Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Finans

Ne Kadar Teminat, O Kadar Kredi
Kredi kullanırken sıkça tercih edilen gayrimenkul teminatları aslında hem borçlu hem de alacaklı tarafından dezavantajlara sahiptir. Alacaklı için en önemli avantajı ise taşınmaz olmasıdır.
  • 30 Ağustos 2024 01:27
  • Dr. Ali Yürüdü
Ne Kadar Teminat, O Kadar Kredi

Bir kaynağa ihtiyacınız olduğu zaman gideceğiniz finansal kuruluşların başında bankalar gelir. Bankalar istenen borca binaen borçlarını tahsil etmeyi garanti altına almak adına bir teminat, yani güvence isterler. Borçlu da bu teminatla borcunu zamanında ve eksiksiz olarak bankaya ödeyeceğinin sözünü vermiş olur.


Teminatların türü değişkenlik gösterir. Teminatın maddi değeri, kredi miktarı, borçlunun finansal durumuna ve borcun türüne bağlı olarak değişkenlik gösterir. Gayrimenkul ipotekleri, nakit veya bankadaki mevduatlar, hisse senetleri ya da sahip olunan diğer menkul kıymetler, hatta kefaletlerin tümü teminat türü olarak sayılabilir. Borcu veren borcuna karşılık bir gayrimenkulü teminat olarak gösterip, üzerine ipotek koyar. Borcunu tahsil edemediği durumda yani borçlu borcunu ödemediği durumda, ipotekli gayrimenkul satılarak alacak tahsil edilmeye çalışılır.


Aynı durum diğer teminat türleri için de geçerlidir. Ancak bu yazıda özellikle ele almak istediğim husus gayrimenkul teminatları olacak. Nitekim sanayici şirketler işleri gereği arsa, fabrika sahipleri olduğu için bankadan borç aldığında, hali hazırda duran gayrimenkullerini teminat olarak gösterirler. Nitekim gayrimenkul teminatları aslında hem borçlu hem de alacaklı tarafından dezavantajlara sahiptir, en önemli avantajı ise alacaklı açısından taşınmaz olmasıdır.


Bir gayrimenkul teminat olarak gösterilmek istendiğinde alacaklı taraf kendi uzmanları tarafından o gayrimenkule bir değer biçer. Bu değer; gayrimenkulün yeri, büyüklüğü, kullanım amacı, mevcut durumda fiziksel durumu, tapu bilgileri, bulunduğu yerdeki benzer nitelikteki gayrimenkullerin değerleri araştırılarak tespit edilmeye çalışılır.


Ancak bu değer tespit edilirken doğal olarak o günün koşulları geçerlidir. Bu değer güncellemeye tabi değildir. Varlık sınıflarındaki değerler arasında ayrışmalar, bir yerlerde varlık balonu oluşması halinde bu dengeyi zaman zaman bozabilir. Şöyle düşünelim: Bir sanayicisiniz ve yatırım yapmak istiyorsunuz. Bu yatırımı özsermaye ile değil, borçla finanse etmenin daha makul olduğu bir ekonomik ortam var. Yatırımınız için yaptığınız fizibilite kredinizi ödeyebilecek nakit akışını yaratabileceğinize işaret ediyor. Dolayısıyla gidip, orada zaten duran ve iş yapmaya devam edebilmeniz için lazım olan gayrimenkulü teminat olarak göstererek bankadan kredi isteyebilirsiniz. Banka size kredi vermeyi kabul etti ve gayrimenkulünüze biçtiği ipotek değeri karşılığında size kredi verdi. Ama artık gayrimenkulünüz ipotek altındadır. İş yapmak için de oraya ihtiyacınız vardır. Yani yarın başka bir kredi istediğinizde aynı gayrimenkulü ipotek ettirip bir kredi daha isteyemezsiniz.


Ancak bahsettiğim varlıklar arasındaki fiyat ayrışması bu bağlamda hem borçlu, hem de alacaklı tarafından dezavantaj yaratabilir. Çünkü gayrimenkul o dönemin koşullarından değer biçilerek ipotek altına alınır, kredi de ona binaen verilir. Bu noktada gayrimenkul fiyatlarında ciddi bir artış olması halinde, size ek kredi temin edilmeyeceği için aslında siz artış sonrasında aynı gayrimenkulle alabileceğiniz krediden daha azına razı olmuş olursunuz. Üstelik borcu henüz bitmemişse ipotek yüzünden o fiyat artışını da değerlendirememiş olursunuz.


Dolayısıyla aslında borcu alacak olanın, kredinin kullanılacağı tarihte ipotek verecek olanın sadece faize ve enflasyona değil, diğer varlık sınıflarındaki olası gidişatı da göz önüne alması gerekir. Sanayici açısından bakıldığında gayrimenkulün ipotek gösterilmesi gayet normal ve olası olması ile birlikte bu varlıkların sanayicinin üretime devam edebilmesi için zaten elden çıkarılabilir ya da gözden çıkarılabilir olmayacağı da aşikardır. İçinde bulunduğumuz dönemde varlık sınıflarının değer artışlarının birbirinden ayrışmış olması bağlı bulunan ipotekler açısından yeni kaynak yaratımı açısından engel teşkil edebiliyor. Tıpkı bankalarda kaynak maliyetinin artması ile verilen kredinin faizinin artması gibi gösterilen teminatın da değer artışının göz önüne alınması gerektiğini düşünüyorum. Zira kaynak kısıtlı ve böyle zamanlarda finans kesimi ve reel kesim birbirinin gereksinimlerini daha büyük bir hassasiyetle değerlendirilmelidir.



Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 45. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 45. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Borsadan Daha Az Düşen Hisse Fonları
Borsadan Daha Az Düşen Hisse Fonları
Borsa İstanbul’da son bir ayda yaşanan düşüş doğru fon seçiminin önemini bir kez daha ortaya koydu. Borsa İstanbul bir ayda yüzde 13’e yakın gerilerken, doğru strateji ile endeksten daha az gerileyen bazı fonlar yatırımcılarını sert düşüşten koruyabildiler. Ancak bu fonların sayısının az olması fonlardan 30 bin yatırımcının çıkmasına neden oldu.
Enflasyonla Büyüme Ödünleşmesi Belirginleşecek
Enflasyonla Büyüme Ödünleşmesi Belirginleşecek
Fed’in Finansal İstikrar Bölümü Ekonomisti Levent Altınoğlu, finansal kurumların kaldıraçlı döviz pozisyonları likidite sorunu yarattığı için bilinenin aksine küresel faizler indikçe gelişmekte olan ülkelere sermaye akımı konusunda riskler ortaya çıktığına dikkat çekti. Altınoğlu, “Enflasyonla büyüme arasında ödünleşme belirginleşebilir. Para politikası sıkı kaldıkça gidişat stagflasyona işaret etmiyor” dedi.
İş Bankası’nın 100 Yıllık Yolculuğu
İş Bankası’nın 100 Yıllık Yolculuğu
Cumhuriyetin ekonomik gelişiminde önemli yer tutan ve ilk milli banka olan İş Bankası 100. Yaşını kutluyor. Bankanın 100 yıllık yolculuğunu merak edenler için ise adres İş Bankası Müzesi.
Rusya’nın Elon Musk’ı Neden Tutuklandı, Sırada Elon Musk mı Var?
Rusya’nın Elon Musk’ı Neden Tutuklandı, Sırada Elon Musk mı Var?
Telegram’ın kurucusu ve CEO’su Pavel Durov’un Fransa’da tutuklanması sosyal medya ağlarına yönelik yeni bir sürecin başlangıcı mı olacak, yoksa Rus kökenli CEO ve uygulama ile sınırlı mı kalacak? Cevabını zaman gösterecek.
TL Yol Ayrımında
TL Yol Ayrımında
Ağustos ayında uzun süre sonra enflasyonun üzerinde değer kaybetmesi beklenen Türk Lirası, süregelen kur tartışmaları için yeni bir pencere araladı: Yavaşlayan ekonomik aktivite, kur geçişkenliğini azaltır mı? Geçişkenlik azalırsa, sanayicinin umduğu kur rahatlaması için alan açılır mı?
Faizlerle Birlikte Carry Trade Stratejileri de Değişiyor
Faizlerle Birlikte Carry Trade Stratejileri de Değişiyor
Carry trade işlemleri küresel finans sisteminde iki ucu keskin bir bıçak gibi çalışıyor. İstikrarlı zamanlarda cazip getiriler sunsalarda, koşullar belirsizleştiğinde piyasalarda türbülansı artırma potansiyeline de sahipler.
Başkanlık Seçiminde Milyarderlerin Bağış Savaşı
Başkanlık Seçiminde Milyarderlerin Bağış Savaşı
Kamala Harris’in geçen ay başkanlık seçimine dahil olması rakibi Donald Trump ile girdiği bağış toplama yarışını kızıştırdı. Demokrat Parti Temmuz’da Trump’ın dört katından fazla bağış toplayarak eski başkanın nakit avantajını ortadan kaldırdı. Peki ABD’de hangi şirket kimi destekliyor? Kampanyaların arkasındaki milyarderlerin talepleri ne?
ABD’de Yeni Kredi İçin Mal Kaçırma Normalleşiyor
ABD’de Yeni Kredi İçin Mal Kaçırma Normalleşiyor
‘Alacaklının alacaklıya karşı şiddeti’ olarak adlandırılan olay öyle bir boyuta ulaştı ki, fonlar bu kargaşadan faydalanmak için on milyarlarca dolar yatırıyor.
Günah Şehri
Günah Şehri
Çinli bir işadamı, Laos’un ücra bir köşesinde özel bir ekonomik bölge kurulması için yetkilileri ikna etti. Önce kumarbazlar geldi. Sonra ise uyuşturucu kaçakçıları ve insan tacirleri…
Kirada Tavan Uygulaması: Hollanda Örneği Ne Anlatıyor?
Kirada Tavan Uygulaması: Hollanda Örneği Ne Anlatıyor?
Hollanda’da ev kiralarını daha uygun fiyatlı hale getirmek için tasarlanan bir yasa, konut arzı sıkıntısını artırdı.
Z Kuşağı Etkisinde Hızlı Değişim: İşletme Yönetimi
Z Kuşağı Etkisinde Hızlı Değişim: İşletme Yönetimi
Son 20 yılda teknolojide yaşanan gelişim ve dijitalleşme yöneticilerin çalışanlarını denetleme ve iletişim kurma süreçlerini değiştirdi.
Dünya Savaşı Sonrası Alman Kalkınmasının Fikri Mimarı Wilhelm Röpke
Dünya Savaşı Sonrası Alman Kalkınmasının Fikri Mimarı Wilhelm Röpke
Almanya’nın ekonomisinin İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeniden yapılandırılmasında fikirleriyle önemli bir rol oynaran Wilhelm Röpke, Türkiye’de bulunduğu yıllarda da Türk ekonomisine ilişkin önemli incelemelerde bulundu.
Güven Problemi?
Güven Problemi?
“Uzun vadede, bir toplumun refahının en önemli belirleyicisi hukukun üstünlüğüdür. Ancak hukukun üstünlüğü güvene dayanır.” - Francis Fukuyama
Big Chefs Fiyat Artışlarını Nasıl “Makul” Seviyede Tuttu?
Big Chefs Fiyat Artışlarını Nasıl “Makul” Seviyede Tuttu?
Türkiye’de artık ucuz bir şey yok. Otel ve restoranlardaki fiyat artışları son 3 yılda yüzde 476 yükseldi. Aynı dönemde manşet enflasyon ise yüzde 330 oldu. Nispeten düşük maliyetli olması beklenen restoran ve cafelerde fiyatlar, daha üst segment olarak görülen zincirleri yakaladı. Big Chefs, bu ortamda fiyat düzeyi “daha makul” kalan zincirlerden biri. Kurucusu Gamze Cizreli ile restoranlardaki “maliyet” ve “fiyat” dengesinin nasıl tutturulduğunu konuştuk.