Özellikle askeri stratejist ve jeopolitik analist olarak bilinen Edward Luttwak, “The Rise of China vs. the Logic of Strategy “ adlı kitabında Jeoekonomi kavramının geliştirilmesine yönelik önemli katkılarda bulunmuştur. Luttwak’ın fikirleri, özellikle Çin’in yükselişi üzerine yazdığı eser, ekonomi ve jeopolitik yaklaşımın kesişim alanına dair tartışmaları şekillendiriyor. Luttwak’ın jeoekonomik (Geoeconomics) ile ilgili bazı temel hususları şöyle özetleyebiliriz:
“Ticari gramerin çatışmaya dayanan mantığı”
Luttwak, askeri çatışmanın temelinde yatan mantığın uluslararası ticarete de geçerli olduğunu savunur. Devletler kendi yetki alanlarında gelir toplarken diğer devletlerin kendi ülkesel sınırlarda ticari faaliyetlerini vergilendirmesine izin vermekten memnun değildir. Bu sıfır toplamlı bir durumdur. Devletler, sonuçlar diğer devletler için alt-optimal olsa bile, ekonomik faaliyetleri kendi sınırları içinde en üst düzeye çıkarmak için düzenlemeler yapar. Devlet düzenlemesinin mantığı, kısmen çatışma mantığına uyar. Devletler ve devlet blokları, ödemelerini ve hizmetlerini kendi sakinleriyle sınırlamaya çalışır. Ayrıca, devletler altyapı projelerini, ulusal ötesi bir fayda yerine, kendi sınırları içindeki iç faydayı optimize etmek için tasarlar. Devletler veya devlet blokları yenilikleri, sadece yeniliklerin kendisi için değil, kendi sınırları içindeki faydaları maksimize etmek için teşvik eder.
Ekonomik gücün stratejik kullanımı ve askerileştirilmesi: Luttwak, ticaret, yatırım, yaptırımlar ve finansal araçlar gibi ekonomik araçların stratejik kullanımına vurgu yaparken ekonomik gücün bir ulusun genel gücünün kritik bir unsuru olduğunu savunur. Luttwak, geleneksel olarak barışçıl faaliyetlerle ilişkilendirilen ticaret, yatırım gibi ekonomik araçların sanki askeri varlıklarmış gibi kullanılabileceğini öne sürer. Ekonomik kaldıraç, doğrudan askeri çatışma olmaksızın jeopolitik çatışmalarda avantaj elde etmek için kullanılabilir.
Rekabetin jeopolitiği: Luttwak’ın çalışmaları, uluslararası ilişkilerdeki ekonomik rekabetin, jeopolitik çatışmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgular. Ekonomik araçlar, başka ülkelerin davranışını şekillendirmek, stratejik hedeflere ulaşmak için kullanılabilir. Luttwak, teknolojik üstünlüğün ekonomik nedenlerin yanı sıra jeopolitik etki ve stratejik avantaj elde etme amacıyla da önemli olduğunu belirtir. Jeoekonomi ayrıca, askeri ve güvenlik amaçlar için çeşitli şekillerde kullanılabilir.
Teknoloji ve savunma sanayii: Jeoekonomi, bir ülkenin teknolojik üstünlüğünü ve savunma sanayii kapasitesini güçlendirmek, doğal kaynaklar ve kritik hammaddeleri kontrol, müttefik ülkeleri bağımsız hareket ettirmeme ve kontrol vb. amacıyla kullanılabilir. Stratejik sektörlerde yatırım yaparak veya teknoloji transferi aracılığıyla diğer ülkelerle işbirliği yaparak bir ülke, askeri gücünü artırabilir. Jeoekonominin askeri ve güvenlik bağlamında kullanımına dair bazı örnekler ise şu şekilde sıralanabilir;
Ekonomik savaş: Bir ülke, jeostratejik hedeflerine ulaşmak veya rakiplerini zayıflatmak için ekonomik savaşı kullanabilir. Bu, ekonomik baskı, yaptırımlar veya ticaret kısıtlamaları gibi araçlarla gerçekleştirilebilir. Ekonomik savaş, askeri müdahale olmaksızın bir ülkenin gücünü zayıflatma veya yönlendirme amacını taşır.
Finansal araçlar ve ambargolar: Jeoekonomi, finansal araçlar ve ekonomik baskı aracılığıyla diğer ülkeler üzerinde etkili olabilir. Ekonomik yaptırımlar, jeostratejik hedeflere ulaşmak için kullanılabilir. Aynı zamanda, ulusal para birimini güçlendirme veya zayıflatma çabaları da jeoekonomik stratejilerin bir parçası olabilir. Güvenlik müttefikleri, ticaret anlaşmaları ve bloklar: Jeoekonomi, ekonomik işbirliği yoluyla güvenlik müttefikleri edinmeyi veya mevcut müttefiklikleri güçlendirmeyi veya bağımlı kılmayı amaçlayabilir. Jeoekonomi, ticaret politikaları aracılığıyla stratejik çıkarları destekleyebilir. Bir ülke, jeostratejik müttefikleriyle güçlü ekonomik bağlar kurarak ticaret anlaşmaları yapabilir veya bölgesel ticaret bloklarına liderlik edebilir. Bu, ekonomik olarak birlikte çalışan ülkeler arasında stratejik dayanışmayı güçlendirebilir.
Enerji kaynaklarının kontrolü ve milli güç unsuru olarak kullanılması: Bir ülkenin enerji ihtiyaçlarını güvence altına almak ve enerji kaynaklarına erişimini sağlamak jeostratejik bir hedeftir. Jeoekonomi, enerji üretimi, dağıtımı ve tüketimi üzerinde kontrol sağlamak için ekonomik araçları kullanabilir. Örneğin, enerji kaynaklarına sahip ülkeler, bu kaynakları, stratejik kaynaklara erişimi kontrol etmek amacıyla kullanabilir. Özellikle enerji doğal kaynakları, mineral rezervleri veya su gibi önemli kaynaklar, bir ülkenin askeri ve güvenlik stratejilerinde belirleyici olabilir. Jeoekonomi, bu kaynaklara sahip olmak veya bu kaynaklara erişimi engellemek için elde mevcut ekonomik seçenekleri kullanabilir.
Yatırım, altyapı projeleri ve teknoloji transferi: Jeoekonomi, yatırım ve teknoloji transferi yoluyla stratejik sektörlerde üstünlük elde etmeyi hedefleyebilir. Bir ülke, belirli endüstrilerde lider olmak için yatırım çekebilir veya kritik teknolojileri kontrol etmek amacıyla diğer ülkelerle işbirliği yapabilir. Jeoekonomi, altyapı projelerini destekleyerek ve finanse ederek bir ülkenin jeostratejik hedeflerine hizmet edebilir. Stratejik konumda olan limanlar, demiryolları veya enerji nakil hatları gibi altyapı projeleri, bir ülkenin bölgesel etkileşimini artırabilir ve ticaret yollarını kontrol etme yeteneğini güçlendirebilir.