Eski ABD Başkanı James A. Garfield’ın torunu Richard Garfield mucit ve tasarımcı bir aileden geliyordu. Kendisi de aile geleneğini devam ettirdi ve 1993 yılında ilk toplanabilir kart oyunu olan Magic The Gathering oyununu yarattı. Garfield ve ekibinin geliştirdiği bu kart oyunu kısa sürede büyük ilgi topladı. İlk kart seti olan Alpha basımı kısa sürede tükendi. Ardından diğer setler de bir bir basılmaya başlandı. Bu setler içerisinde yer alan kartların bazıları çok az basıldı. İlgi ve nadirlik, kartlara yüksek değer kazandırdı. En değerli kartlar arasında kabul edilen Black Lotus kartı, 2021 yılında tam 550 bin dolara satıldı. Magic The Gathering efsanesi hâlâ devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda piyasaya sürülen Yüzüklerin Efendisi özel seti içerisinde yer alan The One Ring kartı ise sadece bir tane basıldı ve değerinin şuan 2 milyon dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor. Peki bu masum ve kârlı kart oyunu nasıl kripto para piyasasının karabasanı haline geldi?
Jed McCaleb, 2000’li yılların başında kullanıcılar arası paylaşıma olanak sağlayan eDonkey uygulamasını geliştirdi. Milyonlarca kullanıcıya ulaşan bu program, telif hakları nedeniyle ciddi bir ceza yedi. McCaleb bu kez de 2007 yılında Magic The Gathering kart oyunu meraklıları ve koleksiyonerleri için Magic The Gathering Online eXchange adında bir borsa kurdu. Web sitesinin alan adını borsanın baş harflerinden oluşan Mt.Gox olarak satın aldı. Kartların değerleri ve popülerliği düşünülünce McCaleb açısından bu oldukça akıllı bir yatırım gibi gözüküyordu. 2010 yılında Bitcoin’in internet meraklıları arasında popülerleşmesiyle McCaleb’in ilgisi bu alana kaymaya başladı. Radikal bir kararla, çok da para getirmeyen koleksiyon kart işini bir kenara bırakıp Mt.Gox platformunu bir Bitcoin borsasına dönüştürdü. O dönemde Bitcoin hâlâ çok yeni ve az bilinen bir teknolojiydi ancak McCaleb, bu dijital para birimindeki potansiyeli fark etmişti. Mt. Gox çoğu kaynakta ilk Bitcoin borsası olarak geçiyor. Daha önce Bitcoin alımı ve satımı için başka platformlar da mevcuttu. Fakat Mt.Gox geniş kitlelere ulaşan ve alım-satımda dolar gibi para birimlerinin kullanılmasına olanak tanıyan ilk borsa olarak görülüyor. Borsa, en ihtişamlı zamanlarında gerçekleştirilen tüm Bitcoin işlemlerinin yüzde 70’ine ve 20 binden fazla kullanıcıya ev sahipliği yapıyordu.
Şubat 2011’de McCaleb popüler borsasını, paylarının ufak bir kısmını tutmak şartıyla Mark Karpelès’e sattı. Satış kararında, borsanın işletilmesinin zorlukları ve siber saldırılar etkili oldu. Mark Karpelès, borsayı satın aldığında daha 24 yaşındaydı. Genç yatırımcı Bitcoin teknolojilerine ilgi duyan ve hatta bu konuda şirket kuran bir yazılım geliştiricisiydi. Mt. Gox’u satın aldıktan sonra Bitcoin’in şöhreti yavaş yavaş başka yatırımcıları çekti. Ayrıca Bitcoin artık bin dolarları görmüştü. Kullanıcıların önemli bir kısmı, Bitcoin’in o dönemki fiyatına oranla erken dönem yatırımcısıydı. 2014 yılında kullanıcılar borsada sorunlarla karşılaştı. Bitcoin’lerini satarak paralarını çekmek isteyenler herhangi bir muhatap bulamadı. Dönemin popüler internet forumu Reddit’te şikayetler çığ olmuştu. Hatta kullanıcıların bir kısmı Japonya’ya giderek borsanın kapısında eylem yapmaya başladı. Mt. Gox ve sahibi Karpelès uzun bir sessizlikten sonra iflas açıklamasını yaptı. Karpelès güvenlik zaafları nedeniyle 750 bin Bitcoin’in çalındığını açıkladı. Bazı kaynaklara göre ise bu sayı aslında 850 bindi. Piyasadaki tüm Bitcoin’in neredeyse yüzde 7’si çalınmıştı. Yaşanan kayıp o kadar büyüktü ki Bitcoin’in o dönemki fiyatıyla 750-850 milyon, şu anki ortalama 56 bin dolar fiyatıyla hesaplandığında ise 42 milyar dolar değerinde Bitcoin’e karşılık geliyordu. Bu haberle sarsılan Bitcoin ciddi fiyat kaybı yaşadı. Yeni yeni güven ortamı kazanan kripto para piyasaları belki de popülerleşmeden yok oluyordu. Bu kaybedilen Bitcoin’lerin bir kısmı daha sonra kurtarıldı ve Mt.Gox borsasına atanan kayyum Nobuaki Kobayashi tarafından muhafaza edildi. Şu anda muhafaza edilen ve kullanıcılara iade edilmesi beklenen 142 bin Bitcoin, 143 bin Bitcoin Cash ve 69 milyar Japon yeni bulunuyor.
Geçen zaman içerisinde Mt. Gox’un sadece kendi kullanıcılarını mağdur etmediği anlaşıldı. O tarihlerden günümüze kadar tüm kripto para yatırımcıları bu çalınan ve kurtarılan kripto paraların piyasaya sürülecek olmasının verdiği korkuyla yaşadı. Platformla ilgili endişe o kadar büyüktü ki en ufak Mt. Gox haberi bile fiyatlara etki eder hale geldi. Kripto para piyasalarının karabasanın kısa hikayesi de böyle yazıldı. Şimdi bu kripto paralar tekrar sahipleri ile buluşuyor. Uzun bir zamandır beklediler fakat beklediklerine değecek gibi gözüküyor. Çünkü o dönem aldıkları Bitcoin’lerin ortalama maliyetlerinin 200 dolar ila 400 dolar arasında değiştiği düşünülüyor.
Yasaklardan siber saldırılara, batan borsalardan enerji tüketimine gelen ağır eleştirilere kadar Bitcoin başta olmak üzere kripto para piyasaları birçok sınav verdi. Kripto para piyasaları belki de son büyük sınavını Mt. Gox geri ödemeleriyle verecek. Fakat durum bu sefer farklı. Fiyatlardaki oynaklığı bir kenara bırakırsak kripto para piyasaları hiç olmadığı kadar güçlü. Bazı kripto paraların devletler tarafından regüle edilmeye başlanması, ETF onayları ve özel şirketlerin yaptığı yatırımlar gibi güçlü olumlu gelişmeler piyasayı bu sınava hazırlanıyor. Hatta fiyat para sistemine bir alternatif olarak yaratılan Bitcoin, ABD seçimlerinde başkan adaylarının pozitif bakış açılarıyla kampanyalarında başrolü oynuyor. Ayrıca bu pozitif gelişmeler ışığında kripto para piyasaları geçtiğimiz yıllara göre nispeten güçlü. 2024 yılında en yüksek seviyesini gören Bitcoin’de son aylardaki düşüşler bir olumsuz hava yaratsa da 2023 yazında bu ödemeler gelseydi belki de tablo daha vahim olabilirdi.
Mt. Gox geri ödemeleri ve kripto para piyasalarının tepkisini Paribu Araştırma İçerikleri Yöneticisi Nergis Nurcan Karababa şöyle yorumladı; “Yıllardır kripto para piyasaları ve paydaşları için gergin bir bekleyişe sebep olan bu sürecin nihayete ermesi farklı açılardan ele alınabilir. İlk olarak, büyük bir belirsizliğin resmi yollarla ortadan kaldırılacak olması gelecek için umut vadedici. İkinci olarak 10 yılı aşkın süredir bekleyen hak sahipleri, her ne kadar hak edişlerinin yaklaşık yüzde 15’ini alacak olsa bile 2014 ve 2024 yılları arasında Bitcoin’in yaşadığı fiyat artışından olumlu yönde etkilenmiş durumdalar. Bu da, tıpkı kilit açılışlarındaki genel piyasa beklentisinde olduğu gibi bir satış baskısı endişesi yaratıyor. Ancak bu yalnızca bir beklenti. Mt. Gox ile ilişkilendirilen adreslere Bitcoin’ler gönderilmeye başlandığı andan itibaren piyasada gördüğümüz aşağı yönlü baskı pek çok analist tarafından “abartı” olarak yorumlanıyor. Örneğin JP Morgan analistleri Temmuz ayında görülen baskının ardından Ağustos’ta bir toparlanma beklentisi içinde. Barclays’den yapılan açıklamaya göre ise pek çok kişi kâr satışı yapmak isteyecek ve eline geçen Bitcoin’leri satacak.
Ancak unutulmaması gereken bir husus var: 140 bin Bitcoin, dolaşımdaki Bitcoin arzının yalnızca yüzde 0.7’sini oluşturuyor. Yani korkulan etkiyi yaratacak ölçekte büyük bir miktardan bahsetmiyoruz. Artık kripto para piyasası çok daha derin, çok daha sağlıklı ve likit. Belki de daha da önemlisi tekil olaylardan daha az etkilenir vaziyette. Ancak olumsuz bir şeyler olacak korkusunun piyasa üzerindeki etkisinin, gerçek verilerden daha fazla olduğuna şahit oluyoruz. Bu sebeple, her zaman olduğu gibi doğru bilginin peşinden koşmanın önemini bir kez daha hatırlatmak gerekiyor.”
Kripto para piyasalarının gündemi hiç soğumuyor. Şimdi önümüzde Mt. Gox karabasanının son hikayesi var. Hikaye korkunç ama sonu mutlu olacak gibi gözüküyor. Mt. Gox mağdurları kaybettikleri varlıklarının ufak bir karşılığını alacak. Fakat bu zorunlu bekleyiş, belki de tarihin en büyük kârlarından birine sahne olacak.