Merak etmeyin, bu yazıya böyle iddialı bir başlık atmak için iyi sebeplerim var. Bu sebeplerin en başındaysa, üç ay öncesine kadar Paris’te, Türkiye’yi gri listeye alan Mali Eylem Görev Gücü’nde (FATF) çalışıyor olmam geliyor.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesinde 1989’da kurulan ve kara paranın aklanmasıyla mücadeleye ilişkin tavsiye ve kuralları belirleyen FATF, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede başarılı olamadığı için Ekim 2021’de Türkiye’yi ‘Gri liste’ye almıştı. Bir ülkenin gri listeye alınması demek, o ülkenin FATF tarafından ‘Uluslararası İşbirliği İnceleme Grubu’ tarafından özel izlemeye alınması demek.
Şu anda FATF’nin gri listesinde Türkiye’nin yanı sıra şu ülkeler yer alıyor: Bulgaristan, Burkina Faso, Kamerun, Hırvatistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Haiti, Jamaika, Kenya, Mali, Mozambik, Namibya, Nijerya, Filipinler, Senegal, Güney Afrika, Güney Sudan, Suriye, Tanzanya, Vietnam ve Yemen.
FATF’nin bir de “Kara liste”si var. FATF kara listeleri, kara para aklama ve terör rejimlerinin karşı finansmanında yetersiz görülen ülkeleri bu listeye alıyor. Yüksek riskli olarak tanımlanan bu listede şu anda üç ülke bulunuyor: İran, Kuzey Kore ve Myanmar.
Gri listeye alınmanın ülke ekonomisi açısından sonuçları ise daha ciddi: Gri liste, bir ülkeye gelecek doğrudan yabancı yatırımı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Gri Liste’ye dahil olmak, bir yargı bölgesinin kara para aklamayı ve terörün finansmanını önlemeye yönelik politikalarında tespit edilen ‘stratejik eksiklikleri’ ifade ediyor.
Türkiye’nin gri listeden çıkacağının ilk göstergesi ise Şubat 2024’te Paris’te düzenlenen FATF Genel Kurulu’nda alınan “Türkiye’ye yerinde saha ziyaretinin gerçekleştirilmesi” kararıydı.
Paris’teki OECD binasında, yılda üç kez FATF genel kurul düzenliyor: Ekim, Şubat ve Haziran aylarında. Bu genel kurullarda da üye ülkeler tarafından bir takım kararlar alınıyor. Ben 2023 Ekim ayındaki genel kurul sırasında hâlâ FATF’de görevdeydim. Genel kurulun basına kapalı gerçekleştirilen olağanüstü toplantılarında saatlerce süren tartışmalar yaşandı.
Ancak tartışmaların sebebi ülkelerin gri listeye alınması ya da çıkarılması değil, Ortadoğu’da patlak veren savaştı. FATF’de kararlar oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle alındığından dolayı sonuçta kimsenin istediği olmadı, geçen ekim ayındaki genel kurulun bitiminde ilk kez bir bildiri açıklanmadı.
Türkiye’ye dönecek olursak, Şubat 2024’te düzenlenen FATF Genel Kurulu’nda Türkiye’nin artık eylem planını tamamladığına hükmedildi. Bu önemli bir karardı çünkü bu kararı genelde yerinde değerlendirme takip eder. Ancak saha ziyareti ve yerinde değerlendirme için Türkiye’ye gelmesine karar verilen FATF uzmanlarından oluşan ekibin ülkeye ne zaman geldiği, kimlerle görüştüğü, nerede kaldığı, nasıl bir rapor hazırladığı vs. gibi bilgiler kesinlikle gizli bilgilerdir ve basına açıklanmaz. Şimdi bu ekip Türkiye ile ilgili bir rapor hazırlayacak. Bu ekibin hazırlayacağı rapor sonucunda Haziran ayındaki FATF Genel Kurulu’nda bu rapordaki tavsiyelerin kabul edileceğine ise neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü süreç böyle işliyor.
Şunu unutmamak gerekiyor: FATF’de yapılan değerlendirmeler tamamen uzmanlar tarafından yapılan teknik değerlendirmelerdir ve hiçbir siyasi yönelim, önyargı, politik manevra vs. içermez. Her şey uzmanların hazırladığı teknik raporlara göre ilerler. Bu aşamada da Türkiye’nin gri listeden çıkmak için bugüne kadar atmış olduğu adımlar büyük önem kazanıyor. Bu nedenle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 23 Şubat’taki FATF Genel Kurulu’nun ardından dediği gibi, Türkiye’nin FATF gri listesinden çıkış sürecinde gerçekten de son aşamaya gelinmiş durumda.
FATF Genel Kurulu, bu yaz Singapur’un dönem başkanlığı nedeniyle 23-28 Haziran tarihleri arasında Singapur’da düzenlenecek. Genel kurullarda genellikle ilk üç gün çalışma grupları ve uzmanların toplantıları, son iki gün ise üye ülkelerin temsilcilerinin toplantılarıyla geçer. Son gün de düzenlenen bir basın toplantısıyla alınan kararlar ve yayınlanan bildiriler medyaya duyurulur.
Biz de büyük ihtimalle 27 ya da 28 Haziran’da Türkiye’nin gri listeden çıkışını kutluyor olacağız.