Geçtiğimiz hafta Ticaret Bakanlığı’nın E-İhracat arama konferansına bir davet vesilesiyle katılma fırsatım oldu, e-ticaret/ ihracat alanında çalışan özel sektör ve kamudan 200 seçilmiş kişiyle Türkiye’nin elektronik ihracatını nasıl büyüteceğimizi konuştuk, tartıştık.
Konferansın açılış gününden dikkat çekici rakamlar paylaşıldı. Türkiye’de dijital ticaretin büyüme oranı 2017 yılından bu yana yedi kat büyümüş durumda. 2023 yılında 76 milyar dolarlık işlem hacmine sahip olan dijital ticaret pazarının 2027 yılında 136 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Globalde gelecek dört yıl tahminlerine baktığımızda ise perakende e-ticaret satışları büyüme oranı sıralamasında Türkiye ilk 10 ülke arasında yerini alıyor.
E-İhracat büyürken KOBİ’leri de büyütüyor
Bu veriler ışığında e-ihracat, Türkiye’nin küresel ticaretteki yerini güçlendirirken, ekonomik büyüme ve istihdam oluşturma potansiyelini de artırmaya devam ediyor. Türkiye’nin, stratejik konumu ve güçlü üretim kapasitesi ile e-ihracatta önemli bir oyuncu olma yolunda ilerlediğini söylersek yanlış olmayacaktır. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, e-ihracat 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 68 artış göstermiş ve 2,4 milyar dolar seviyesine ulaşmış. Bu artış, pandemi sürecinde dijital platformların kullanımının artması ve KOBİ’lerin global pazarlara açılma süreçlerinin hızlanması ile desteklenmeye devam etmiş. Özellikle pandemi dönemi, davranışların değişimiyle birlikte küreselleşen e-ticaret pazarı, yeni üreticiler için de büyük bir oyun alanı haline geldi diyebiliriz. Bu fırsatı yakalamak isteyen üreticilerin kendilerine yeni bir e-ihracat oyun planı da çıkarmaya başlaması en büyük ihtiyaç olarak karşımızda duruyor.
E-ihracat, Türkiye’nin dış ticaret açığını azaltmada ve döviz girdilerini artırmada kritik bir role sahip. Özellikle tekstil, otomotiv ve elektronik gibi sektörlerde üretilen ürünlerin online platformlar üzerinden dünya pazarlarına sunulması, Türkiye’nin ihracatını çeşitlendirerek ekonomiye katkı sağlamakta. Ayrıca, e-ihracat sayesinde Türk markaları ve ürünleri global arenada daha geniş bir tanınırlık kazanıyor. Ancak özellikle markalaşma ve ürünlerimizin hikayesini dünyaya anlatabilme konusunda gidilecek çok yolumuz olduğunu söyleyebiliriz.
Teşvikler mutlaka incelenmeli
Ticaret Bakanlığımızın, E-İhracat, Dijital Pazarlama, Davranışsal Kamu Politikaları ve Yeni Nesil Teknolojiler Daire Başkanlığının hazırladığı E-ihracat kılavuzları bu sürece yeni başlayan ve ilerleyen tüm kurumlar için altın niteliğinde ve ücretsiz bir şekilde bakanlık sayfasında sunuluyor.
Bakanlığın özellikle altını çizdiği en önemli konulardan birisi, e-ihracat için sunulan avantajlar ve devletin verdiği teşviklerin, işletmelerin maliyetlerini düşürmesi ve operasyonel verimliliği artırması. Yedi farklı e-ihracat teşviki bulunan Ticaret Bakanlığı’nın, pazar araştırmasından, depolamaya, pazarlama desteğinden online mağaza kurmaya farklı alanlarda teşvikleri dikkat çekici. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için büyük bir fırsat. KOBİ’ler, e-ihracat platformları aracılığıyla düşük maliyetlerle global pazarlara açılarak, büyüme ve sürdürülebilirliklerini hızla arttırabilirler.
Zorlukları aşmak için KİP
Ancak e-ihracatın karşılaştığı zorluklar da mevcut. Bu zorluklar arasında lojistik altyapının yetersizliği, yabancı dil bilgisinin kısıtlı olması, yurt dışı pazarlar hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması ve uluslararası ödeme sistemlerine entegrasyon süreçleri yer almakta. Yine bu zorlukları aşmak için Bakanlığın üzerinde çalıştığı Kolay İhracat Platformu’da (KİP) e-ihracat yapmak isteyenlerin tüm sorularına yanıt vermeyi amaçlıyor. Türkiye’nin e-ihracat potansiyelini tam olarak kullanabilmesi için yeni çalışmalar da bu arama konferansı sonrası kamu ve özel sektör el birliğiyle kullanıma sunulacak şekilde eylem planına dökülecek.
Sonuç olarak, e-ihracat, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunurken ülkenin global ticaretteki rekabetçiliğini artırıyor. Devlet tarafından sağlanan destekler ve teşvikler ile birlikte, e-ihracat platformları üzerinden yapılan satışların önümüzdeki yıllarda daha da artması beklenmekte. Özellikle üretici ve global pazarda yer alabilecek ürünlere sahip kurumların önümüzdeki dönem atacağı adımlar ile dünyanın her yerinde var olması hem kolaylaşıyor hem de devletimiz tarafından teşvik ediliyor diyebiliriz. Geriye bu adımı atmak isteyen e-ihracatçı kurumsal zihinlere ve yeteneklere ihtiyaç kalıyor.