2023 Zor Bir Yıl Oldu
Depremi, seçimi, geçimi, adaleti, İsrail’i, faizi, hissesi, bütçesi, kredisi...
Hepsinin, hepimizi çok zorladığı bir sene.
2024’ün zorluklarını yayınlarda bolca konuşuyor, anlatıyoruz.
Hızlıca 2024 beklentilerinin üzerinden geçip, sonra fırsatlara bakalım...
Gelecek yıl ömrümüz olursa, yine burada mümkün olduğunca bugün yazdıklarımızın muhabesini yapar; fırsatlar gerçekten fırsat mıymış bakarız.
Önceki üç yıl, tüketimin ödül olduğu bir dönemdi.
Kim size para veriyorsa almalı, doğru yere yatırım yapmalı ya da paranızı enflasyona kaptırmamak için mala girip harcamalıydınız.
2024 bu devrin sonu olacak.
2025, eğer işler umduğumuz gibi giderse nispeten rahatladığımız; 2026 ise düzlüğe çıktığımız yıl olacak.
2024, paranın fiyatının bu kadar yükseldiği yerde krediden uzaklaşma zamanı...
Harcamaları daraltma zamanı...
Enflasyon bugün yüksek ve aynı malı yarın daha yüksek fiyata alacağız; bu doğru.
Ama 2024, zaruri ihtiyaçlar için eli çabuk tutma, ancak “olmasa da olur”lardan uzak durma
zamanı...
2024, uzun bir süre sonra “iş güvenliğinin” sorgulanma zamanı...
Özellikle bazı sektörlerde çalışanlar için “işini kaybetme riskinin” yoğunlaşacağı bir yıl.
Onun için kenarda tutulabilecek bir nakit varsa, bunu artırmaya çalışma zamanı...
Üç yıl boyunca kredi kartı, otomobil, konut, her türlü harcama mübahken, şimdi kendimize çeki düzen verme zamanı...
Asgari ücret 17 bin liraya yükseldi. Ücretler genel düzeyi de buna bağlı olarak yükselecek. Ama birkaç ay içinde bu ücretlerin yeterli olmayacağını; önceki üç yıldaki ara ücret ayarlamalarının bu sene yapılamayabileceğini bilmek lazım.
O yüzden 2024 her türlü frene basma zamanı.
Bu sene aile bütçesinden artırılabilecek kaynak, 2025 yılındaki refahınız için değerli olacak.
O nedenle imkan varsa biraz da olsa artırabilme zamanı.
2024 enflasyonla hesaplaşma zamanı.
Enflasyon ücretli çalışan tüketiciyi bugüne kadar ancak tırmalayabildi; ancak 2024’ün ikinci yarısı
alım gücünün belirgin şekilde azaldığı bir dönem olmaya aday.
Bu nedenle 2024, yeni neslin yüksek enflasyonun yıkıcı etkisiyle ilk kez yüzleşme zamanı.
Ekonomi yönetiminin gündeminde, kredi kartına taksit sınırlamasından, doğalgazda, elektrikte sübvansiyonların azaltılmasına, bütçenin dengelenmesi adına yatırımlardan elde edilen bazı gelirlerin vergilendirilmesine kadar önemli düzenlemeler var.
2024, hayatı değiştirecek ve harcamayı kısıtlayacak bu tür düzenlemelere hazırlık zamanı.
Bunların yanında (elbette doğrular yapılmaya devam edilirse) fırsatlar da olacak.
Piyasaya yabancı yatırımcı girişi oldukça bu baskı hafifleyecek.
Sermaye hareketlerini kısıtlayıcı ve müdahaleci piyasa düzenlemelerinin yerini daha liberal uygulamalar alacak.
Eğer istenenler olur, Gümrük Birliği güncellenebilirse, şirketlerin AB ile işlerinin toparlandığı bir yıl olacak.
Türkiye’nin Batı ittifakı ile ilişkilerini yeniden tesis etme ihtimalinin yükseldiği bir sene olacak.
Kaynakların zombi şirketler yerine ithalatı önleyecek alanlara dağıtıldığı bir sene olacak.
Banka bilançolarının para politikası aracı olarak kullanılmadığı bir sene olacak.
Ekonomide fantastik denemeler yerine bilimin ve aklın kabul ettiği politikaların izlendiği bir yıl
olacak.
2024 aslında sadece 2024 yılı olmayacak.
Zorluklarıyla 2025’teki kısmi, 2026’daki daha kalıcı rahatlamaya ulaşmanın geçiş yılı olacak.
Umuyoruz, tüm kötülükleri geride bıraktığımız, umuda yelken açtığımız bir sene olacak.
Mutlu yıllar...