Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Yaşam

Başarı İçin Liyakat Dışındaki Unsurlara Güveniyoruz
Türkiye’de liyakatin başarı üzerinde etkili olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 26. Bu oran ile 29 ülke içinde son sırada yer alıyoruz
  • 21 Haziran 2024 09:55
  • Sidar Gedik
Başarı İçin Liyakat Dışındaki Unsurlara Güveniyoruz

Eşit: Aynı haklardan yararlanan, aynı düzeyde olan (kimse) (TDK) “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.(…)” (TC Anayasasının 10. Maddesi)


Eşit şartlarda bir yaşamı talep etmek en doğal taleplerden biri olsa gerek. Bu talebin hayatta karşılığını bulduğunu söylemek ise hemen hemen imkansız. Bu yüzden olsa gerek eşitsizlik, üzerine en çok konuştuğumuz, dertlendiğimiz meselelerden biri. Eşitsizliği, toplumdaki bireyler veya gruplar arasında kaynaklara, fırsatlara, haklara, gelir ve yaşam koşullarına erişimdeki farklar olarak ifade edebiliriz. Gelir ve servet dağılımındaki farklardan kaynaklanan ekonomik eşitsizlik, güvenlik, barınma, kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlik, cinsiyet, ırk ve etnik kökene dayalı ayrımcılık, sosyal statü, sınıf, cinsel yönelim veya diğer toplumsal faktörlere dayalı farklılıklar gibi bir çok konuyu kapsar ve çok geniş bir perspektiften ele alınabilir.


Bu yazıda eşitsizliği iki açıdan ele alacağız. Bunlardan ilki liyakatın hak ettiği karşılığı bulup bulmadığı konusu. Bir konudaki ehliyetin hak ettiği değeri bulması, meritokrasi yerine başka faktörlerin hüküm sürmesi büyük bir eşitsizlik alanı yaratıyor. Diğer açı ise insanın varoluşundan ileri gelen nedenlerle veya içinde bulunduğu yaşam evresiyle ilişkili olarak yer aldığı toplum grupları üzerinden maruz kaldığı eşitsiz muameleler.


Ipsos, Mayıs ayında 29 ülkede 18 yaş ve üzerinde 21 bin 759 kişiyle gerçekleştirdiği Ipsos Eşitlik Endeksi 2024 araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırma, ilk kez geçtiğimiz yıl yayınlandı ve eşitlik konusunda küresel tutumların nasıl şekillendiğini her yıl inceleyip takip ediyor. Eşitsizlik çok daha geniş bir konu elbette. Ancak bu yazıda kadın ya da erkek, genç ya da yaşlı, farklı cinsel yönelimlere sahip, farklı din ya da etnik kökenden gelen bireyler olarak, varlığımızdan ileri gelen özelliklerimizden ötürü eşitsizliğe maruz kaldığımız noktaları, bu araştırmadaki verilerin sunduğu içgörülerin ışığında tartışacağız.


Kişilerin yetenekleri ve başarıları ile toplumda eşit muamele gördüklerini düşünüp düşünmedikleri ile ilgili sonuçlar ile başlayalım! “Ülkenizdeki insanların başarı şansı çoğunlukla kendi liyakatlerine ve çabalarına bağlıdır” ifadesine katılanların oranı ülkeler ortalamasında yüzde 42. Yüzde 30’luk bir kesim ise bu görüşe katılmıyor. Yani genel olarak her ne kadar geçen yıla kıyasla 1 puanlık bir düşüş olsa bile liyakatin başarı üzerinde etkili olduğunu söyleyenlerin oranı daha yüksek. Bu görüşe katılma oranlarına göre ülkelerin sıralamalarına baktığımızda coğrafi, kültürel veya ekonomik gruplaşmalar ile karşılaşmıyoruz. Ancak genel olarak Brezilya hariç Latin Amerika ülkelerinde başarıda liyakatin etkili olduğu görüşüne katılım ortalamanın üstünde.


Gelişmiş ekonomiler arasındaki ABD, Fransa, Kanada, Almanya gibi ülkeler ortalama seviyede yer alırken, İtalya, İngiltere, Japonya, İspanya, Güney Kore gibi yine gelişmiş ekonomiye sahip ülkeler alt sıralarda yer alıyorlar. Buna şaşıralım mı, yoksa bu ülkelerin öz eleştiri seviyelerinin çok daha yüksek olduğunu mu düşünelim? Türkiye’den araştırmaya katılanlar arasında ülkemiz için liyakatin başarı üzerinde etkili olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 26. Bu oran ile 29 ülke içinde son sırada yer alıyoruz. Ülkemizden araştırmaya katılan her iki kişiden biri başarı için liyakat dışındaki başka unsurların daha etkili olduğu düşüncesinde.


Peki bu çerçevede Dünya’yı nasıl bir gelecek bekliyor? Şuradan başlayalım yeni nesil içinde başarının liyakatten ileri geldiğini düşünenlerin oranı önceki nesillere kıyasla daha düşük. Ülkeler genelinde baby boomer kuşağı, yaşadıkları toplumlarda bir meritokrasi olduğuna Gen Z’den daha fazla inanıyor. Ancak zaman geçtikçe yeni nesil bu konuda daha kötümser bir tablo çiziyor, ayrıca karamsarlıkları geçen yıla göre daha da artmış durumda. 2023 yılında liyakat Baby Boomer’lar ile Gen Z arasında 8 puanlık bir fark varken, bu yıl bu fark 11 puana çıkmış durumda.


29 ülke genelinde, her iki kişiden biri (yüzde 52) eşitsizliği, ülkelerinin karşı karşıya olduğu en önemli sorun ya da en önemli sorunlardan biri olarak görüyor. Her ne kadar liyakatin başarı üzerindeki etkisine inanç açısından ortalamanın üzerinde olsalar da, eşitsizliğin en önemli sorunlardan biri olduğunun ifade edildiği yedi ülkeden altısı Latin Amerika’da yer alıyor. Türkiye 29 ülke arasında dördüncü sırada (yüzde 70). Belçika, ABD, Avustralya, Japonya, İsveç, Polonya, Kanada ve Hollanda’da ise yüzde 40’ın altında.


Peki, toplumda en çok hangi grupların varoluş özellikleri ile eşitsiz muameleye maruz kaldıklarını düşünüyoruz?


29 ülke genelinde sonuçlara baktığımızda ilk sırada fiziksel engelliler yer alıyor (yüzde 33). Ardından sırayla kadınlar (yüzde 26), ileri yaşlardaki vatandaşlar (yüzde 24), zihinsel sağlık sorunu yaşayan bireyler(yüzde 24), LGBTİ + (yüzde 23), göçmenler (yüzde 23) ve azınlıklar (yüzde 21). Önceki nesillere göre liyakat etkisinin daha düşük olduğunu düşünen gençler bu durumla mücadele etmeyi yaşlılara göre daha önemli buluyor. Yine eşitsiz muameleden büyük bir pay alan kadınlar, her jenerasyonda erkeklere göre eşitsizliği ülkelerinin karşı karşıya olduğu önemli bir sorun olarak görüyor. Ülkelerindeki kadınların eşitsiz ve adaletsiz bir muameleye maruz kaldığını düşünen kadınların oranı yüzde 31 iken erkeklerde bu oran, yüzde 20’ye düşüyor. Z kuşağı kadınlarının yüzde 31’i, kadınları bugün ülkelerinde en çok haksız muameleyle karşı karşıya kalan gruplardan biri olarak görüyorken yaş arttıkça bu oran düşüyor.


Bugün Türkiye’de en çok eşitsiz veya adaletsiz muameleye maruz kalan grup sorulduğunda ise araştırma sonuçlarında ilk sırada kadınlar yer alıyor. Her iki kişiden biri ülkemizde kadınların ayrımcılığa uğradığı düşüncesinde (yüzde 50).


2004 yılından bu yana her iki yılda bir Türkiye temsili 10 bin birey ile görüşerek Türkiye’yi Anlama Kılavuzu adını verdiğimiz geniş çaplı bir araştırma yapıyoruz. Bu araştırmada özellikle pandemi öncesi ve sonrası dönemi karşılaştırdığımızda kadının ailedeki rolü, kadın/erkek eşitliği konularında değişim tespit ettik. Evde kalınan, evdeki hayata yakından tanık olunan pandemi ve arkasından karşı karşıya kaldığımız ekonomik kriz bu konuya bakış açılarını etkiliyor. Sonuçlara göre, toplumun kalıplaşmış “Aile reisi erkektir” görüşüne katılanlar, 2020 yılında toplumun yarısı (yüzde 52) iken 2024’te bu oran yüzde 38’e geriledi.


Toplumda “Kadının çalışması için kocasının rızası gerekir. diye düşünen bireylerin oranı 2020 yılında yüzde 54 iken, 2024 yılında bu oran yüzde 38. Evdeki görev dağılımlarına dair yaklaşımda da değişim var; evi temizleme yükü 2022’de kadının görevidir diye düşünenler toplumun yüzde 46’sı iken bu oran 2023’te yüzde 40’a geriledi. Bütün bu veriler, ülkemizde kadının ailedeki ve toplumdaki rolünün dönüşümünü ortaya koyuyor ancak çok açık ki gidilecek epey yol var. Türkiye’de en çok eşit olmayan, adaletsiz muameleye maruz kalan grup sorulduğunda ikinci sırada fiziksel engelliler (yüzde 28) geliyor. Bu konuyu Engelliler Haftası için Hakikaten Podcast serimizde “Hakikaten Engellerin Farkında mıyız?” başlığıyla Prof. Dr. Engin Yılmaz ve Ipsos Türkiye’den Aslı Altınel ile detaylı şekilde konuştuk. Engelliliğin tanımından, erişilebilirliğe, yaşın artmasıyla birlikte gelen engellerden, engelli bireylerin yaşamlarının kolaylaştırılmasına ilişkin birçok farklı konuya değindik.


Eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunun en önemli maddelerinden biri olan engelli bireylerin sosyal hayata katılımı için toplumun tüm organlarının üzerine düşen çok görev var. Peki, önemli bir sorun olarak gördüğümüz eşitsizlik konusunda yeterince efor sarf edip çalışıyor muyuz? Ipsos Eşitlik Endeksi 2024 araştırmasına dönecek olursak, 29 ülkede, hemen hemen her iki kişiden biri (yüzde 47) tüm gruplar için eşitliği teşvik etme çabalarının daha da artması gerektiğini söylüyor. Bu oranın en yüksek olduğu ülke Endonezya (yüzde 73) ve Türkiye yüzde 59 ile 5. sırada yer alıyor. Ülkeler ortalamasında her beş kişiden biri (yüzde 19) bu konuda çok iyi yol alındığını belirtiyor. Türkiye’de eşitliği teşvik etme girişimlerinin iyiye gittiğini düşünenlerin oranı da ülkeler ortalamasının 1 puan altında. (yüzde 18)


Bu konuda asıl sorumluluğu üzerine alması gereken kim?


ynı araştırmaya göre hükümetler, eşitsizliği azaltma sorumluluğunu üstlenmesi gereken en önemli oyuncu olarak öne çıkıyor (yüzde 67). Türkiye için bu oran yüzde 73. Araştırmaya katılan insanların yüzde 20’si, eşitsizlikleri ele almanın medya (yüzde 26) ve işverenlerin (yüzde 24) sorumluluğunda olduğunu düşünüyor.


Dünyadaki ve ülkemizde insanlar, var olduklarını haliyle ve kendileri olarak eşitlik arayışındalar. Eşitlik, sadece bir hedef değil, sürekli çaba gerektiren bir yolculuk. Her bireyin yetenekleri ve potansiyeliyle değerlendirildiği, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünya belki hayal, ancak ortak çabayla önemli yollar kat edebileceğimiz de gerçek.


“Çeşitlilik partiye davet edilmekse, kapsayıcılık o partide dansa kaldırılmaktır.” Verna Myers


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 35. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 35. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Yapay Zekanın Enerji Sektöründeki Yeri ve Öneriler
Yapay Zekanın Enerji Sektöründeki Yeri ve Öneriler
Yapay zekanın enerji sektöründe kullanılması yeni zorlukları beraberinde getirebilir ancak akla hayale gelmeyecek senaryoların hayata geçirmesini de sağlayabilir
Her Üç Şirketten Biri Ara Zam Yapmayı Düşünüyor
Her Üç Şirketten Biri Ara Zam Yapmayı Düşünüyor
Yılın ilk yarısında enflasyon Merkez Bankası’nın tahminlerini aşarken, gözler ücretlerde yaşanan kaybın telafi edilip edilmeyeceğine çevrildi. Hükümet asgari ücrete ara zamma sıcak bakmazken, özel sektör zam konusunda ikiye bölündü.
Hisseye ‘Yabancı’ Yatırımcı
Hisseye ‘Yabancı’ Yatırımcı
Seçim sonrası hızlanan yabancı sermaye girişi swap ve tahvilde yoğunlaştı. Hisse tarafı trendin dışında kalıyor. Bu durumun sebeplerini ve önümüzdeki dönem beklentilerini uluslararası kurumlara sorduk
Nvidia’yı Zirveye Taşıyan Yapay Zeka Çipiyle İlgili Bilmeniz Gereken Yedi Şey
Nvidia’yı Zirveye Taşıyan Yapay Zeka Çipiyle İlgili Bilmeniz Gereken Yedi Şey
H100 isimli işlemci, tüm endüstrileri dönüştürmeyi vaat ederken geliştiricisi Nvidia’yı dünyanın en değerli şirketi haline getirdi.
Teknolojide Takip Edilecek 8 İsim
Teknolojide Takip Edilecek 8 İsim
Teknolojinin geleceğini şekillendirmede sandığınızdan daha büyük bir rol oynayabilecek startup kurucuları, Büyük Teknoloji yöneticileri, gösterişsiz yatırımcılar ve hatta bir bürokrat. İşte 2024’te teknoloji sektöründe takip edilmesi gereken 8 isim.
Çıkmadan Para Çekmek Bes’i Bozar mı?
Çıkmadan Para Çekmek Bes’i Bozar mı?
Kredide teminat gösterme hakkının ardından toplam büyüklüğü 1 trilyon lirayı geçen 16 milyon katılımcı için bireysel emeklilik fonlarından kısmi çekiş hakkı da 1 Temmuz’da başlıyor. Uzmanlar kısmi çekiş hakkı için en az 5 yıl sistemde olma ve ödeme sonrası 3 yıl sistemde kalma gibi şartları ancak 250 bin katılımcının sağlayabileceği, ilk aşamada bunların da yüzde 10’unun yararlanacağı görüşünde
Önce Çiftçiydik Şimdi Girişimci
Önce Çiftçiydik Şimdi Girişimci
Ekonomi de bir nevi portföydür aslında, riski dağıtmalı, ağırlığı tek bir yere vermemeliyiz
Ev Sahibi Sahalara Dönüyor
Ev Sahibi Sahalara Dönüyor
İki yıldır yürürlükte olan konut kiralarındaki yüzde 25’lik zam tavanı uygulaması 2 Temmuz’dan itibaren kalkacak. Piyasa aktörlerine göre nasıl ki tavana uyum keskin bir şekilde olmadıysa, şimdi yeni duruma da uyum bıçakla kesilir gibi olmayacak... Piyasanın kendi rutinini bulması bir yılı bulacak...
Çalışma Hayatındaki Hızlı Dönüşüm Çalışanları Yorabilir
Çalışma Hayatındaki Hızlı Dönüşüm Çalışanları Yorabilir
Bir yandan teknolojinin hızla gelişmesi ve dijitalleşme, diğer yandan yeni kuşakların yaşam tarzı ve hayata bakışı çalışma hayatında da derin bir dönüşüme neden oluyor
Yapay Zeka ve Teknoloji Detoksu İmkansız Bir Denge mi?
Yapay Zeka ve Teknoloji Detoksu İmkansız Bir Denge mi?
Teknolojinin hızına yetişmek zor olabilir, ancak dengeyi bulmak ve bilinçli kullanım, hem zihinsel sağlığımızı korumanın hem de güncel kalmanın anahtarı
En Uzun Süreli Merkez Bankası Başkanı
En Uzun Süreli Merkez Bankası Başkanı
Uzun ve eşine az rastlanır görev süresinde dikkat çeken Romanya Merkez Bankası Başkanı’nın macerası devam ediyor.
Blue Horizon’un Seyri Cebelitarık’ta Dünya Turuna Dönüştü
Blue Horizon’un Seyri Cebelitarık’ta Dünya Turuna Dönüştü
Hint Okyanusu’nun karışık rüzgarları, akıntılar, otopilot arızaları, Karayip Adaları’nın masmavi sularında pandemi esareti... Tüm bunlar yelkenli teknesi Blue Horizon ile dünya turu yapan kaptan Fatih Aksu’nun yaşadıkları. Beş yıl sonra Türkiye’ye dönen Aksu ile Yedi Denizler’in hikayesini Bloomberg Businessweek Türkiye için konuştuk.
Einstein: İzafiyet Teorisi ve Otonom Araçlar
Einstein: İzafiyet Teorisi ve Otonom Araçlar
Otonom araçların kullanılmaya başlanması ve yaygınlaşmasıyla zaman algımız değişecek.
Motivatör Beyin
Motivatör Beyin
“Çevremde, her şeye kanmaya hazır insanlar var!” - Phineas Taylor Barnum