İçten yanmalı motorlu araçlar üzerindeki teknolojik gelişmeler ve çevresel düzenleyici baskılar, elektrikli araç pazarına olan ilginin artmasına neden oluyor. Büyük otomotiv üreticileri ve pazara giren yeni start-up’ların yanı sıra yeni elektrikli modeller piyasaya sürülüyor. Bugün mevcut olan marka ve modellerin seçimi ve çok daha fazlasıyla gelecekte hepimizin elektrikli araçları kullanma ihtimali gerçeğe her zamankinden daha yakın görünüyor.

Elektrikli araçların ilk kullanımı 20.yy başına kadar gidiyor

Her ne kadar elektrikli araçların gelişimi yirminci yüzyılın başlarında araştırmacılar ve üreticiler tarafından hararetle takip edilmiş olsa da daha ucuz maliyetli, seri üretilen benzinle çalışan araçlar nedeniyle ilginin durduğunu söylemek mümkün. Araştırmalar, kirlilik gibi çevresel sorunların ve doğal kaynakların tükenmesi korkusunun daha çevre dostu bir kişisel ulaşım yöntemine ihtiyaç yarattığını ortaya koydu.

Otomotiv üretimde değişim

Günümüzün elektrikli araçlarına güç veren teknoloji, geleneksel araçların üretilme biçiminde birçok değişiklik yapılmasını gerektiriyor. Elektrikli araçların üretim süreci, neredeyse aracın estetiği kadar tasarım hususunun da dikkate alınmasını gerektiriyor. Buna elektrikli araç uygulamaları için özel olarak tasarlanmış sabit bir robot hattının yanı sıra gerektiğinde hattın çeşitli noktalarına girip çıkabilen mobil robotların bulunduğu esnek üretim hatları da dahil.

Elektrikli araç tasarımı üretimde tüm ezberleri değiştiriyor

Günümüzün elektrikli araçları, içten yanmalı motorla çalışan benzinli araçlardan çok farklıdır. Eskiden araçlarda motor üretim teknolojisi öne çıkarken artık elektrikli araç üretiminde batarya üretimi öne çıkıyor.

Otomotiv tasarımcıları ve mühendisleri, elektrikli araçların tasarımını tamamen yeniden düşünüyor ve bunları üretmek için yeni üretim ve montaj yöntemleri yaratıyor. Elektrikli araçlarda egzoz sistemlerine ihtiyaç duyulmaması, elektrikli araçların altında batarya alanının yer alması ve farklı modeller için pil paketlerinin giderek daha fazla çeşidinin ve şeklinin mevcut olması tek bir Esnek Üretim Sisteminde (FMS) üretim yapabilme zorunluluğunu getirdi. Esnek üretim sistemi (FMS) üretim hatları robotik olarak gerçekleştirilen birçok yeni birleştirme yöntemini de barındırarak, tam entegre robotların yönettiği bir üretim sistemine adım atıldı.

Hafif alüminyumdan yapılan gövde panelleri, jantlar, magnezyumdan direksiyon ve koltuk çerçeveleri, darbeye dayanıklı kompozit plastikten yapılmış malzemeler ağırlığı azaltmak amacıyla yüksek teknoloji ürünü malzemelerin kullanımıyla araç içindeki yolcuların korunmasını sağlayan yeni konfigürasyonlar geliştirildi. Özel camlar ve lastikler sayesinde de arabayla daha az dirençle yuvarlanarak enerji tasarrufu sağlanıyor.

Batarya gelişimi hızlanıyor

Elektrikli araç bataryası, aracın elektrik motorlarına güç sağlarken, yüksek ampersaat veya kilowatt saat kapasitesi için şarj edilebilir lityum iyon bataryalardır. Lityum-iyon bataryalar, aracın ağırlığını azalttığı ve dolayısıyla performansını artırdığı için tercih edilirken, yaklaşık 1 kilogram ağırlığındaki bir lityum iyon pil, 150 watt-saat elektrik depolayabiliyor.

Son 20 yılda lityum iyon pil teknolojisindeki ilerlemeler, taşınabilir elektronik cihazlar, dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları, elektrikli aletler ve daha fazlasından gelen taleplerden kaynaklandı. EV endüstrisi, hem performans hem de enerji yoğunluğu açısından bu gelişmelerin faydalarından yararlandı. Diğer batarya kimyalarından farklı olarak, lityum iyon piller günlük olarak ve herhangi bir şarj seviyesinde boşaltılıp yeniden şarj edilebilir.

Daha hafif, güvenilir, uygun maliyetli başka tür bataryaların oluşturulmasını destekleyen teknolojiler mevcut ve günümüzün elektrikli araçları için gereken pil sayısını azaltmaya yönelik araştırmalar devam ediyor.

Elektrikli araçların çevreye olumlu etkisi var

Elektrikli araçlarda ek bir güvenlik önlemi yaya uyarı sistemiyle ilgilidir. Çünkü elektrikli araçlar o kadar sessiz çalışıyor ki yayalar yaklaştıklarını duyamayabilir. Sürücü tarafından etkinleştirilen yanıp sönen ışıklar ve bip sesleri, yayaları aracın yaklaştığı konusunda uyarır. Bu sistem, araç geri vitese takıldığında da otomatik olarak çalışır.

Elektrikli araçlar, otomotiv endüstrisinin geleceği ve çevrenin korunması açısından kritik önem taşıyor. Sürdürülebilirlik kapsamında, fosil yakıt tüketimini düşürmeye, hava ve gürültü kirliliğini azaltmaya dönük adımlar günümüzün önemli hedefleri arasında ve tüketilen enerjinin maliyetleri ve benzinle çalışan arabaların geri dönüştürülmesinin getirdiği zorluklardan kaynaklanan kirlilik, elektrikli otomobilin başarısını yönlendiren itici güçler arasında sayılabilir.

Yine aynı zamanda daha iyi teknolojiler ve şarj yöntemleri gelişip daha hızlı şarj imkanları geliştirilmeye devam ederken, elektrikli araç pazarı dünya çapında büyüyecek ve elektrikli araçlara geçmenin olumlu etkileri önümüzdeki yıllarda çevreye ve günlük yaşamlarımıza yansıyacaktır. Kesin olan birkaç şey var, elektrikli araç endüstrisi kalıcı olmaya ve elektrikli araç üreticileri büyümeye devam edecek.