Endüstri 4.0 ve araç değer zincirinin dijitalleşmesi ulaştırma sektöründe hızlı bir değişime neden oluyor. Yeni otomotiv ekosistem adımlarını hızlandıran bu gelişmeler, otonom araçları ulaşımda önemli ve yeni bir gelişme olarak ortaya çıkarıyor.
Otonom araç, otonom sürüş veya kendi kendini süren otomobiller, arabaların icadından bu yana otomobil endüstrisinde büyük bir devrim olarak tanımlanabilir.
Yeni otomotiv ekosisteminde otonom araçlar, geleceğin en önemli, otomotiv devleri tarafından en çok araştırılan ve ülkeler tarafından yakın takip edilen aracı konumunda. On yıl sonra ticari olarak satışa sunulacağı konusunda geniş bir fikir birliği var ve ulaşım şeklini değiştirme gücüne sahip.
Geçtiğimiz yüzyılın arabalarından farklı olarak otonom araçlar, sadece otomobil şirketleri tarafından üretilmeyecek, aynı zamanda hem otomotiv oyuncularının hem de teknoloji devlerinin araştırma ve geliştirme yatırımlarına ihtiyaç duyacak. Potansiyel faydaları nedeniyle birçok yüksek teknoloji şirketinin yanı sıra geleneksel otomobil üreticileri akıllı araçları geliştirmeye odaklanmış durumda.
Otonom araçlarla kullanıcı kapsama alanı genişliyor
Otonom araçlar, basitçe çevreyi algılayabilen ve insan müdahalesi olmadan çalışabilen, kendi kendini süren bir otomobil olarak tanımlanıyor. Trafik sıkışıklığını azaltır ve bu da yakıt verimliliğinde iyileşme, hava kirliliğinde azalma sağlar. Bu araçlar aynı zamanda araba kullanamayan yaşlı, genç ve engelli kişilere yardımcı olur. Bu katkılarının yanı sıra otonom araçlar, insan hatalarını önler ve yolcuların güvenliğini sağlar. Ancak otonom araçların kullanılmasında bazı yasal ve teknolojik zorluklar bulunurken, modern bir altyapı ve planlı trafiği de gerekli kılıyor.
Otomotiv endüstrisi, herhangi bir insan müdahalesine ihtiyaç duymadan güvenli bir şekilde sürüş yapabilen otomobilleri geliştirmek için çok ciddi çaba sarf ediyor.
Otonom araçlar yolda sürüşle ilgili tüm durumları ve tehlikeleri tespit edebilecek, bağımsız kararlar alabilecek ve en uygun çalışma stratejilerini bağımsız olarak belirleyebilecek nitelikte olacak. Bulunduğu çevre hakkında bilgi edinme yeteneği aynı zamanda bu arabaların tam otonom sürüş idealine ulaşmasını da sağlayacak.
5G mobil teknolojisi ve Nesnelerin İnterneti
İletişim ağları 5G hızlı adımları farklı gelişimlerle, Nesnelerin İnterneti (IOT) ile Araçtan Araca (V2V) ve Araçtan Altyapıya (V2I) iletişimleri gerçekleştirmek için kullanılacak.
C-V2X, araçtan her şeye, bir araç ile aracı etkileyebilecek veya araçtan etkilenebilecek herhangi bir nesne arasındaki iletişimdir. Yolda trafik ışığında yeşile dönüş süresi geri sayımı ve yeşil ışık ile optimize edilmiş hız önerisi akıllı araca akarken, kırmızı ışık ihlali uyarıları gibi güvenlik mesajları da araca ulaşır.
DSRC, özel kısa menzilli iletişim, araçlar, diğer yol kullanıcıları ve yol kenarı altyapısı arasında araçtan her şeye ve diğer akıllı ulaşım sistemleri verilerinin doğrudan kablosuz alışverişi için bir teknolojidir.
Otonom sürüşün iletişim ağlarına getireceği talepler göz önüne alındığında, Özel Kısa Menzilli İletişim (DSRC) veya Hücresel Araçtan Her Şeye (C-V2X) Otomatik Sürüşlü Araçlara Yönelik İşbirliğine Dayalı Akıllı Ulaşım Sistemlerinin (C-ITS) geliştirilmesine yönelik iletişim standardının da tüm ülkelerde oluşturulması gerekiyor.
2018 yılı sonunda sunulmasının ardından 5G, 4G’ye göre daha hızlı bağlantı, daha mükemmel iletim ve indirme kapasitesi, daha düşük gecikme süresi ve daha iyi kullanılabilirlik sunduğundan, Nesnelerin İnterneti’nin (IoT) geliştirilmesi için etkili bir temel oluşturdu. Araçların İnterneti (IoV), çeşitli ekosistemler ve 5G ağlarıyla, halihazırda internete bağlı olan milyarlarca cihazın iletişim ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabiliyor. 5G mobil teknolojisinin dünyayla etkileşim kurmanın yepyeni bir yolu olarak görülmesi, otonom araçları da farklı bir gelişime doğru götürüyor.
5G teknolojisi, çeşitli karmaşık bilgi iletimi türlerinde kullanılan otonom araçlar için alt yapıda kullanılacak V2X cihazlarını ve ekipmanlarını desteklemek için hızla güçlü bir araç haline geldi. 5G teknolojisinin, ulaşım araçlarının yoldaki diğer araçlarla bilgi paylaşarak, yol yönetim sistemleri ve trafik ışıkları vb. tarafından sağlanan çeşitli türde verileri elde etmesine olanak sağlaması bekleniyor. 5G ağlarının otomotiv endüstrisinde devrim niteliğinde bir etki yaratacağı tartışmasız kabul edilmiş durumda ve otonom sürüş, 2035 yılına kadar 300 ila 400 milyar dolar arası gelir yaratması bekleniyor.