Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Sürdürülebilirlik

Nedir Bu Yapısal Reform?
Yapısal reform yaparken doğru bakış açısını yakalayabilmek, uzun vadeli plan yapabilmek ve bunu uygulayacak sabra sahip olmak başarıda önemli rol oynuyor.
  • 13 Eylül 2024 01:22
  • Dr. Ali Yürüdü
Nedir Bu Yapısal Reform?

Dünyanın her yerinde sürdürülebilir büyüme ve kalkınmaya çareler aranıyor. Neticede ekonomi sosyal bir bilim ve mükemmel diye bir şey yok. Her kararın iyi ve kötü sonuçları olabilir, o yüzden şartlara göre optimal dengeyi gözetmek gerekir.


Geçtiğimiz hafta Orta Vadeli Program’ın açıklanması ile büyüme hedeflerimizden ve bu hedefleri sürdürülebilir kılmak için yapısal reform ihtiyaçlarından bahsetmiştim. Bir önceki yazımda ifade etmeye çalıştığım yapısal reform kavramı, hayata geçirmesi zor planlardır. Her ülke sürdürülebilir büyüme ve kalkınma ister elbet ama yapısal reformu hayata geçirecek olan hükümetler olduğu için toplum desteği ya da direnci hesaba katılacağından dolayı ayrıca zordur. Nitekim, başta dediğim gibi mükemmel ekonomi yoktur, dolayısıyla daha iyi ekonomi için dizayn edilecek yapısal reformun da başarısı garanti değildir.


Bu yazıda o yüzden dillere pelesenk olmuş yapısal reformun ne olduğuna dair birkaç örnek vermeye çalışacağım. Bu örnekleri de özellikle gelişen ülkelerden seçmeye çalıştım. Bizimle aynı sıklette olan bu ekonomilerde de elbette başarılı ya da başarısız olarak değerlendireceklerimiz vardır ama temel motivasyon sorunu tespit etmek ve çözüm diyebileceğimiz bir yapısal reformu hayata geçirebilmek olacak.


Hindistan ile başlayalım. Hindistan denince ilk akla gelen nüfustur. Kalabalıklar arttıkça kontrol etmesi de zorlaşan ülkede, 2015 yılında Başbakan Narendra Modi, kırsal kesimlere de internet altyapısını götürerek, ülkedeki herkesi dijital dünyaya ulaştırmayı hedefleyen “Dijital Hindistan” programını başlattı. Hali hazırda yaygın olarak cep telefonlarının kullanıldığı ülkede, e-ticaret bile hızla büyüyordu. İnternet altyapısının ülkeye yayılmasıyla artık o kalabalık nüfusun bir de dijital kimliği oldu. Alışverişini de dijital dünyaya taşıdı, dijital ödemeler, nakit ödemelerin yerini almaya başladı. Dolayısıyla ekonomi açısından bakarsak, kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında da bu hamleyi yapısal reform olarak nitelendirebiliriz.


Gelelim bundan 30 yıl kadar önce dünyanın en fakir ülkelerinden olup; önümüzdeki beş yılda dünyanın en büyük 20 ekonomisinde olması beklenen Asya’nın gözdelerinden Vietnam’a. 1994 yılında ABD’nin ülkeye uyguladığı ekonomik yaptırımların sona ermesiyle atağa kalkan bu Asya ülkesi; son 30 yılda sürekli dışa açılma ve ticaret reformlarıyla her gün başka bir ülkeden başka bir sektörle bağ kurmaya çalışıyor. Küreselleşmeyle ve küresel ticaretin artışından kendine en fazla faydayı sağlayan en önemli ülkelerden olan Vietnam’ın başarısını aslında tüm dünya izlemeye devam ediyor. Dünya ticaretine entegre olmak ve bunu başarıyla yapmak için iyi değerlendirilmiş bir 30 yılı geride bırakan Vietnam, ticaret reformu açısından güzel bir örnek diyebilirim.


Yapısal reform konusunda toplum desteği; hükümetler nazarında önemli olduğunu ifade ettim. Bu noktada her ne kadar ekonomik anlamda niyet iyi gibi görünse de, toplumun tam desteğini alamamış olan Endonezya’nın Omnibus Yasası’ndan bahsedebiliriz. Zira İş Yaratma Yasası diyebileceğimiz bu yasa, toplumun çalışan kesiminde ülke genelinde birçok protestoyla karşılaşılarak revizyonlara uğramıştır. Bu reformun başlangıçtaki niyetine gelecek olursak; aslında uzun bürokratik süreçlerin hızlandırılarak yerli ve yabancı yatırımlar ülkeye çekilecek ve istihdam yaratacaktı. Ancak bu noktada mülkiyet haklarından, işçi haklarına kadar birçok kesime dokunan bir reformdan bahsediyoruz. Bu yasa fazla mesai saatlerinin uzatılmasından, kıdem tazminatının azaltılmasına kadar birçok alanda eleştirildi, ama kabul etmek gerekir ki her dönemde, her ülke için zor kabul edebileceğimiz bir reformdan bahsediyoruz. Elbette bu sonucu öngörmek ya da öngörememek konusu bile ayrıca eleştiriye açık diye yorumlayabilirim.


Daha önceki yazımda da ifade ettiğim gibi; gelişen ülkeler için sürdürülebilir bir büyümeden bahsedebilmek için belli ki büyüme oranlarında yıldan yıla gördüğümüz oynaklığı yaratan kırılganlıkları tespit edip, tamir etmek gerekiyor. Bu tamirlere belki de yapısal reform diyebiliriz. Ancak verdiğim örneklerde özellikle altını çizmeye çalıştığım ve ortak gördüğüm konu; doğru bakış açısını yakalayabilmek, sonuçları analiz edebilmek, uzun vadeli plan yapabilmek ve bunu uygulayacak sabra sahip olmak diye düşünüyorum.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 47. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 47. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Apple’ın Hâkimiyetinden Rahatsız Olanların Sayısı Artıyor
Apple’ın Hâkimiyetinden Rahatsız Olanların Sayısı Artıyor
Dünyanın en değerli şirketi iPhone üzerindeki fanatiklik derecesindeki kontrolü nedeniyle seviliyor ve korkuluyor. Peki bu ne kadar sürebilir?
Borsada Getiriler Eriyor
Borsada Getiriler Eriyor
Borsa İstanbul bu yılın ilk yarısında yüzde 50’lik getiriyle yatırımcılarının yüzünü güldürdü. Temmuz ortasından itibaren ise işler değişti. Yönünü aşağı çeviren BIST 100 endeksi ilk altı aydaki kazançların neredeyse yarısını geri verdi.
‘Süper Mario’dan Avrupa Ekonomisine Manifesto
‘Süper Mario’dan Avrupa Ekonomisine Manifesto
Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı ve eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Birliği’nin nasıl rekabetçi kalabileceği konusunda kapsamlı bir rapor hazırladı. Raporda, AB’nin GSYH’sinin yüzde 5’ine denk gelen yıllık 800 milyar euro ilave yatırıma ihtiyaç duyduğu yer aldı. Peki Blok bu muazzam rakamı nereden ve nasıl bulacak? Draghi’nin reçetesinde hangi başlıklar öne çıktı?
‘Süper Mario’nun AB Planı Türkiye İçin Fırsat mı?
‘Süper Mario’nun AB Planı Türkiye İçin Fırsat mı?
Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı ve İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin AB için önerdiği ortak borçlanma ve büyük yatırım hamleleri uzmanlara göre Türkiye ile AB arasındaki ekonomik ilişkilerde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.
Petrolde 60 Dolar Senaryoları
Petrolde 60 Dolar Senaryoları
Kovid pandemisi ve sonrasında sert hareketlere sahne olan petrol 2023 sonrasında yaklaşık 20 dolarlık bir bantta gidip gelmişti. Ancak son gelişmeler ve tahminler petrolün yönünün aşağı döneceği şeklinde. Arz fazlası ve talepteki zayıf seyir devam ederse Brent petrol için tahminler ilk etapta 60 dolar. Sonrasını ise zaman gösterecek.
Petroldeki Zayıflık Cari Açığı Ne Kadar Düşürür?
Petroldeki Zayıflık Cari Açığı Ne Kadar Düşürür?
Resesyon korkusunun sardığı petrolde fiyatlar OPEC’e rağmen toparlanamadı. 70 doların altına kadar gerileyen Brent petrol, küreselde soğuma endişeleriyle varlık fiyatlamaları üzerinde baskı yaratırken, Türkiye’de ise enflasyona ve cari açığa pozitif etkisinden dolayı olumlu karşılanıyor. Borsa yatırımcılarının gözü ise hangi sektörün nasıl etkileneceğinde.
BRICS Türkiye’ye Ne Katabilir?
BRICS Türkiye’ye Ne Katabilir?
Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, “Türkiye, BRICS’e tam katılım için resmi başvuruda bulundu, değerlendireceğiz” dedi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları da, Erdoğan’ın 22-24 Ekimde Kazan’da düzenlenecek BRICS Zirvesi’ne katılacağını doğruladı. Türkiye’nin olası BRICS üyeliğinin etkileri ne olabilir?
Ağustos’taki Türbülansa Rağmen Emeklilik Fonları 2024’ü “Hisse” İle Taşıyor
Ağustos’taki Türbülansa Rağmen Emeklilik Fonları 2024’ü “Hisse” İle Taşıyor
Yıl başından itibaren “gönüllü” BES ve OKS fonlarında yüzde 50 ila yüzde 60 getiri performansı ile “hisse” tipi ya da ağırlıklı fonlar 2024’e de damgasını vurdu.
Bir Şirketin Lideri Lüzumsuz Olabilir mi? Liderliğe Farklı Bir Bakış!
Bir Şirketin Lideri Lüzumsuz Olabilir mi? Liderliğe Farklı Bir Bakış!
Liderin sürekli olarak her işin başında olması yerine, organizasyonunu kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya dönüştürmesi çok daha değerli.
Kayıt Dışılığa Sıra Dışı Çözüm Şart
Kayıt Dışılığa Sıra Dışı Çözüm Şart
Kayıt dışı ekonominin azaltılmasına yönelik 10 adımın 2025-2027 Orta Vadeli Programı’na girmesiyle bu sorun yeniden gündemde. Türkiye’de kayıt dışı ekonominin milli gelire oranı yüzde 17,3’lük AB ortalamasının yaklaşık iki katı seviyesinde hesaplanıyor. 2008’den bu yana 5’inci eylem planı yürürlükte ancak kayıt dışılık istenen seviyelere çekilemiyor. Uzmanlar çözüme yönelik ana nedenlere odaklanan adımlar gerektiğini belirtiyor.
Setler Çin’i Korumadığı Gibi Çin’den de Korumuyor
Setler Çin’i Korumadığı Gibi Çin’den de Korumuyor
Çinli elektrikli üreticilerden korunmak için yükseltilen gümrük duvarları bugün için işe yarar gibi görünse de uzun vadede işlevsiz kalabilir.
Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunlarının Ardından
Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunlarının Ardından
2024 yaz olimpiyat oyunlarının düzenlendiği Paris, bu organizasyona 3 kez ev sahipliği yapan iki şehirden biri oldu.
Eski Bir Beşiktaşlının Yeni Gündemi
Eski Bir Beşiktaşlının Yeni Gündemi
Beşiktaş tribünlerinden İngiliz gizli servisine transfer olan İngiliz diplomat, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili hangi sırları verdi?
Sevginin ve Birliğin Yeni Ritüeli: Kakao Seremonisi
Sevginin ve Birliğin Yeni Ritüeli: Kakao Seremonisi
Eski zamanlarda Tanrıların içeceği olan ‘kakao’ günümüzde seremonyal ritüellerde ‘kalp açıcı rehberlik’ için kullanılıyor.
Türkiye İçin Ekonomik ve Bölgesel Kalkınma Stratejileri
Türkiye İçin Ekonomik ve Bölgesel Kalkınma Stratejileri
Asya Kalkınma Bankası’nın Raporu Türkiye’nin, Asya’nın yükselen ekonomi merkezlerinden biri olabilmesine dair ipuçları veriyor.
Değişimin Rüzgârında: Gelecek Yeni Dünya
Değişimin Rüzgârında: Gelecek Yeni Dünya
Otomotiv sektörü yeni bir tarihi dönüşüm sürecini yaşıyor. Bilgi toplumunun baskın olacağı gelecekte hayal gibi görünen kendi kendine giden arabalar gerçeğe dönüşecek.
Gözünüzden Kaçmaması Gereken 10 Yaz Saati
Gözünüzden Kaçmaması Gereken 10 Yaz Saati
Yaz mevsimi genellikle yeni saatlerin piyasaya sürülmesi için yavaş bir dönemdir. Bu yıl öyle değil. İşte kesinlikle beklemediğimiz 10 heyecan verici teklif.