2025’e girerken, küresel ekonomi yeni bir sınavla karşı karşıya: Merkez bankaları, yıllardır süren parasal sıkılaştırmadan sonra yön değiştiriyor. ABD’den Japonya’ya, Avrupa Birliği’nden İngiltere’ye kadar dünyanın dört bir yanındaki büyük ekonomik aktörler, faiz oranlarını nötr seviyelere çekerek büyümeyi canlandırmayı ve istikrarı korumayı hedefliyor. Ancak, Trump’ın tarifeleri, Avrupa’daki siyasi çalkantılar ve Japonya’daki ekonomik belirsizlikler bu senfoninin ahengini tehdit ediyor. Merkez bankalarının bu karmaşık melodiyi yönetip yönetemeyeceği, küresel ekonominin geleceğini belirleyecek.
Merkez bankalarının hesaplamaları 2025’e doğru ilerlerken bir kez daha değişiyor. New York’tan Tokyo’ya, Londra’dan Frankfurt’a kadar büyük merkez bankalarının planlamalarında farklı bir dönemeç yaşanıyor. Bu nedenle para politikalar...