Sefiller’de Hugo şöylesi bir değişim analojisi yapar: “İnsanın içinde bazen bir şeyler çöker. Umut kırıcı bir kesinliğin yüreğe sızması, bazı durumlarda, kişinin kendisine karşılık gelen belli derin unsurları zedelemeden ve parçalamadan gerçekleşmez. Keder bu noktaya ulaşınca, bilincin her gücü kendini kurtarma telaşına düşer. Bu ölümcül krizlerden, hiçbir değişim yaşamadan ve görevlerini hakkıyla yerine getirerek çıkmayı başaran çok az insan vardır. Acının sınırı aşıldığında en sarsılmaz erdem bile allak bullak olur.”
İş yaşamında en çok sözünü ettiğimiz olgulardan biri değişim. Biz istesek de istemesek de değişim geliyor, gelmek zorunda. Çünkü ilerlememek, geri kalmak demektir. Bugün tabu olanlar, aklımızın almadığı teknolojiler ve olaylar, yarının ...