Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Ekonomi

Harcamada “İkinci Sisteme” Nasıl Döneceğiz?
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen yazdı;
  • 13 Ocak 2024 10:16
  • Açıl Sezen
Harcamada “İkinci Sisteme” Nasıl Döneceğiz?

Türkiye, dünyanın hemen hiçbir ülkesinde bulunmayan bir geçmişe sahip.


Enflasyon ile yaşama pratiği.


Dünyada başka hiçbir ülke Türkiye kadar uzun süre yüksek enflasyon ile yaşayıp hiper enflasyona gitmeden bunu sürdürememiştir.


Türkiye’nin iktisadi geçmişi, yüksek enflasyon ile doludur.


Bu bazen savaşlar, bazen arızi şoklar, bazen de döviz açığı kaynaklı yokluk etkisiyle gerçekleşti. Ancak, Türkiye’nin uzun süreli yüksek enflasyon ile imtihanı, asli olarak Turgut Özal’ın uygulamaya aldığı açık ekonomi politikası çerçevesinde ithal malların fiyatlarının artışıyla başladı.


Bunun yarattığı toplumsal etkileri bertaraf edebilmek adına parasal ve kamu kaynaklarının irrasyonel dağıtımı ile alınan önlemler, Türkiye’yi uzun süreli çok yüksek enflasyon döngüsüne soktu. Bu dönemin iki önemli sonucu oldu.


Birincisi toplumun yüksek enflasyon ile yaşamayı öğrenmesi, diğeri ise dövizleşme eğiliminin artışı. Yüksek enflasyonla yaşamayı öğrenmek, “Bugün almadığım ürün yarın daha pahalı olacağı için, imkanımı zorlayıp bugünden almak benim için faydalıdır” temeline dayanıyor.


Para politikasında son iki yılda yapılanların yarattığı yüksek enflasyon ve iki yıl üst üste yüzde 65’lerde kapanan sene; Türkiye’ye 2005 sonrasında kazandığı enflasyonsuz yaşama pratiğini kaybettirme riski yaratıyor.


Çünkü ortanca yaşı 33 olan Türkiye’de insanlar kendileri açısından rasyonel olanı tercih etme eğilimi gösteriyor, ücret artışları da kredi kaldıracı kesilmesine rağmen bu eğilimi beslemeye devam ediyor.


Nobel ödüllü iktisatçı Kahnemann’ın “Hızlı ve Yavaş Düşünme” çalışmasında altını çizdiği gibi, insanın beyninin iki çalışma düzlemi var.


Birincisi düşünmeden, iç dürtüsel olarak, refleksleşmiş şekilde hareket ettiğimiz “otomatik sistem.” İkincisi ise düşünerek karara vardığımız, kurallara dayalı düşünsel sistem.


Bugün Türkiye’de insanlar, ihtiyaç duydukları şeyi alırken ikinci sistemi kullanmaya gerek duymadan, otomatik olarak alım davranışını gerçekleştiriyor. Çünkü rasyonel ve doğru olanın bu olduğuna inanıyor.


Merkez Bankası’nın önündeki en büyük engeli de bu oluşturuyor. İnsanların harcama kararını verirken, düşünsel hareket edebilmesini; yani ikinci sistemini devreye sokabilmesini sağlamak.


Nobel ödüllü iktisatçı Richard Thaler, insanların iktisadi davranışlarını incelerken, “dürtme” kavramını kullanıyor ve şöyle tanımlıyor: “İnsan davranışlarını tahmin edilecek şekilde, seçenekleri yasaklamadan ya da insanların muhatap oldukları teşvikleri değiştirmeden yönlendiren seçim mimarisine ‘dürtme’ diyoruz.


Thaler, elbette bunu bir davranışa güdüleme çerçevesinde bakıyor. Ancak buna tersten bakmak da mümkün.


Örneğin, Türkiye bazından gidecek olursak şunları söyleyebiliriz: “Türkiye’de insanlar fiyatlar açısından çıpalama imkanlarını kaybetti; çünkü artık doğru fiyatın ne olduğu bilinmiyor.” “Türkiye’de insanlar, sürekli ve her yerde pahalılığı gördükleri için, geleceğe dönük tahminlerini duydukları değil, gördükleri ile yapmaya meyilli haldeler.”


Çünkü Thaler’in de altını çizdiği gibi; “insanlar kaybetmekten nefret eder.”


Sürekli ve yüksek enflasyon, insanların kaybetme duygusunu körüklüyor.


Ekonomi yönetiminin işi, bu nedenle zor.


Döngüyü kırmazsak, kemikleşme riski belirecek.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 13. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 13. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Wall Street’in Planları Çin Seddi’ne Çarpabilir
Wall Street’in Planları Çin Seddi’ne Çarpabilir
Çin ile yaşanan gerginlikler ve zorlu yeni kurallar, ABD ve Avrupalı firmaları dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde risklerini azaltmaya ve hatta iş kollarını kaybetme tehlikesine doğru götürüyor
Biden Seçmenleri Kendi Popülizm Tarzının Trump’ınkinden Üstün Olduğuna İkna Etmeli
Biden Seçmenleri Kendi Popülizm Tarzının Trump’ınkinden Üstün Olduğuna İkna Etmeli
ABD seçimlerinde Kasım ayında kim kazanırsa kazansın, seçmenin tercihinin ülke üzerinde kalıcı etkileri olacağı öngörülüyor.
Tayvan Çekişmesinin 10 Trilyon Dolarlık Maliyeti
Tayvan Çekişmesinin 10 Trilyon Dolarlık Maliyeti
Tayvan’daki seçimler küresel ekonomiyi çökertecek bir çatışma potansiyeline işaret ediyor
İş Dünyasının Dönüşümünde Yeni Güç
İş Dünyasının Dönüşümünde Yeni Güç
İş dünyasının geleceğini şekillendirmede dijital yakalılar kritik bir öneme sahip olacak
Yılın İlk Kritik Seçimi Tayvan’da Yapılıyor
Yılın İlk Kritik Seçimi Tayvan’da Yapılıyor
Tayvan seçimleri sadece kendisini değil başta Çin ve ABD olmak üzere tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Seçimler sonucunda mevcut statükonun bozulması ABD-Çin geriliminin artmasını ve dünyada yeni bir çip krizini tetikleyebilir.
2024 İçin Perakendede Enseyi Karartmaya Gerek Yok
2024 İçin Perakendede Enseyi Karartmaya Gerek Yok
Bu yılın ilk çeyreğinde panik atak geçirmeye gerek yok, bir küçülme mutlaka olacak ancak devasa bir negatif etki görülmeyecek
Otomotivde Dijital Dönüşüm Ekonomisi
Otomotivde Dijital Dönüşüm Ekonomisi
2024’te otomotiv sektörü, tüketici beklentilerine uygun dijital çözümleri, şehirlerde oluşan e-mobilite ihtiyaçlarına paralel farklı yeniliklerle sunmaya devam edecek.
Sam Amca’nın DTÖ Ulusal Güvenlik Hükmü İstismarı
Sam Amca’nın DTÖ Ulusal Güvenlik Hükmü İstismarı
ABD, kendi koyduğu çok taraflı ticaret sisteminin temel ilkelerine aykırı olarak tek taraflı korumacı önlemler almaya devam ediyor
Puslu Piyasalar Atlası
Puslu Piyasalar Atlası
Küresel jeopolitik ve ekonomik gündemde doğal olarak Çin’in geri planda olmasının mümkün olamadığı bir zaman diliminde bulunuyoruz.
Türkiye Altında Potansiyelinin Gerisinde
Türkiye Altında Potansiyelinin Gerisinde
Türkiye’nin yıllık altın üretimi 40 ton. Bu resmi olarak belirlenen bin 500 tonluk rezervin yüzde 2,5’i. Uzmanlara göre toprak altında keşfedilmeyi bekleyen daha 4 bin 500 ton altın var.
Tüketimde “Dur” Noktası Neresi?
Tüketimde “Dur” Noktası Neresi?
Geçmişinde çok yüksek enflasyonla çok uzun süre yaşama pratiğine sahip bir ülkede, iki yılı üst üste yüzde 65 enflasyonla kapatırken tüketicinin alma güdüsünü nasıl azaltabiliriz? Ekonomi yönetiminin kredi maliyetleri ve bulunurluğu yoluyla kaldıracı azaltması yeterli mi? Tüketim eğilimini kırmanın ekonomik boyutunun yanında psikolojik ve sosyolojik koşulları var mı?
Yurtdışına Çıkan Üretici Ucuz İşgücü Değil Hızlı Büyüme İstiyor
Yurtdışına Çıkan Üretici Ucuz İşgücü Değil Hızlı Büyüme İstiyor
Doğrudan yatırımda ucuz işgücü önceliğinden vazgeçen üretici artık gelişmiş pazarlarda daha hızlı büyümeye odaklanıyor
“Bilinmeze Doğru Yelken Açarken, Birlikte Aşacağız Her Engeli, Her Zaman…”
“Bilinmeze Doğru Yelken Açarken, Birlikte Aşacağız Her Engeli, Her Zaman…”
Global riskler artarken çözüm için ne yazık ki global sistem ABD’nin inisiyatifine muhtaç
Vergi İndirimi Yasa dışı Bahise Çare mi?
Vergi İndirimi Yasa dışı Bahise Çare mi?
Türkiye yasadışı bahiste yaşanan büyük yükselişle baş etmekte zorlanıyor. Yasal iddaa oyunu ile yasadışı oyunlar arasındaki oran farkı, yasadışı bahise kayışın nedenlerinden biri olarak görülüyor. iddaa’daki oran düşüklüğüne neden olarak görülen verginin azaltılması için hamle yapıldı, ancak bu yeterli olacak mı?
Rekabetin Ortasındaki ‘Uçan Hollandalı’
Rekabetin Ortasındaki ‘Uçan Hollandalı’
Bugün yarı iletken dünyası katmanlarına ayrıldığında çekirdekte yer alacak teknolojisi ve inovasyonuyla dünya ekonomisini şekillendiren Hollandalı ASML, ABD ile Çin arasındaki artan rekabette, tekelleşen bir güç…
Ticarette “Kızıl” Tehlike
Ticarette “Kızıl” Tehlike
Savaşlar, salgınlar, ticari anlaşmazlıklar, ambargolar derken dünyada sular durulmuyor... Bu durum ülkeler arası ticarette domino etkisi yaratıyor. Ülkeler birbirinin ticaretinden etkileniyor ve salgın misali uzun süre kurtulamıyor. Ticaret rotalarında yaşanan sorunlar özellikle son 50-60 yıldır ticaretin vebası haline gelmiş durumda. Hemen her beş yılda bir dünya ülkeleri lojistik maliyetlerini azaltmak için yeni alternatif yollar bulmaya çalışıyor. Ama neredeyse tüm dünya ülkeleri için en avantajlı ve pratik güzergâh halen Süveyş kanalı. Tarihi 16’ncı yüzyıla dayanan ve ilk temeli Firavun ikinci Ramses tarafından atılan Süveyş Kanalı 1950’lerden bu yana ara ara dünya lojistiğinin gündemine giriyor.