Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Ekonomi

Hangimiz Yatırımcı? Hangimiz Oyuncu?
Sermaye piyasalarımızdaki yatırımcılarımızın büyük çoğunluğu bir yatırım tezi ile yatırım yapmıyor. Sermaye piyasalarını derinleştirmek için paydaşları “oyuncu” kimliğinden “yatırımcı” kimliğine terfi ettirebilmeliyiz.
  • 24 Mayıs 2024 09:17
  • Dr. Ali Yürüdü
Hangimiz Yatırımcı? Hangimiz Oyuncu?

Finansal sistem içerisinde bankacılıktan sonra en çok alan kaplayan sermaye piyasaları; ülkemizde 1985 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) adıyla başlayıp 2013 yılında Borsa İstanbul adını alan takas ve saklama hizmetleri platformu ile ivmelenen bir derinlik kazandı. Zaman içerisinde artan ilgi ile birlikte günümüzde sermaye piyasalarındaki yatırımcı sayısı 12 milyonu aşmış vaziyette.


Hisse senetleri, devlet iç borçlanma senetleri, fonlar, özel sektör borçlanma araçları gibi pek çok menkul kıymet; sermaye piyasaları çatısı altında yatırımcılarla buluşturuluyor.


Yatırımcılar; ellerinde bulunan kaynağı, gelecekteki getiri beklentileri doğrultusunda kaynak ihtiyacını karşılamak isteyen devletlere ve şirketlere yatırım yapmak üzere sermaye piyasalarına gelirler. Getiri beklentisi; sermaye piyasalarında, para piyasalarından farklı bir nosyonda oluşur. Para piyasalarında oyunun kuralları bellidir. Elde edeceğiniz getiriyi en baştan bilirsiniz. Sermaye piyasalarında ise teorik olarak borçlanma araçlarında bilirsiniz; ancak borsada bilemezsiniz.


Öngörü dediğimiz olgu; ülkemiz gibi gelişen ülkeler için o kadar berrak değildir. Oyunun kuralları değişir. Yatırım için oluşturduğunuz denklem kalabalık; hata payı ise yüksektir. Teoride yatırımcı sürpriz yapılması gereken kişi değil; getiri beklentisi karşılanması gereken ortaktır. İşte tam da bu yüzden; bizim gibi ülkelerde kaynağını sermaye piyasası araçlarından borsada değerlendirenlerin tamamı yatırımcı değildir.


Yatırımcısına sıklıkla sürprizler yapan borsamız; hayal kurdurur. Ama hayallerine erişene kadar kaynağı kurutma gücüne de sahip olduğu için yatırımcısını da yıpratır. Bu yüzden Türkiye gibi gelişen ülkeler için tasarruflarını sermaye piyasası araçlarından özellikle borsada değerlendirenlerin tamamına yatırımcı demek maalesef pek doğru değildir. Bu yüzden öncelikle yatırımcıyı, sonra diğer paydaşları; bir başka deyişle “oyuncuları” tanımlamak gerekir.


Yatırımcı kavramı; kar etmek amacıyla finansal sisteme para koyan kişi ya da kurumlar için kullanılır. Borsa örneğinde bu para; hisseleri halka açık bir şirkete ortak olma yoluyla gerçekleşir. Hissedar yatırımcıya parası karşılığında hisse verir. Dolayısıyla ilk soru yatırımcı açısından; “Kiminle ortak oluyorum?” olmalıdır. Sonrasında ise “kar etme” amacına ulaşmak için gerekli yatırım tezini tartışmamız gerekir. Yatırım yapılırken; ortak olunan şirketin mali tablolarını analiz ederek anlaşılabilecek performans ve geleceğe dair vadettiği potansiyel; şirketin yönetim becerisi, vizyonu ve faaliyet gösterdiği ülkedeki tüm makroekonomik koşullara dair öngörülerin tamamı yatırım tezi oluşturulurken etken olur.


Gelgelim borsada işlem yapanlar açısından bakıldığında; bence 8 milyonu aşkın yatırımcının büyük bir kısmı bir yatırım tezi ile yatırım yapmıyor. Bizim gibi derinliği az borsalarda; daha çok tüyolar, duyumlar ve grafikler konuşur. Bu yüzden yatırımcı kavramının içini boşaltmadan; bizim borsamızın hareketini öngörebilmek için konuya davranışsal olguları dâhil etmek gerekir. Paydaşlardan traderları, kurumsal yatırımcıları çıkardığımızda; bireysel yatırımcıların hayallerine hızlı ulaşmak için sabırsız olduğunu ülkemizde görmezden gelemeyiz. Bunu hisseyi elde tutma sürelerinin kısalığından tutun da, kredili işlem büyüklüğüne kadar birçok parametreden okuyabiliyoruz.


Gelişmiş ülkelerde “yatırımcı” kavramını tabana yaymak; yani bireysel yatırımcının sermaye piyasalarına güvenini sağlayarak tasarruflarını burada yatırıma dönüştürmesini teşvik etmek yıllar aldı. Elbette güven sağlamak söz konusu para ise emek ve zaman istiyor. Sermaye piyasalarını derinleştirmek bizim gibi kaynak ihtiyacı olan ülkeler için bu kadar elzemken; bizim de ülke olarak bu emeği sarf etmemiz ve güveni sağlamamız gerektiğini düşünüyorum. İşte bu yüzden; paydaşları “oyuncu” kimliğinden “yatırımcı” kimliğine terfi ettirebilmek için; güven, eğitim ve emek şart diyebiliriz.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 31. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 31. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Elektrikli mi, Benzinli mi?
Elektrikli mi, Benzinli mi?
Bugün otomobilini değiştirmek isteyen herkesin aklında aynı soru var: Elektrikli mi, benzinli mi? Sessiz, çevreci ve düşük dolum maliyeti olan elektrikli araçlara ilgi yüksek. Ancak bu sorular akıl karıştırıyor: “Yeterli şarj istasyonu var mı?, “Menzil sorunu ne kadar zorlayıcı”?, “İkinci elde fiyat nasıl olacak?”, “Sürekli göz bataryada hayat geçer mi?”…
Çin-ABD Ticaret Gerilimi Kıskacında Avrupa
Çin-ABD Ticaret Gerilimi Kıskacında Avrupa
Çin ve ABD arasındaki ticaret gerilimi artarken Avrupa, derinleşen ticaret gerilimlerinin ortasında bir orta yol arayışında.
Neuralink’in Çip Takılan İlk Hastası: Aklımı Başımdan Aldı
Neuralink’in Çip Takılan İlk Hastası: Aklımı Başımdan Aldı
Noland Arbaugh, Neuralink tarafından geliştirilen ve hastaların düşünceleriyle bir bilgisayarı kontrol etmesini sağlayan beyin implantının hayatını nasıl değiştirdiğini ilk kez açıklıyor.
NASA’dan Geldi Türkiye’nin IoT “Umut”u Oldu
NASA’dan Geldi Türkiye’nin IoT “Umut”u Oldu
Ülkemizde bilimin popülerleşmesinde büyük katkıları olan ve “NASA’da Çalışan Türk” başlıklı haberlerin kahramanı Dr. Umut Yıldız, NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı’ndan (JPL) ayrılarak Ocak 2024’te Türkiye’ye döndü. Uzay ve uydu teknolojileri alanında faaliyet gösteren bir Türk şirketi olan Plan-S’de bilimsel araştırmaların başına gelen Yıldız, SpaceX işbirliği ile uzaya dört uydu göndermeye hazırlanıyor. Yıldız, bu heyecanlı süreci Bloomberg Businessweek Türkiye için anlattı.
Bakır Piyasalarında Neler Oluyor?
Bakır Piyasalarında Neler Oluyor?
En önemli endüstriyel metallerden biri olan Bakır, 11 bin 100 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra geri çekildi. Peki fiyatları tarihi zirvelere ne taşıdı? Bakır piyasalarında dalgalanma kalıcı mı? Fiyatların tarihi seviyelerde seyretmesinin Türkiye’ye etkisi ne? Bloomberg Businessweek olarak bakır piyasalarını mercek altına aldık…
NVIDIA Hakkında Bilmemiz Gereken 7 Şey
NVIDIA Hakkında Bilmemiz Gereken 7 Şey
Nvidia, üretken yapay zeka patlamasının tam merkezine oturuyor. Yapay zeka tartışmasına uzak kalanlar için, şirketi bu kadar önemli kılan 7 özelliği sizler için derledik…
Piyasalarda Küçük Balıklar Büyük Av Peşinde
Piyasalarda Küçük Balıklar Büyük Av Peşinde
Bir dönem “dünyada trading kurallarını değiştireceği” düşünülen küçük yatırımcı örgütlenmesi, şimdi yeniden gündemde. “Açığa satışçı” büyükleri sıkıştıran örgütlü küçükler, bu kez kendini bakır vadelilerinde gösterdi…
TCMB’den Piyasaya Üç İnce Ayar
TCMB’den Piyasaya Üç İnce Ayar
Merkez Bankası, piyasadaki fazla likidite, hızla artan döviz kredileri ve çözülme hızı yavaşlayan KKM gibi sorunlara yönelik önemli adımlar attı.
Tefeci faizi... Tefeci enflasyonu...
Tefeci faizi... Tefeci enflasyonu...
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen yazdı;
Nükleer Enerjinin Yeniden Doğuşu
Nükleer Enerjinin Yeniden Doğuşu
Holtec, radyoaktif atıklar için depolama fıçıları üreterek işe başlamıştı. Şimdi ise ABD’nin yeni nesil nükleer reaktörlerine güç sağlamak istiyor ve bu yolda eskilerini kapatıyor.
Soğuk Savaş Sonrası Dünya Ekonomisinde Jeo-ekonomik Bloklaşma: IMF Perspektifinden Uluslararası Ticaret ve Doların Geleceği
Soğuk Savaş Sonrası Dünya Ekonomisinde Jeo-ekonomik Bloklaşma: IMF Perspektifinden Uluslararası Ticaret ve Doların Geleceği
Dünya ekonomisinde oluşan yeni kutuplar, ekonomik sistemde hakkaniyete dayalı bir role razı mı olacak, yoksa küresel çatışmaları ve korumacılığı mı körükleyecek?
Yapay Zekânın Geleceği
Yapay Zekânın Geleceği
“Şimdi ben ölüm oldum, dünyaların yok edicisi” Robert J. Oppenheimer
Şirketlerde Yetenekleri Tutabilme Sorunu
Şirketlerde Yetenekleri Tutabilme Sorunu
Şirketlerin son yıllardaki en büyük sorunlarından birisi de yetenekli çalışanları bulmak kadar onları elde tutabilmek. Şirketlerin iş değiştirmekten çekinmeyen yetenekleri elde tutabilmek için çözüm yollarını bulmaları şart.
Yapay Zekâ ve İnsan Odaklı Dijitalleşme
Yapay Zekâ ve İnsan Odaklı Dijitalleşme
Günümüzde üretken yapay zekâ (AI) tabanlı uygulamaların yaygınlaşması ile birlikte toplumun dijitalleşmesi yeni bir seviyeye ulaşıyor. Bu noktada, üretken yapay zekânın ne olduğu ve nasıl işlediği daha da önem kazanıyor.
Teknolojik Gençlerin Ekonomiye Katkısı ve İş Dünyasının Rolü
Teknolojik Gençlerin Ekonomiye Katkısı ve İş Dünyasının Rolü
Eğitim ve kariyer seçimlerinde teknolojinin etkin kullanımı ve bilinçli kararlar almak, hem bireylerin hem de işletmelerin gelecekte başarılı ve mutlu bir yaşam sürmeleri için kritik öneme sahip.
Üç Cisim Problemi - Newton’dan Yapay Zekâya
Üç Cisim Problemi - Newton’dan Yapay Zekâya
Fizikçilerin ve matematikçilerin yüzyıllardır çözemediği üç cisim probleminde cevap yapay zekâda olabilir mi?
Yapay Zeka Belirsizlik Çağına Giriyor
Yapay Zeka Belirsizlik Çağına Giriyor
OpenAI ve Google elde ettikleri yeni birçok ilerlemeyi duyururken, startuplar nereye uyum sağlayabileceklerini anlamaya çalışıyor.