticilerin yüzde 80’ini erkekler oluştururken kadınlar yalnızca yüzde 19,6’sını oluşturuyor.
Kadın tarımda ücretsiz aile işçisi
Ücretli veya yevmiyeli çalışan 7 milyon 42 bin kadının yoğunlaştığı sektör 5 milyon 286 bin ile hizmet sektörü. 1 milyon 445 bin kadın sanayide ücretli ya da yevmiyeli çalışırken tarımda ücretli çalışan kadın sayısı 231 bin. Oysa tarımda istihdam edilen kadın sayısı 2 milyon 43 bin. Bu da demek oluyor ki kadınlar ağırlıklı bir biçimde tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. Ülke genelinde kendi hesabına çalışan kişi sayısı 5 milyon 26 bin. 5 milyon kişinin 910 binini oluşturan kadınların yarısı hizmet sektöründe kendi hesabına çalışıyor.
Küçük çocuğu olan kadın işten uzaklaştı
Cinsiyetler arası ücret veya kazanç farkı tüm eğitim düzeylerinde erkek lehine gerçekleşirken çocuklu kadınlarda istihdam oranının düştüğü izlendi. Hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki bireylerin istihdam oranı 2022’de yüzde 60,5’e çıktı. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde, 2022’de hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranının yüzde 28, erkeklerin istihdam oranının ise yüzde 90,5 olduğu saptandı.
Eğitimi ne olursa olsun erkelerden daha az ücret alıyor
Cinsiyetler arası ücret farkı tüm eğitim düzeylerinde erkek lehine gerçekleşti. Cinsiyetler arası ücret veya kazanç farkı, erkek ve kadın arasındaki ücret veya kazanç farkının erkek ücret veya kazancına yüzdesel oranı olarak tanımlanıyor.
Kazanç Yapısı İstatistiklerine göre, yıllık ortalama brüt ücret-maaş ile hesaplanan gösterge için en yüksek fark yüzde 17,1 ile yükseköğretim mezunlarında, en düşük fark yüzde 12,4 ile yine ilkokul ve altı mezunlarda gerçekleşti. Yıllık ortalama brüt kazanç ile hesaplanan gösterge için ise, en yüksek fark yüzde 19,6 ile lise mezunlarında, en düşük fark ise yüzde 14,5 ile ilkokul ve altı mezunlarda gerçekleşti.
Milletvekili sayısı arttı
Kadın milletvekili oranı yüzde 19,9 olarak belirlendi. Türkiye Büyük Millet Meclisi verilerine göre 2023 sonu itibarıyla 599 milletvekili içerisinde kadın milletvekili sayısının 119, erkek milletvekili sayısının ise 480 olduğu görüldü. Yükseköğretimde görevli profesörler içinde kadın profesör oranı yüzde 33,9 olarak belirlendi.
Eşitsizliği ortadan kaldır iki kat büyü
Dünya Bankası tarafından hazırlanan bir rapora göre, istihdam ve girişimcilikte cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi küresel gayri safi yurtiçi hasılayı (GSYH) yüzde 20’den fazla artırabilecek, gelecek 10 yılda cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması ise mevcut küresel büyüme oranının iki katına çıkmasını sağlayacak.
En zengin ekonomiler dâhil hiçbir ülke kadınlara eşit fırsat sunmuyor
Kadınlar küresel ekonomiyi hızlandırma gücüne sahip ancak yasalar ile uygulama eksikliği onları kenarda tutuyor. Dünya çapında kadınların girişimciliğini destekleyen yasal hükümlerin yalnızca yüzde 44’ü yürürlükte. Her 5 şirket yönetim kurulu pozisyonundan yalnızca birinde bir kadın bulunuyor.
Beş ekonomiden yalnızca 1’i kamu işe alım süreçlerinde cinsiyete duyarlı kriterleri zorunlu kılıyor. Bu da kadınların yılda yaklaşık 10 trilyon dolar tutarındaki ekonomik fırsattan büyük ölçüde mahrum bırakıldığı anlamına geliyor. Toplamda 92 ekonomide eşit değerde işe eşit ücret ödenmesini zorunlu kılan hükümler eksik.