Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Ekonomi

Gıdadaki Sorunlar Koç’u Bile Küstürdü
Grub’un gıda sektöründeki çıkış gerekçeleri sektörün genel sorunlarına işaret ediyor
  • 19 Ocak 2024 10:19
  • İrfan Donat
Gıdadaki Sorunlar Koç’u Bile Küstürdü

Önceki hafta Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) tarım ve gıda sektörünü yakından ilgilendiren önemli bir açıklama düştü. Koç Holding, Tat Gıda Sanayi A.Ş. paylarının yüzde 49,04’ünü ve bazı intifa senetlerini Memişoğlu Tarım Ürünleri’ne sattığını duyurdu. Açıklamada 80,9 milyon dolar bedelle satışa yönelik pay alım satım sözleşmesinin imzalandığı belirtildi. Bu haber hem Tat Gıda özelinde sektör açısından önem taşırken, hem de Koç Grubu’nun tarım ve gıda sektörüne son yıllardaki bakışına ilişkin önemli sinyaller içeriyor.


Konuya önce Tat Gıda özelinde bakalım. Koç Holding bağlı ortaklıklarından biri olan Tat Gıda’nın temelleri, 1967 yılında merhum Vehbi Koç tarafından Bursa Mustafa Kemalpaşa’da ‘Tat Konserve’ adıyla atıldı. Bursa’nın Mustafa Kemalpaşa ve Karacabey ilçeleri ile İzmir Torbalı’daki fabrikalarıyla 200’den fazla ürün çeşidine sahip olan Tat Gıda piyasanın çok önemli bir oyuncusu.


56 yılı geride bırakan marka, salça, domates ürünleri, konserve, hazır yemek, turşu ve ketçap-mayonez pazarında ciddi bir pazar payına sahip. İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl yayınladığı Türkiye’nin en büyük sanayi şirketleri sıralamasında ilk 500 arasında yer alan Tat Gıda, 40’a yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 500’ü sözleşmeli olmak üzere toplam bin çiftçi ile üretimde işbirliği yapıyor. Tat Gıda, Avrupa’nın 5’inci, dünyanın 10’uncu en büyük günlük domates işleme kapasitesine sahip.


Peki, Koç Grubu Tat Gıda’yı neden sattı?


Koç Holding’in KAP açıklamasında satışın, şirketin portföy optimizasyonu çalışmalarına katkı sağlayarak finansal yapıyı güçlendirmesinin planlandığı belirtildi. Bu açıklama tek başına pek bir şey ifade etmiyor gibi gözükebilir. Ama Koç Grubu’nun uzun yıllardır peyderpey tarım ve gıda faaliyetlerinden çıktığına şahit oluyoruz. Gelin bir dönem Koç Grubu ile özdeşleşen ve sonrasında Grup’un gözden çıkardığı gıda alanında faaliyet gösteren markaların satış hikâyelerini birlikte hatırlayalım.


MİGROS


1954 yılında kurulan Migros Ticaret A.Ş. 1975 yılında Koç Holding tarafından satın alındı. Koç Holding, 2007 yılı itibari ile satışa çıkardığı Migros Ticaret A.Ş.’nin yüzde 50,83 hissesini 1,9 milyar TL’ye 2008’de İngiliz BC Partners tarafından kontrol edilen Moonlight Capital’e sattı. 2015 yılında ise şirketin hisselerinin yüzde 40,25’ini Anadolu Grubu satın aldı. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, 2012 yılında verdiği bir demeçte, “Semahat Arsel hiç istemedi ama Tüpraş’ı alırken paraya ihtiyacımız olduğu için Migros’u sattık” dedi.


Semahat Arsel de aynı dönemlerde verdiği bir demeçte, Migros’un satışına karşı geldiğini doğrulayarak, “Benim için çok önemliydi. Satıldıktan sonra alışkanlığımdan vazgeçmedim. Hâlâ Migros’tan alışverişimi yapıyorum. Burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Burası en büyük pişmanlığım” diye konuştu.


Koç Besi Çiftliği ve Maret


Koç Holding, bir dönem hayvancılık tarafında da önemli bir yatırıma imza attı. 1998 yılında fizibilite çalışmalarına başlayan Koç Grubu, Ata İnşaat ile birlikte 1999’da Şanlıurfa’da dönemin en büyük hayvancılık işletmesi olan Harranova Çiftliği’ni kurdu.


Çiftliğin ismi “Koç-Ata Çiftliği” olarak anılıyordu. 2003 yılında Ethem Sancak’ın ortak olması ile şirketin adı “Koç-Ata-Sancak Besi Tarım Ürünleri” oldu. Ama 3 yıl sonra Ata ve Sancak grubu hisselerini Koç grubuna devrederek ayrıldı.


İki ortağın ayrılmasının ardından işletmenin adı “Harranova Besi ve Tarım Ürünleri” olarak değiştirilirken, Koç Grubu yedi yıl bu işi tek başına yürüttü. Yıllık 13 bin 250 büyükbaş hayvan kapasiteli Harranova Çiftliği’nde 2011’de 8 bin büyükbaş hayvan besideydi ancak o tarihlerde yapılan açıklamada besi süreleri tamamlanıp kesilen hayvanların yerine yenisinin alınmayacağı açıklanmıştı. Bu da Koç Grubunun bu işten çıkacağının ilk sinyalleri olarak yorumlandı. Harranova Besi ve Tarım Ürünleri’nin 29 Haziran 2012’deki yönetim kurulu toplantısında, şirketin besicilikten çekilmesine karar verildi.


Koç Holding’e bağlı Harranova A.Ş. Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Güçlü Toker, o tarihlerde bugün bile sektörün dertlendiği bir noktaya dikkat çekmişti. Dönemin ithalat politikası ile besicilik yapmanın olanaksız olduğunu belirten Güçlü Toker, “Artık besiye yeni hayvan almıyoruz.


Almamız yüzde 30-50 zarar etmemiz anlamına gelir. Zira piyasada ucuz ithal etle rekabet mümkün değil. Uygulanan ithalat politikası besiciliği bitiriyor” diyerek bu işin sürdürülemez olduğuna dikkat çekmişti. Tüm bu gelişmelerin ardından Koç grubu işletmeyi 2012’de Namet’e satarak besicilikten çekildiğini açıkladı. Aradan iki yıl geçtikten sonra ikinci bir hamle daha geldi. 2014’te Tat Gıda, Maret markası ile bu markaya ait Tuzla’daki arazi, bina, teçhizat ve üzerlerinde yer alan taşınmazların tamamını KDV hariç 75 milyon dolar bedelle Namet Gıda’ya sattı. Şirket satışla ilgili açıklamasında et ve et ürünleri faaliyetlerinin sonra erdirildiğini belirtti.


Pastavilla, Kartal, Lunch&Dinner


Takvimler Ağustos 2019’u gösterdiğinde Koç Holding iştiraklerinden Tat Gıda, şirketin ciro ve kârlılığı içindeki payı düşük olan makarna ve unlu mamuller işkolundan da çıkma kararı aldı. Bu karar doğrultusunda Pastavilla, Kartal, Lunch & Dinner markaları 8 milyon TL’ye Durum Gıda’ya satıldı.


Tat Gıda, o tarihte Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda “Faaliyetlerin Kısmen veya Tamamen Durdurulması ya da İmkânsız Hale Gelmesi” başlıklı bir açıklama yaptı. O açıklamada özetle, “Şirketimiz ciro ve kârlılığı içindeki payı düşük olan makarna ve unlu mamuller iş kolundaki tüm üretim ve satış faaliyetleri durdurulacaktır” denildi.


SEK Süt (Süt Endüstrisi Kurumu)


SEK, 1963 yılında o dönemdeki adıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı olarak sermayesinin tamamı devlet tarafından karşılanarak kurulmuş ve süt sektörü açısından düzenleyici konumunda olan stratejik bir kurumdu. Ancak sonraki yıllarda zarar ettiği gerekçesiyle 1995 yılının Eylül ayında parçalanarak özelleştirildi. Koç topluluğu, 1996’da sabit kıymetleri 58 milyon dolar olarak kabul edilen SEK’in hisselerinin yüzde 68’ini 1997 yılında satın alarak şirketi kendi bünyesine katmıştı.


2003 yılında Tat konserve ve SEK’in birleşmesiyle Tat Gıda ortaya çıktı. Haziran 2020’de ise Tat Gıda’nın SEK Süt›ü satmayı değerlendirdiği yönündeki haberler medyada yer almaya başlamıştı. Aradan çok zaman geçmeden 6 Ocak 2021’de KAP’a bu konuyla ilgili önemli bir açıklama düştü. Süt ve süt ürünleri iş kolundaki tüm varlıkların satışına karar veren Koç Holding bünyesindeki Tat Gıda, SEK Süt’ün satışının gerçekleştiğini duyurdu. Tat Gıda, süt ve süt ürünleri iş koluyla ilgili SEK ek markası dâhil tüm varlıklarını 240 milyon TL bedelle Çallı Gıda›ya sattı.


Koç Holding SEK’le ilgili satış kararını KAP’a bildirirken şu açıklamada bulundu: “Süt ve süt ürünleri iş kolumuzda stratejik alternatiflerin değerlendirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda, şirketimizin uzun vadeli iş planı çerçevesinde ana faaliyet konumuz olan ve toplam kârlılığımız içinde daha yüksek paya sahip olan salça ve konserve ürünleri iş kolunda odaklanmasına, süt ve süt ürünleri iş kolundaki tüm varlıkların satışına karar verilmiştir.”


Tarım ve gıda sektörünün stratejik önemi her geçen gün artarken, Koç Topluluğu neden bu alandaki faaliyetlerini birer birer terk ediyor? Her çıkışın hikâyesi ve gerekçesi farklı gibi gözükse de bazı ortak noktaların olduğu aşikâr. Sektörde artan öngörülemezlik, maliyetlerde kontrol edilemez yükselişlerin fiyatlar üzerinde yarattığı baskı ve düşen kâr marjları ile ithalat politikalarının rekabetçilikten uzak bir piyasa yapısı oluşturması başlıca ana sebepler arasında sayılabilir.


Tarımsal üretime ilişkin regülasyon sorunları ve mevzuatlardaki eksiklikler, fırsat barındıran sektörü aynı zamanda olduğundan daha riskli hale getiriyor. En azından yukarıda dikkat çekmeye çalıştığımız çıkış hikâyelerinde bunun emareleri net şekilde gözüküyor.


Koç Topluluğunun Sahip Olduğu Tarım Ve Gıda Şirketleri


Türk Traktör


Bugün Koç Holding’in odaklandığı ana sektörlerin başında enerji, finans, dayanıklı tüketim ve otomotiv geliyor. Otomotiv sektörünün alt kırılımında ise Türktraktör markasının tarım sektöründe özel bir yeri var. 1954 yılında kurulan Türktraktör, Türkiye’nin ilk traktörünü 8 Mart 1955 tarihinde tesislerinde üretti. 1954-1957 yılları arasında 1202 adet traktör üreten TürkTraktör, 1961’de yerlilik oranını yüzde 43’e çıkarırken, 1962’de üretimde yerli katkı payı yüzde 50’ye ulaştı. Aynı yıl traktör dışında haşbay (saman makinesi) yol silindiri ve pulluk da imal edilerek satışa sunuldu. 1979 yılında ise şirketin 25’inci yılında Pakistan’a 300 adet ilk traktör ihracatı gerçekleşti. Türktraktör bugün hem iç pazarda lider konumda yer alırken hem de traktör ve tarım makineleri ihracatında öncü konumda yer alıyor.


Eşsiz Bir Su Pürsu


Koç Grubu’nun tarım ve gıda ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olan faaliyetleri ise “Diğer Sektörler” kategorisi altında toplanıyor. Bu kategoride ise toplam 17 otel, üç rezidans, 22 pastane, 135 fırın, 17 restoran, iki stadyum, iki ziyafet birimi ve Taşdelen’de bulunan üretim tesisi ile faaliyet gösteren Divan Grubu yer alıyor. Bu alandaki bir diğer markası ise Türkiye’nin doğal su kaynaklarından Uludağ ve Nazilli’deki iki farklı tesisi olan 36 ilde 400’e yakın bayisiyle 2011 yılından beri su sektöründe hizmet veren Bal Kaynak Su’nun çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Pürsu markası.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bitmeyen Bilanço Yılı
Bitmeyen Bilanço Yılı
Borsaların seyrini etkileyen önemli gelişmelerden birisi de hiç kuşkusuz şirketlerin bilançoları. Bilanço dönemi öncesinde beklentiler alınır, gelen bilançolar izlenir ve genellikle de gerçekleşmeler satılır. Bu yüzden bilanço dönemlerinin ayrı bir önemi vardır. Bu durum bugüne kadar Borsa İstanbul’da da böyleydi. Ancak bu yıl durum değişecek gibi. Enflasyon muhasebesi nedeniyle şirketlerin mali tablolarını açıklama tarihlerindeki farklılaşma BIST’te 6 ayı bulan uzun bir bilanço dönemine işaret ediyor.
Yatırımcının 2024 Rehberi
Yatırımcının 2024 Rehberi
Yeni yıldan herkesin beklentileri farklı. Ancak piyasalara yön verenlerin ve paranın yönünü belirleyenlerin beklentileri bu aşamada biraz daha önem taşıyor. Yatırımlara rehberlik edecek “Strateji Raporları ve Model Portföyler”in vizöründen 2024’e şöyle bir bakalım.
Yabancının Banka Sevdası Canlanır mı?
Yabancının Banka Sevdası Canlanır mı?
Eski ezberlere göre yabancıların ilk talep edeceği hisseler bankalar. Değişen para politikasıyla yabancı yatırımcıların TL varlıklara ilgisi artsa da bankalara dair dikkatleri Türkiye’nin kredi notunda.
Yapay Zeka Kanser Hücrelerinin Tespitini Kolaylaştırıyor
Yapay Zeka Kanser Hücrelerinin Tespitini Kolaylaştırıyor
Patolojide yapay zeka kullanımı henüz doktor yeteneklerinin önüne geçemese de süreci önemli ölçüde hızlandırabilir
Türkiye’nin Kriptoda Ödevi Çok
Türkiye’nin Kriptoda Ödevi Çok
2023 yılı dünya genelinde kripto para regülasyonunun ve Bitcoin ETF’inin konuşulduğu bir yıl oldu. Kripto para düzenlemelerinde global çapta ilerlemelerin kaydedilmesi küresel kabulü konusunda piyasayı destekledi. Ancak hâlâ yapılması gereken çok iş var. Özellikle de Türkiye’de.
Zombi Şirketler Nasıl Anlaşılır?
Zombi Şirketler Nasıl Anlaşılır?
Zombi şirketler hayatta kalmaya devam ettikçe sektörünü de enfekte ederek verimsizliğe sebep oluyor
Las Vegas’ta Çin ve Yapay Zeka Rüzgarı
Las Vegas’ta Çin ve Yapay Zeka Rüzgarı
Dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES 2024 ABD’nin Las Vegas şehrinde yapıldı. Bu sene 150 ülkeden yaklaşık 150 bin ziyaretçinin katıldığı fuarda 4 bin 300’den fazla şirket, en yeni teknolojilere sahip ürün ve hizmetlerini tanıttı. Çinli teknoloji şirketlerinin ön plana çıktığı fuarın ana gündeminde ise yapay zekâ vardı.
Dünya Ekonomik Forumu, Riskler ve Otomotiv Ekosistemi
Dünya Ekonomik Forumu, Riskler ve Otomotiv Ekosistemi
WEF Küresel Riskler 2024 Raporu, küresel ekonominin bu yıl ve önümüzdeki yıllarda karşılaşacağı temel risklere ve sorunlara ışık tutuyor