Fransa’da dananın kuyruğu bu hafta sonu kopuyor. Avrupa, 6-9 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen ve aşırı sağın rekor seviyede güçlenerek çıktığı Avrupa Parlamentosu seçimlerinin şokundan hâlâ kurtulamamışken, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un erken genel seçime gitme kararı nedeniyle bu hafta sonu Fransa’da genel seçimlerin ilk turu düzenleniyor.
Ülkede aşırı sağcı Marine Le Pen’in lideri olduğu Rassemblement National (Ulusal Cephe) Partisi, Macron’un liberal kanattaki partisi Rönesans’ı geçerek tüm oyların neredeyse 3’te 1’ini almıştı.
Nitekim Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, geçen hafta Macron’un erken seçim kararını “Fransa’yla poker oynamak” olarak tanımladı. Bir tek Le Monde değil, Avrupa’daki sol ve liberal basın kuruluşları, Macron’u bu kararından dolayı yerden yere vurarak erken seçim kararını “pervasızlık ve sorumsuzluk” olarak nitelendirdi. Avrupa’daki liberal çevrelerin eteklerinin tutuşması boşuna değil. Le Parisien gazetesi ve Radio France için 19-20 Haziran arası yapılan Ipsos anketine göre Marine Le Pen’in Ulusal Birlik’i 30 Haziran’da gerçekleşecek seçimde yüzde 35,5 oranında oy alarak seçimi birinci götürüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi ise üçüncü sırada.
Le Pen’in Ulusal Birlik partisinin liderliğini yürüten 28 yaşındaki Jordan Bardella, şimdiden başbakanlık için zafer çığlıklarını atmaya başladı bile. (Bu hafta sonu ve 7 Temmuz’da gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinin ardından Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2027’de düzenlenmesi öngörülüyor, yani Macron teorik olarak 3 yıl daha koltuğunu koruyacak)
TikTok fenomeni bir başbakan
TikTok’ta 1,2 milyon takipçisi bulunan aşırı sağcı genç başbakan adayı Bardella ise “Yönetmeye hazırız, geliyoruz, hazır olun” gibi demeçler vermeye başladı bile. Bardella’nın partisinin en belirgin politikası ise diğer tüm aşırı sağcı partiler gibi “göçmen karşıtlığı.” Başbakan olması durumunda en büyük vaatlerinden birisi “droit du sol” (Doğuştan gelen hak) olarak tanımlanan vatandaşlık hakkının 11 ile 18 yaşları arasında Fransız topraklarında en az beş yıl yaşamamış herkes için iptal edilmesi.
Macron neyine güveniyor?
Peki Fransa Cumhurbaşkanı Macron neyine güvendi de böyle bir erken seçim kararı aldı diye soracak olursanız, inanın bu sorunun cevabını bilen yok. Macron’un, erken seçim kararıyla rakiplerini “şaşırtmak” ve onları “seçimlere hazırlıksız bir şekilde yakalatmak” istediği söyleniyor. Ancak neredeyse aklı başında tüm analistler, Macron’un Fransa’yı aşırı sağın kucağına itecek erken seçim kararını “hayati bir strateji hatası” olarak değerlendiriyor. Çünkü seçimleri aşırı sağın kazanması durumunda Macron, iktidarı ana muhalefetle paylaşmak zorunda kalacak.
Kuşkusuz ki aşırı sağdaki Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik (RN) seçimlerden galip çıkarsa bu durum önümüzdeki dönemde mutlaka Avrupa’daki diğer ülkelerin seçimlerini de etkileyecek. İşte o zaman kendinizi yeni bir Avrupa’ya hazırlamaya şimdiden başlayın derim. Vize randevusu alamamaktan mı şikayetçisiniz? Aşırı sağ partilerin başa geçmesi durumunda Avrupa Birliği ülkelerine Müslüman ülkelerden girişin tamamen rafa kaldırıldığı günlere doğru bile yelken açabiliriz.