Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Küresel Ekonomi

Dünya Ticaret Raporu 2024: Kapsayıcı Ticaret mi Dediniz!
DTÖ Raporu, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası ticaretten daha fazla fayda sağlamaları için adil bir ticaret ortamına ihtiyaç duyduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
  • 4 Ekim 2024 04:14
  • Dr. Şahin Yaman
Dünya Ticaret Raporu 2024: Kapsayıcı Ticaret mi Dediniz!

Bu yılki Dünya Ticaret Raporu, son 30 yılda dünya ekonomisinde ülkeler arasında elde edilen gelir yakınsamasına ve yoksullukta sağlanan önemli azalmaya rağmen, küresel gelir eşitsizliklerinin hâlâ yüksek seviyelerde kalmaya devam ettiğine vurgu yapıyor. Bu kapsamda, 1995 ile 2023 arasında enflasyondan arındırılmış küresel kişi başına gelir yaklaşık yüzde 65 artarken, düşük ve orta gelirli ekonomilerin kişi başına gelir seviyesinin yüzde 191 oranında bir artış gösterdiği görülüyor. Bahse konu ekonomik büyüme aslında, düşük ve orta gelirli ülkelerde aşırı yoksulluğun nüfusun yüzde 40,3’ünden yüzde 10,6’sına düşmesine, fakirlikle mücadelede çok ciddi bir ilerleme anlamına geliyor. Ancak dünya genelinde 712 milyon insan hâlâ aşırı yoksulluk içinde yaşıyor ve eşitsizlik, her zamankinden daha belirgin bir sorun olmaya devam ediyor. Peki meselenin uluslararası ticaretle alakası ne?


Uluslararası ticarete dair yanlış varsayımlar ve işin doğrusu!


DTÖ Raporu, küreselleşmenin kapsayıcılık (inclusiveness) üzerindeki etkilerine dair tartışmalara ışık tutarken, genellikle iki önemli yaygın ve yanlış varsayıma da dikkat çekiyor:



  1. Uluslararası ticaret ekonomik kalkınmayı olumsuz etkilemektedir;

  2. DTÖ kuralları, hükümetler ve ülkelerin iddialı kalkınma politikaları benimsemelerinin önünde önemli bir engel teşkil eder.


Rapor, bu varsayımlara karşı çıkarak uluslararası ticaretteki artışların, yoksulluğu azaltma ve birçok düşük ve orta gelirli ekonominin, ticarete dayalı büyüme sayesinde yüksek gelirli ülkelere yaklaşmasını sağlama konusunda kritik rol oynadığına vurgu yapıyor. Diğer yandan, uluslararası ticaretin faydalarının dengesiz bir şekilde dağıldığına, bazı toplumsal kesitlerim bu süreçten yeterince yararlanamadığına dikkat çeken rapor, uluslararası ticarette yüksek maliyetler ile yetersiz altyapının bazı ekonomilerin uluslararası ticarete katılması ve aktif rol oynamasını zorlaştırdığının da altını çiziyor. Rapor özellikle, bireylerin uluslararası ticaretin gerektirdiği mesleki beceri ve yetenek eksiklikleri nedeni ile fırsatlardan yeterince faydalanamadığına dikkat çekiyor. Rapor ayrıca bireylerin, serbest dolaşım imkanlarından, halihazırda karşılaşılan seyyaliyet/mobilite engelleri nedeniyle yeterince yararlanamadığına işaret ediyor.


İhtiyaç Duyulan Destekleyici Politikalar ve Küresel İşbirliğinin Önemi


DTÖ Raporu, uluslararası ticaret politikalarının etkili olması için iyi tasarlanmış tamamlayıcı ilave politikalara da ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Bu kapsamda, finansal, eğitim ve işgücü politikalarının yanı sıra, ticaretin getirdiği kazançların daha eşit bir şekilde dağılmasına yardımcı olacak stratejiler geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.


Sonuç olarak, DTÖ’nün rolü, sadece ticaretin serbestleşmesi değil, aynı zamanda kapsayıcılığı artırmak için daha fazla uluslararası işbirliği gerektiğini de vurguluyor. Rapor, ticaretin daha kapsayıcı bir dünya yaratma yolunda nasıl bir araç olabileceğini vurgulayarak, daha fazla küresel işbirliği ve uyumlu politikalar gerektirdiğini ortaya koyuyor.


Uluslararası Ticarete Geniş Katılım/Kapsayıcılığın Gerçek Engelleri


Dünya Ticaret Raporu 2024, son 30 yıldaki ekonomik gelişmelere dikkat çekerken, uluslararası ticaretin düşük ve orta gelirli ülkelerin kalkınmasına katkı sağladığını belirtiyor. Ancak, kapsayıcılığın artırılmasında asıl engellerin, ABD, AB ve zengin OECD ülkelerinin gelişmekte olan ülkelere uyguladığı yüksek tarifeler, sübvansiyonlar ve serbest dolaşım engelleri olduğu gerçeği göz ardı edilemez.


Raporda, uluslararası ticaretin artışıyla birlikte yoksulluğun önemli ölçüde azaldığı ifade edilse de, bu süreçte zengin ülkelerin korumacı politikalarının etkisi göz ardı edilmiştir. Yüksek tarifeler ve sübvansiyonlar, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası pazarlara entegre olmasını zorlaştırmakta ve bu ülkelerin kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerini engellemektedir. Dolayısıyla, kapsayıcılığın yalnızca soyut ticaret gelişmeleri ile değerlendirilemeyeceği açıktır.


Eşitlik İçin İşbirliği ve Küresel Adil Ticaret Sistem İhtiyacı


Rapor, ticaretin potansiyelinin daha geniş kitleler tarafından erişilebilir hale getirilmesi için daha fazla uluslararası işbirliği gerektiğini vurgulasa da, gelişmiş ülkelerin politikalarının bu hedefin önünde ciddi bir engel oluşturduğunu göz ardı etmemek gerekir. Örneğin, yüksek ticaret maliyetleri ve yetersiz altyapı, bazı ülkelerin ticaret fırsatlarından yararlanmasını engelleyerek eşitsizlikleri artırmaktadır.


Sonuç olarak rapor, kapsayıcılığın sağlanması için sadece ticaretin serbestleşmesinin yeterli olmadığına vurgu yapıyor. Rapor temkinli olarak teknik jargonlarla ima etse de biz açıkça söyleyelim: Gelişmekte olan ülkelerin, zengin ülkelerin korumacı önlemleriyle başa çıkabilmeleri ve uluslararası ticaretten daha fazla fayda sağlamaları için adil bir ticaret ortamına ihtiyaçları bulunuyor. Kapsayıcılığı artırmak adına, uluslararası ticaretin sadece bir araç olduğunu kabul etmekle kalmayıp, aynı zamanda bu süreçteki engellerin de göz önünde bulundurulması gerekekiyor. Başta AB, ABD, Japonya ve İsviçre gibi OECD ülkeleri ekonomilerine çok ciddi sübvansiyonlar sağlayarak, çok yüksek gümrük tarifeleri (Tariff peaks), Tırmandırılmış tarife sistemleri (Tarff escalations) ve diğer ekonomi politikaları ile gelişmekte olan ülkeler ve en az gelişmiş fakir ülkelerin ekonomilerin kalkınmalarını engelliyor. Bu bağlamda, daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir ticaret sisteminin inşası, Gelişmiş zenginlerin fakir ülke ekonomileri üzerindeki tahripkar politikalara son vermeleri en azından etkilerini azaltmalarıyla mümkün olabilir. Böylesi bir gelişme sadece gelişmekte olan ülkelerin değil, tüm dünya ekonomisinin yararına olacaktır.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 50. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 50. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Enflasyonda Düşüşe Kira Freni
Enflasyonda Düşüşe Kira Freni
Temmuz ayında kalkan yüzde 25’lik kira sınırlamasının ardından görülen yüksek kira artışları, dezenflasyon programının önündeki en önemli katılık olmayı sürdürüyor…
Enflasyon Beklentileri Aştı
Enflasyon Beklentileri Aştı
Eylül ayında aylık enflasyon beklentilerin tersine hızlandı. Artışta sıkı para politikasına rağmen dirençli seyreden talebin yanı sıra enflasyon ataleti etkili oldu.
Rota Yeniden Hesaplanıyor
Rota Yeniden Hesaplanıyor
Piyasanın Kasım’da faiz indirimine hemfikir olduğu dönemde gelen Eylül enflasyonu ve TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın sözle yönlendirmesi tahminleri yeniden şekillendirdi. Yabancılar faiz indirim beklentilerini ötelerken yıl sonu enflasyon tahminlerini yukarı çıkardı. Reel sektör ise her ne kadar düşük faiz istese de acele bir faiz indirimi ile kazanımların kaybedilmemesi gerektiğini söylüyor.
Bazı Açmazlar…
Bazı Açmazlar…
Açıklanan Eylül ayı enflasyon verisinin beklentileri aşması; birçok yabancı kurumun faiz indirim süreci için öngördüğü başlangıç noktasını ötelemesine sebep oldu.
BIST Regülasyonlarında Normalleşme Zamanı mı?
BIST Regülasyonlarında Normalleşme Zamanı mı?
Dağılan kredili pozisyonlar… Teminat tamamlama çağrıları… Yüksek kısa pozisyonlu kontratlar… Kaynak girişi eksikliği… Borsadaki zayıflık sürüyor, tepkiler sınırlı kalıyor… Bu tablo, Borsa İstanbul’da uygulanan açığa satış başta olmak üzere kısıtlamaların kaldırılması için uygun ortam yaratıyor olabilir mi?
Küresel Rüzgârlar Gelişen Piyasaların Yelkenini Dolduruyor
Küresel Rüzgârlar Gelişen Piyasaların Yelkenini Dolduruyor
Faiz indirimleri ve teşvik paketleriyle gelişen piyasalara büyük yatırımcı ilgisi başladı. Çin ve Hindistan, düşük değerlemeler ve güçlü teşviklerle ön plandayken, yılın ilk yarısında ralli yapan Borsa İstanbul’da, yatırımcılar yılın ikinci yarısında ayı piyasası ile mücadele ediyor.
Basit Ama Etkili Bir Şirket Hikayesinin Olmazsa Olmazı
Basit Ama Etkili Bir Şirket Hikayesinin Olmazsa Olmazı
Başarılı bir şirket hikayesi yazmanın en kritik faktörü konuyu en basit ve yalın haliyle ele alabilmekten geçiyor.
Çin’den Teşvik Bazukası
Çin’den Teşvik Bazukası
Dünyanın iki numaralı ekonomisi Çin, ekonomik bazukasını parça parça birleştiriyor. Çin Merkez Bankası (PBOC) faiz oranlarını düşürdü ve bankacılık sistemine likidite enjekte ederek yüzde 5’lik büyüme hedefine ulaşmak için elindeki tüm silahları kullanacağı mesajını verdi. Peki Pekin’in ekonomik teşvik paketi yeterli mi? Soğuyan ekonomiyi canlandırıp tüketici güvenini yeniden sağlayarak büyüme kompozisyonunu düzeltebilecek mi?
Japonya’da Yeni Başbakan Heyecan Yaratır mı?
Japonya’da Yeni Başbakan Heyecan Yaratır mı?
Kurulduğundan bu yana neredeyse kesintisiz bir şekilde Japonya’yı yöneten Liberal Demokrat Parti (LDP)’de yolsuzluk skandalları sonrası yeni lider, eski Savunma Bakanı Şigeru İşiba oldu. Partinin bozulan imajını düzeltmek için koltuğa oturur oturmaz erken seçim çağrısı yapan yeni başbakan, siyasi çalkantılar, durgun ekonomi ve jeopolitik riskler eşliğinde göreve başlıyor. Beşinci denemesinde liderlik koltuğuna oturan İşiba, partisine yönelik eleştirileriyle öne çıkarken, Asya NATO’sunun kurulması için de çağrı da bulunuyor.
Türkiye’nin Ekonomik Bağımsızlığına Giden Yola Bir Bakış
Türkiye’nin Ekonomik Bağımsızlığına Giden Yola Bir Bakış
Türkiye İş Bankası 100. yılını “Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı” ile kutladı.
Fransa Başbakanı Barnier’den Fransa İçin Zorlu Mali Kurtuluş Planı
Fransa Başbakanı Barnier’den Fransa İçin Zorlu Mali Kurtuluş Planı
Fransa Başbakanı Michel Barnier, ülkenin devasa bütçe açığını azaltmak için harcama kesintileri ve vergi artışlarını içeren kapsamlı bir plan sundu. Barnier, yatırımcıların güvenini yeniden kazanmayı ve Fransa’yı mali uçurumdan kurtarmayı hedefliyor.
Otomotivde Yazılım Savaşı
Otomotivde Yazılım Savaşı
Akıllı ve bağlantılı arabalara artan ilgi hem tüketiciler hem de otomotiv üreticileri için somut hale geliyor ancak işler çok daha karmaşık.
Kamala Harris’in Olası Başkanlığı Nasıl Görünecek?
Kamala Harris’in Olası Başkanlığı Nasıl Görünecek?
ABD’de Demokratların başkan adayı Kamala Harris kim ve seçimi kazanırsa neler yapabilir?
ABD’deki Başkanlık Seçimleri Ortadoğu’yu Nasıl Etkileyecek?
ABD’deki Başkanlık Seçimleri Ortadoğu’yu Nasıl Etkileyecek?
İsrail’in Gazze’nin ardından Lübnan’a saldırmasıyla Ortadoğu bir yangına doğru sürüklenirken, 5 Kasım’da gerçekleşecek ABD başkanlık seçimlerinin Ortadoğu açısından olası sonuçlarını mercek altına alıyoruz.
Arazide Sessiz Lüks
Arazide Sessiz Lüks
Mercedes-Benz, ikonik G Serisi’nin tamamen elektrikli modeli G 580’i Türkiye pazarına sunuyor. 116 kWh lityum-iyon bataryasıyla 450 km menzil sunan G 580, 432 kW güç üreten bağımsız elektrik motorlarıyla dikkat çekiyor.
Eğlence Sektöründe İyimser Olmak İçin Beş Neden
Eğlence Sektöründe İyimser Olmak İçin Beş Neden
Kültür ve eğlence endüstrisi pek çok çalkantıdan geçti ama her şey o kadar da kötü değil.