Şirketler daha sürdürülebilir ürünler sunarak, sürdürülebilirlik stratejileri oluşturarak, pazarlama ve iletişim faaliyetlerinde çevresel çabalarını öne çıkararak yeni adımlar atıyor. Sürdürülebilirlik, işletmelerin bu büyüyen pazardan faydalanması, tüketicilerin taleplerini karşılaması ve endüstrinin çevre üzerindeki etkilerini azaltmaya yönelik düzenlemeleri öngörmesi için önemli bir fırsat sunuyor.
Bu adımların ardındaki en önemli sebep, tüketicilerin satın alma kararlarının çevre üzerindeki etkisinin giderek daha fazla farkına varmaları ve daha sürdürülebilir seçenekler araması olarak görünüyor. Tüketicilerin yaklaşık yüzde 57’si çevreye katkı sağlamak adına satın alma davranışlarını değiştirmeye, yüzde 66’sı ise daha sürdürülebilir markalar için daha fazla ödemeye istekli durumda.
Ürünler artık daha sürdürülebilir
Ambalajlı tüketici ürünleri kategorilerinin yüzde 90’ından fazlasında sürdürülebilirlik odağında pazarlanan ürünler, geleneksel muadillerine göre daha hızlı büyüyor. Pazarda büyüyen sürdürülebilir ürünler, pazarın yüzde 16,6’sını oluşturuyor.
Yaklaşık 114 milyar dolarlık satışa ulaşan bu ürünler, şirketlerin, tüketicilerin sürdürülebilir markaları giderek daha fazla tercih ettiklerini fark etmesini ve bu yöne doğru adım atmasını sağlıyor. Tüketicilerinin ambalajlı malları fiili satın alma büyümesinin yüzde 50’si sürdürülebilirlikle pazarlanan ürünlerden gelirken, ambalajında sürdürülebilirlik iddiası bulunan ürünler, diğer ürünlere göre 5,6 kat satış artışı yakalamış durumda.
Sürdürülebilirlik odaklı pazarlanan tüketici ürünlerinde en büyük payı temel gıda maddeleri, süt, yoğurt, peynir ve meyve suları alırken; kişisel temizlik maddeleri tuvalet kâğıdı, çamaşır deterjanı, yer temizleyicisi de öne çıkıyor. Burada doğaya daha az zarar veren ve kimyasal içerik taşımayan ürünlerin tüketici tarafında daha öncelikli olduğunu söyleyebiliriz.
Tüketici davranışlarında geleneksel bakış artık çok geride kaldı
Tüketiciler sürdürülebilir olmayan markalara karşı dururken, bu değişimi kabul eden ve dönüş yapmaya istekli olan markalar daha uzun yaşayacak. Dönüşümü gerçekleştiremeyen şirketler ise kaybedecek. Tüketici beklentilerinin değiştiğini takip eden şirketler başarılı olurken, 1980’li yıllar sonrası işe yarayan bir ürün ve pazarlama bakışı başarılı olur diyenler ise başarısız olacak. Şu anda şirketlerin ciro büyümesinin yüzde 70’ini sağladığı düşünülen ürünlerin, eski markaların, gerekli dönüşümü gerçekleştirmek için, eski ürünlerini yeniden icat ederek yola çıkabilirler. Bu markalar, tüketicilerin alışverişlerini kendi değerleriyle uyumlu hale getirme konusundaki reflekslerine hitap ediyor. Günümüzde bu anlamda eski markaların, şirketlerin, bu alandaki küçük markaları satın aldıklarını görebiliyoruz.
Sürdürülebilir ambalajlar tüketici tercihinde önemli hale geldi
Tüketiciler sürdürülebilir ambalajların ve ürünlerin çoğuna diğer sürdürülebilirlik unsurlarından daha fazla değer veriyor. Tüketicilerin yüzde 64’ü plastik kirliliğini bir numaralı çevresel sorun olarak belirtiyor ve dünya çapındaki tüketicilerin yaklaşık yüzde 52’si markaların daha az ambalaj kullanmasını istiyor. Şirketler bu talebe, alternatif malzemeleri tercih ederek, ürünlerindeki plastiği azaltarak (gereksiz plastiği ortadan kaldırarak), geri dönüştürülmüş içeriği artırarak veya geri dönüşümü geliştirerek yanıt vermeye çalışıyor. Tüketicileri şirketin plastik azaltma stratejisine dahil etmek, daha sürdürülebilir seçimleri teşvik etmek daha sürdürülebilir bir dünya için gerekli.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Küresel Riskler 2024 raporu
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Riskler raporu, küresel ekonominin bu yıl ve önümüzdeki yıllarda karşılaşacağı bazı temel risklere ve sorunlara ışık tutuyor. Anket, iş dünyası, akademi, sivil toplum ve hükümetler dahil olmak üzere çeşitli sektörlerden yaklaşık bin 500 liderin yanı sıra 200’den fazla farklı konulardaki liderin görüşlerini paylaşıyor. Yayınlanan son rapora göre, yapay zekanın getireceği yanlış bilgilerin, artan bölgesel çatışmaların ve ekonomik belirsizliğin bu yılın karşı karşıya olduğu en yaygın riskler olacağı belirtiliyor. 2024 Küresel Risk Algılama Anketi’ne yanıt verenlerin yüzde 54’ü istikrarsızlık ve orta düzeyde küresel felaket riski beklerken, diğer yüzde 30 ise daha da çalkantılı koşullar bekliyor. Son 10 yılda görünüm belirgin şekilde daha farklı risk barındırıyor.
Tüketicilerin sürdürülebilirlik rolü
Daha sürdürülebilir ürünler sunmak için gereken değişimin çoğu aynı zamanda tüketici davranışına da bağlı. Tüketicinin, hangi ürünlerin gerçekten sürdürülebilir olduğunu ve ürünleri elden çıkardıktan sonra ne yapacaklarını bilmek için uygun bilgi ve kaynaklara sahip olması gerekiyor. Örneğin tek kullanımlık ürün ambalajlarında, tüketicilere bunları “geri dönüştürülebilir” veya “iade edilebilir” şeklinde en doğru nasıl atabilecekleri konusunda bilgi veren etiketler bulunabilir.
Tüketiciler, sürdürülebilirlik bakışı açısıyla, daha fazla zaman, emek ve ek maliyet yaratsa da sürdürülebilir ürün ve hizmetleri almaya daha fazla istekli oluyor. Sürdürülebilir bakış olgusunun bir diğer özelliğinin ise müşteri deneyimiyle yayıldığını biliyoruz.
Tüketiciler internette bir ürünü araştırırken ve satın almak için giderek daha fazla dijital kanalları tercih ettikçe, markaların da sürdürülebilir dijital deneyimlerini bu kanallarda yansıtması gerekiyor. Benzer şekilde, diğer döngüsellik ve geri dönüşüm girişimleri için şirketlerin bunları tüketicilere etkili bir şekilde aktarmaları veya istenen davranış için bir teşvik sağlamaları gerekiyor.