Jules Verne denizin derinliklerine inen denizaltılardan aya giden uzay araçlarına kadar pek çok fikrin öncüsü durumundayken, bu fikirlerle bilim kurgunun edebi türünün de öncüsü oldu. Bir zamanlar kurgu olanlar artık gerçek haline geldi. Denizaltılar uzun zamandır denizin derinliklerini araştırıyor ve uzay araçlarıyla onlarca yıldır aya yolculuk yapılıyor. Yeni dijital yüzyıl, hangi fikirlerle öncülük edecek, bunları çok hızlı yaşayarak görüyoruz.
20. Yüzyılda Paris’in bulunma hikayesi
1989 yılında, 19. yüzyılın ünlü romancısı Jules Verne’in ailesi, eski bir aile kasasını zorla açtırarak diğer edebi parçaların yanı sıra, 1863’te kaleme alınan yayınlanmamış bir romanın taslağını da buldu: Yirminci Yüzyılda Paris.
Futurizm ve değişimin büyüsü
Verne fütürist bakışını, Balonda Beş Hafta (1863) yayımlandıktan kısa bir süre çıkarmak istese de yayıncısı Pierre Jules Hetzel, Verne’in bilimsel macera anlatılarının ticari potansiyelini hemen kavradı ve Yirminci Yüzyılda Paris’i yayınlamak istemedi.
19. yüzyılın son 15 yılına göre çok daha müreffeh ve bereketli bir dönemde yazılan Yirminci Yüzyılda Paris, geleceğe dair çoğunlukla alaycı bir yaklaşım sergiliyor. Bu romanda Jules Verne’in toplumun sosyal mimarisine dair yaratıcı iç görüsüne şahit oluyoruz.
Verne’in Yirminci Yüzyılda Paris’te yaptığı teknolojik tahminler, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870) gibi en ünlü romanlarındakiler kadar etkileyiciydi. Bunlar arasında asfalt yollarda giden gaz yakıtlı araçlar, elektrikli sokak lambaları ve ilgi çekici olan; romanın geçtiği 1960’lara ilişkin kehanet niteliğindeki açıklaması değil, Verne’in 1860’lara yönelik eleştirisidir. Kitapta, finansal ve endüstriyel ilerlemeyle oluşan yeni bir kültürün karmaşasını fütürist anlayışla anlatıyor.
Jules Verne’den günümüze
1870 yılında yayınlanan Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ta Jules Verne, elektrikli denizaltının icadından (1884) birkaç yıl sonrasını tahmin ediyordu. Ancak gerçekleri lüks odalara sahip değildi ve bunun yerine savaş veya ülkelerin güvenliği için kullanılıyordu.
1889’da yazdığı bir makalede gazetelerin geleceğini “2889 yılında” anlatmıştı. Yazara göre, gazeteler basılmak yerine her sabah abonelere günün haberlerini muhabirler, istatistikçiler ve bilim adamlarıyla yapılan görüşmeler yoluyla aktarıyor. Radyo haberlerinin ilk yayını 1920’delerde, televizyonda ise 1948’de gerçekleşti. Hesaplamalar onu yanıltsa da gerçeklikten o kadar da uzak değildi.
Verne, şu anda video konferans veya görüntülü görüşme olarak bildiğimiz şeye çok benzeyen “fonotelefoto”dan bahsederken; bunu görüntülerin kablolarla bağlı hassas aynalar aracılığıyla iletilmesi yoluyla hayal etmişti.
Dünyadan Ay’a (1865) adlı eserinde Verne, ışıkla hareket eden gemilerle uzay yolculuğunu ele alıyor. Bugün yıldızın enerjisini kullanan güneş pillerinin ve güneş yelkenlerinin varlığını biliyoruz.
Verne, uzay roketlerine binen ve astronotların uzaya seyahat etmesini sağlayan kapsülü anlatıyor. Verne ayrıca yolcuları Ay’a taşımak için kullanılabilecek “mermileri”, sanki yolcuları uzaya fırlatan, Dünya’nın yerçekimini kıran büyük bir silahmış gibi tanımladı ve bu da bir roketten çok da uzak değil.
Ayrıca Dünyadan Aya’da, geri dönüş yolunda uzay aracının okyanusa düşeceğini ve tıpkı daha önceki birçok uzay görevinde olduğu gibi uçup gideceğini hayal ediyor.
Sürdürülebilirlik adımları: 1800’lü yıllar
O zamanlar bilimsel deneylerle sınırlı olan Verne, bu teknolojinin toplum için ne gibi faydalar sağlayabileceğini görecek öngörüye sahipti.
Verne teknolojinin ateşli bir savunucusu olmasına rağmen sanayileşmenin ve kaynakların sınırsız kullanımının beraberinde getireceği tehlikelerin de farkındaydı. “Bir Eksantriğin İradesi”nde petrol endüstrisinin denizlerdeki sömürüsünü, kirliliğini ele alıyor ve sınırlı kaynakların israfını eleştiriyor. Yine de karakteri Cyrus Smith gibi o da çözümü denizaltılar ve uzay araçları gibi imkansız yolculukları mümkün kılan geleceğin teknolojilerinde görüyordu. O zamanlar henüz emekleme aşamasında olan ancak Verne’in öncü zekası sayesinde eninde sonunda başarılı olacak teknolojiler…
O zaman ki ruhla, hidrojenin fosil yakıtlara yenilenebilir bir alternatif olduğunu savunması, alternatif yakıt fikrinin benimsenip onun vizyonunu gerçeğe dönüştürmek 1800’lü yıllardaki düşüncelerine fikirlerine saygı duruşunda bulunmak ve aynı öncü ruhu göstermek amacıyla Norveç, Kanada ve Almanya’daki projelere onun kitaplarından ve öykülerinden alınan isimler verilmiştir.
Verne, sadece bir dizi son derece ileri teknolojiyi hayal etmekle kalmadı, aynı zamanda kolayca dışarıda bırakmayı seçebileceği birçok bilimsel ayrıntıyı da çalışmalarına dahil etti.
Siyasi tahminler: Kuzey Kutbu’ndaki petrol savaşı
Verne’nin tahmin ettiği tek şey teknolojik icatlar değildi. Kültürel ve politik değişimi de öngördü.
Verne, daha sonraki çalışmalarından biri olan Kuzey Kutbu’nun Satın Alınması adlı eserinde, bugün Kuzey Kutbu çevresinde gelişen jeopolitik mücadeleye benzeyen bir hikâye yazdı.
Kutuplardaki buzulların erimesiyle birlikte bazı ülkeler günümüzde, dünyanın işlenmemiş petrol rezervlerinin ve doğal gaz yataklarının dörtte birini barındırabilecek Kuzey Kutbu’nun kontrolü için yarışıyor.
İnovasyonlar sürdürülebilir dünyayı hayal etmemizi sağlıyor
İnovasyon kavramı yüzyıllar boyunca önemli ölçüde gelişti, insanlık tarihinin her döneminde futurusit gözükse de düşüncelerle sürekli olarak şekillendi. Sorunları çözme ve insanlığın durumunu iyileştirme arzusu, yeni bilgi, teknoloji ve bilimsel ilerlemelerin oluşmasıyla bir yaratım ve ilham kaynağı olarak önümüze çıktı.
Buluşların birçoğu daha sonra yeni ürün ve hizmetlere dönüştürüldü ve hatta bazı durumlarda tüm sanayileşme dönemlerini körüklerken, küresel ekonomik büyümeyi destekledi. Ülkeler ekonomik büyümenin daha iyi sosyal ve çevresel sonuçlar getireceğine dair temel varsayımı güçlendirmek için fikirlerin başarılı bir şekilde yeniliğe dönüştürülmesini her dönemde sağlamalılar ki sürekli gelişme ve finansal faydalarla beraber, toplumu ve yaşamı destekleyen çevresel ve sosyal sistemleri sürdürülebilir bir hale getirelim.