Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor ve birçok insan ilerleyen yaşlarda da sağlıklı yaşıyor. Artık 50’li ve 60’lı yaşlardaki tüketicilerin nüfusu artarken, gelişen teknoloji, sağlık ve beslenme imkanlarıyla bildiğimiz emeklilik ve tüketim alışkanlıkları, emeklilik yaşının ilerlemesi ile değişiyor.
Ortalama yaşam süresi uzuyor
Bugün dünya genelinde 1,6 milyar insan 50 yaşın üzerinde ve 2050 yılına kadar bu sayının ikiye katlanması bekleniyor.
Geçmişte bir zamanlar 100 yaşına ulaşan insanlar haber değeri taşırken, sadece yüz yıl önce ortalama yaşam süresi 50 yıl iken, bu rakam İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda 60-65 yıla, 1980 sonrası ise 70-75 yıla ulaştı. Bugün bu rakam neredeyse 80 yılı geçerken, tıp alanındaki gelişmeler, 2000 yılından sonra doğan çocukların 100 yaşına kadar yaşamasını sağlayacak gibi gözüküyor.
Üçüncü Çağ
Üçüncü çağ, çok aşamalı bir yaşam kavramını ve eski üç aşamalı kariyer modelinin (eğitim, çalışma, emeklilik) yeniden yapılandırılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Dünyanın birçok ülkesinde geçmişte yaşlılık, emeklilik insan yaşamı açısından bitmeyi ve gerilemeyi ifade ederken, artık bu önyargılar kayboluyor. Bu durum şirketlerin ve yatırımcıların da oluşan hayatın üçüncü çağ ekonomisini artan nüfusla mercek altına almalarına imkân sağlıyor.
Hayatın yaşam aşamaları değişiyor
Hayatın yaşam aşamaları, üreticilerin tüketici davranışlarını ölçümleme açısından çok önem arz ediyor. Daha önce üç aşamadan oluşan bir insanın yaşam, ilerleyen yaşam süresiyle beş aşama olarak tanımlanmaya başladı. Başlangıç diye adlandırdığımız, okula, üniversiteye ve işe başlama; Büyüme aşaması; ile kariyer, aile ve topluluk oluşturma evresine; yeni oluşan “yeniden doğuş” diye adlandırdığımız aşama ve sağlık ihtiyaçlarının arttığı ancak ekstra yılların olduğu “bonus yıllar” aşaması da eklenmiş durumda. Aşama, küresel yaşlanma olgusunu temsil ediyor. Birçok Avrupa ülkesinde şirketler, özellikle sağlık, iş hayatından emekliliğe geçiş ve burada oluşan yeni tüketici beklentilerine odaklanıyor. Daha önceki tüketici davranış bakışları, klasik bir bakışa sahip ve artık bir geçerliliği yok; öğrenmek, kazanmak, emekli olmaya odaklılık kayboluyor. Artık 65 yaş da emeklilik yaşı olarak öngörülmüyor.
Değişen olgu yaşla değil, aşamayla ilgili; artık yeni dönemde sağlıklı olanlar 70’li veya 80’li yaşlarına kadar çalışmak ve üretmek istiyor. Yaşam koşulları da zorlarken, pek çok insan hayatının ilerleyen dönemlerinde çalışabiliyor, çalışmak istiyor ve açıkçası paraya da ihtiyaç duyuyor.
İşgücünde yaş çeşitliliği ve yeni oluşan Üçüncü Çağ ekonomisi
Birçok şirket hayatlarının bir sonraki bölümüne hem sosyal hem de ekonomik etki yaratacak yenilikler oluşturmaya odaklanan deneyimli profesyonelleri bir araya getirmeye önem veriyor.
Bu Üçüncü Çağda büyüme önemli görülüyor. 1950’de dünyamızda 65 yaş üstü yalnızca 125 milyon insan varken ve 2000 yılında 424 milyon insan oldu. 2075 yılına kadar 65 yaş üstü insan sayısının 2 milyar kadar olması bekleniyor.
Dünya çapında 22 trilyon dolar değerinde uzun ömürlü bir ekonomi oluşurken, müşterilerinin yaşlandığını fark eden ve ürünlerini buna göre tasarlayıp piyasaya süren şirketler bulunuyor. Bu yaklaşım, oluşan değer yeni kuşak ekonomilerini takip eden genç yatırımcıları da çekiyor.
Çoğunlukla yeni kuşaklara hizmet eden ürünler konusunda fikirleri olan genç şirketlere sahip genç yenilikçileri hedef alırken, ancak risk sermayesi ekosistemindeki para ve yetenek, gelişen uzun ömürlü ekonomide büyük bir fırsatı fark eden şirketlerde bu alana yatırım yapıyor. Pandemi çalışma ekonomisinde fazlasıyla etki yaratırken, evden çalışmanın artması ve yarı zamanlı çalışmanın daha fazla kabul edilmesi konusunda önemli ölçüde hızlandırıcı oldu. Esneklik çeşitliliğe yardımcı olurken, birçok şirket de yaşlı çalışanların işyerine bir düzeyde duygusal zekâ kattığının farkına vararak giderek daha fazla ücretli geri dönüş programları sunmaya başladılar. Yeniden giriş programları gibi daha fazla deneyime sahip kişilere staj imkânı sunulmaya başlandı.
3. Çağ ile tüketici beklentileri değişiyor
İnsanlık tarihinde ilk kez dünya orta yaşlı hale geliyor. Gezegendeki insanların yüzde 49’u, doğum oranlarının nüfusu koruyamayacak kadar düşük olduğu ülkelerde yaşıyor. Daha uzun ve sağlıklı yaşıyoruz, daha genç hissediyoruz ve daha uzun süre tüketiyoruz. Geçmişte, emeklilikten sonra yıllık harcamalar düşerken, artık harcamalar 75 yaş ve sonrasına kadar devam ediyor. Artık üreticiler, şirketler iki paralel bakış oluşturmaya çalışıyor. Beklentiler Üçüncü Çağ pazarının dünyadaki tüketici harcamaları büyümesinin en büyük motoru olacağı yönünde... Yüzde 33 büyüyecek ve kişi başına tüketimde ise yüzde 25 artış yaratacak olan Üçüncü Çağ pazarı Avrupa’da, 2030 yılına kadar tüketici harcamalarındaki tüm büyümenin yüzde 60’ını oluşturacak.