Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

İş Dünyası

Şirketlerin Geleceği ve Değerin Yeni Tanımı
Kurumsal yönetim ve sürdürülebilirlik “Stratejinin Sürdürülebilirliği” çatısı altında birleşiyor.
  • 30 Ekim 2023 17:59
  • Yeşim Tohma
Şirketlerin Geleceği ve Değerin Yeni Tanımı

Geleneksel düşünceyle bakıldığında, şirketlerin temel amacı yıllar boyunca sadece hissedarları için değer yaratmaktı. Ancak, iş dünyasının bugünkü dinamiklerinde şirketlerin amacı çok daha geniş bir perspektife yayıldı. Artık şirketler, sadece finansal başarı değil, aynı zamanda etki yaratma kapasitelerini genişletme ve tüm paydaşlar için değer oluşturma hedefine odaklanıyorlar. Bu, sadece uzun vadeli bir vizyon değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir değer taahhüdüdür. Paydaşlar, artık sadece hissedarlarla sınırlı değil; müşteriler, çalışanlar, tedarikçiler, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları gibi geniş bir yelpazede yer alıyor.


Ancak, bu kadar geniş bir etki alanına sahip olan şirketler, bu değeri nasıl yaratıyor ve gelecekte nasıl sürdürecek? İşte tam burada, sağlam kurumsal yönetim ve sürdürülebilirlik devreye giriyor. İyi bir kurumsal yönetim, şirketlerin adil, şeffaf, hesap verebilir, sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini sağlamayı amaçlar. Bu, etik standartlara uymak, paydaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmek ve sürdürülebilirliği iş süreçlerine entegre etmek anlamına gelir.


1990-2000’li yıllardaki büyük şirket skandallarıyla birlikte, iyi kurumsal yönetim uygulamaları önem kazandı. Bugün, büyümek, gelişmek ve uluslararası yatırımcıları çekmek isteyen şirketler için olmazsa olmaz haline geldi. Türkiye’deki şirketler, özellikle BIST100 şirketleri, kurumsal yönetim konusunda büyük bir titizlikle hareket ediyor ve sürdürülebilirlik alanında da önemli adımlar atıyorlar. Ancak, iş dünyasındaki hızlı değişim ve paydaşların artan beklentileri göz önüne alındığında, tam anlamıyla entegre, şeffaf ve hesap verebilir bir yapıya ulaşmak için daha uzun bir yol kat edilmesi gerekiyor. Bu noktada, geleceğe yönelik hazırlıkların ne denli önemli olduğu aşikâr.


Şirketlerin kurumsal yönetim ve sürdürülebilirlik uygulamaları ne kadar geleceğe hazır? Diğer bir değişle değişen ve gelişen iş dünyasında ne kadar esnek, dayanıklı ve değişime açığız?


Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Entegrasyonu: “Stratejinin Sürdürülebilirliği”


Şimdi gelin, kurumsal yönetim ve sürdürülebilirlik kavramlarını bir adım daha ileri taşıyalım: “Sürdürülebilir Yönetişim”


Sürdürülebilir yönetişim, yalnızca çevresel faktörleri değil, aynı zamanda sosyal ve yönetişim (ESG) boyutlarını da içeriyor ve hızla şirketlerin sadece raporlama ve pozitif PR amacı gütmediği, iş stratejilerinin ve günlük uygulamalarının merkezine yerleştirilmesi gereken bir konu haline geliyor.


Düzenleyici kurumlar, yatırımcılar, müşteriler ve çalışanlar sürdürülebilir yönetişimde her geçen gün daha da artan beklentilere sahip. İklim değişikliği, doğal kaynakların kullanımı, çalışan hakları ve toplumsal sorumluluk gibi konulardaki farkındalık dünya genelinde artıyor. Şirketlerin proaktif adımlar atması hem etik bir sorumluluk hem de iş stratejisi açısından kaçınılmaz hale geliyor. Araştırmalar, ESG’nin kurumsal yatırımcılar için kritik bir öneme sahip olduğunu ve yüzeysel uygulamaların güvensizlik yarattığını gösteriyor. “Yeşil yıkama” veya “sosyal sorumluluk” slogancılığı yerine, işin özünü yakalamak ve güveni kazanmak giderek daha hayati bir önem kazanıyor. Bloomberg verilerine göre, ESG odaklı yatırımların 2025’e kadar 50 trilyon dolara yani küresel olarak yönetilen toplam varlıkların üçte birine ulaşması bekleniyor. Bu fırsatı yakalamak isteyen şirketler, derinlemesine analizler yapmalı, kaynakları doğru yönlendirmeli, ölçülebilir ve denetlenebilir hedefler belirlemeli ve entegre bir yaklaşım benimsemelidir. Elbette bu uzun ve zorlu bir süreç ancak konunun özünü anlayan ve doğru bir şekilde benimseyen kurumlar için de birçok fırsatı beraberinde getiriyor…


Kurumsal yönetim açısından bakıldığında, şirketlerin artık sürdürülebilirlikle ilgili yönetişim yapısını güçlendirmeleri gerekmektedir. Yönetim kurullarında, sürdürülebilirlik konusunda uzmanlaşmış alt komiteler kurmak, bu alanın daha yakından takip edilmesini sağlayacak ve bu komiteler, sürdürülebilirlik entegrasyon stratejilerini oluşturmakta, performans takibinde ve ilgili raporlamaların şeffaf ve doğru bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.


Şirketlerin Geleceği ve Değerin Yeni Tanımı

Şirket içi entegrasyon bu konudaki en zorlu ve kritik süreçtir. Sürdürülebilirlik, sadece bireylerin değil, şirketin kendisinin bir parçası olmalıdır. Şirketler, sürdürülebilirlik değerlerini kültürlerine yerleştirmeli, çalışanları eğitmeli ve farkındalık oluşturmalıdır. İç süreçler, performans hedefleri ve ödüllendirme sistemleri, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemelidir. Bu entegrasyon olmadan tam bir başarıya ulaşmak mümkün değil. Uluslararası alanda bu değişimi net bir şekilde gözlemliyoruz. S&P 500 şirketlerinin büyük çoğunluğu artık yönetici maaşlarını/primlerini bir tür ESG performansına bağlıyor; bu oran 2020’de yüzde 66’dan 2021’de yüzde 73’e yükseldi1. Benzer şekilde Stanford Üniversitesi tarafından 21 ülkede yapılan bir araştırma ESG hedeflerinin üst yönetim performans hedeflerinde önemli bir yer almaya başladığını gösteriyor2. Özellikle Belçika, Almanya ve Fransa’da bu oranın %50’nin üstünde olması durumun ciddiyetini gösteriyor. Sizce Türkiye’de bu oran yüzde kaç?


Sonuç olarak, sürdürülebilirlik artık sadece raporlama amacıyla değil, stratejik planların ve finansal performansın temel bir bileşeni olarak ele alınmalıdır. Şirketlerin bu konuda proaktif olmaları ve ESG faktörlerini göz önünde bulundurmaları hem toplumsal sorumluluğu yerine getirme hem de uzun vadeli iş başarısı açısından kritik bir öneme sahip ve bu, kurumsal yönetim uygulamalarının geleceğinin bir parçası olarak ele alınmalıdır. Demek istediğim şu ki etkili bir entegrasyondan bahsetmek istiyorsak artık “Sürdürülebilirlik Stratejisi” yerine “Stratejinin Sürdürülebilirliği” ne odaklanmanın zamanı. Bu özellikle etki alanı yüksek şirketler için yepyeni bir iş modeli ve stratejisi anlamına bile gelebilir ki bunu çok doğru bir şekilde fırsata dönüştüren şirket sayısı da her geçen gün artıyor.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Maaşları Enflasyonu Yenen ve Yenilen Sektörler
Maaşları Enflasyonu Yenen ve Yenilen Sektörler
SGK’ya bildirilen bordrolara göre 89 sektörün 18’inde ücret artışı Şubat - Temmuz arasında yüzde 50’yi geçerken, sekiz sektörde artış yüzde 30’un altında kaldı. Aynı dönemde tüketici enflasyonu ise yüzde 19,2 gerçekleşmişti.
Yeni Otomotiv Ekosistemi ve Finansmanı
Yeni Otomotiv Ekosistemi ve Finansmanı
Paylaşılan mobilite, bağlantı hizmetleri ve özellik yükseltmeleri nedeniyle oluşan yeni iş modellerinin, yeni otomotiv ekosistem gelirlerini yaklaşık yüzde 30 oranında artırarak 1,5 trilyon dolara kadar çıkarması bekleniyor.
“İndirin” Zamanı
“İndirin” Zamanı
Geçmişte tanzim satışlarını, dönemsel indirimleri denedik. Bunlar etkilerin sınırlı kaldığı dönemler oldu. 100. yıl kapsamında talep edilen indirimlere olumlu yanıt veren sektörler var. Ama sebepleri ortadan kaldırmadan sonuçları yönetmek ne kadar kalıcı? Sektör temsilcileri ne diyor?
Airbnb Evde İşleri Yoluna Koymak İstiyor
Airbnb Evde İşleri Yoluna Koymak İstiyor
10 kolonu olması gereken evin dört kolonu vardı.
Bir Lider Ekibi Kadar Güçlüdür
Bir Lider Ekibi Kadar Güçlüdür
25 yıllık iş hayatımda ülke, kültür, özel sektör, kamu, bürokrasi, politika hangi alana bakarsanız bakın her daim geçerli olduğunu gördüğüm nadir gerçeklerden biri.
Buruk Geri Dönüş
Buruk Geri Dönüş
Start-up’lar tekrar halka arz olmaya başlıyor, ancak büyük yatırımcıların önemli bir kısmı için bu sevinilecek bir durum değil.
Türkiye’nin İkinci Yüzyılının Dip Dalgaları
Türkiye’nin İkinci Yüzyılının Dip Dalgaları
Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Ne mutlu bize!
Yapay Zekâ Piyasayı Alt Edebilir mi?
Yapay Zekâ Piyasayı Alt Edebilir mi?
Mükemmel bir para kazanma makinesi arayışındaki hedge fonlar bunun beklediklerinden daha zor olduğunu fark ediyor.
Yabancıların 101’inci Yılda Kur Beklentisi ve “Normal” Kur
Yabancıların 101’inci Yılda Kur Beklentisi ve “Normal” Kur
Yabancı kurumlar 101’inci yılda Dolar/TL‘yi nerede bekliyor? Cumhuriyetin üçüncü çeyreğinde neredeydik? Şimdi kur seviyesi olarak neredeyiz? 100’üncü yılını tamamlayan Türkiye için hangi kur normal? Hangi seviye rasyonel?
Türkiye’nin 2. Yüzyılında Dijital Dönüşümün Gücüyle Geleceğe Yürümek
Türkiye’nin 2. Yüzyılında Dijital Dönüşümün Gücüyle Geleceğe Yürümek
İlerlemenin arkasında kalmamak, uluslararası rekabette söz sahibi olmak, halkımıza daha kaliteli ve etkili hizmetler sunmak için dijitalleşmeyi bir kaldıraç olarak kullanmak zorundayız
Yeni Düzenleme Airbnb’yi Bitirir mi?
Yeni Düzenleme Airbnb’yi Bitirir mi?
Kayıt dışı kiraya verilen evlerin yarattığı vergi kaybı artınca düzenlemeler de yola çıktı. Ancak yasa taslağı yeni dönemde işlerin çok zorlaşacağına işaret ediyor. Özellikle diğer dairelerin tamamından onay zorunluluğu büyük sorun yaratacak.
Rasyonel mi? Reel mi?
Rasyonel mi? Reel mi?
Kredi faizlerindeki yükseliş, bir çok sektörde finansmanı zorlu hale getirdi. Reeskont maliyetleri son faiz artışı ile birlikte yüzde 36,5’lere kadar geldi.
Cumhuriyetin Yeni Yüzyılına Mektup…
Cumhuriyetin Yeni Yüzyılına Mektup…
Bunca savaşa, bölgedeki çalkantıya, teröre, iç çatışmaya, bunca derde tasaya rağmen bugüne kadar başarıyla gelmiş durumdayız. Peki 2. yüzyıl için ne yapmamız gerekiyor? Bu kazanımları korurken, çocuklarımıza neleri öğretelim? Ütopik elbette, ama gelin birlikte hayal edelim.
Gizem Öztok Altınsaç  | Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız?
Gizem Öztok Altınsaç | Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız?
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha iyisi için neler yapmalıyız? Gelişmiş ülkelerin standartları için üç olmazsa olmazımız var.
Şahin Yaman | Genç Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Ekonomik Diplomasisi
Şahin Yaman | Genç Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Ekonomik Diplomasisi
Atatürk liderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti, 1929 Büyük Ekonomik Buhranıyla başa çıkmak için benzersiz dış politika yaklaşımı sergilemişti
“Sıfır”dan 100’e Bir Başarı Hikâyesi: Türkiye Cumhuriyeti
“Sıfır”dan 100’e Bir Başarı Hikâyesi: Türkiye Cumhuriyeti
Genç Türkiye Cumhuriyeti 1923’te kelimenin tam anlamıyla yokluklar içinde doğdu. Kısa zamanda dünyaya örnek olacak bir atılım yaptı. 100 yıl sonra da devam eden çağdaşlaşma ve gelişim hareketi kuşkusuz pek çok sorumla karşı karşıya. Çözüm Mustafa Kemal’in Kuruluş ilkelerinde.