Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Ekonomi

Ucuz Olmak Yeter mi?
Türkiye için hisse senedi fiyatlaması bundan sonraki süreçte küresel konjonktür elverse bile, daha çok kendi politikalarımıza bağlı olacak gibi görünüyor
  • 23 Ağustos 2024 09:06
  • Dr. Ali Yürüdü
Ucuz Olmak Yeter mi?

Dünyanın her yerinde hisse senedi yatırımcılarının gözlerini merkez bankalarına çevirdiği döneme geldik. Faiz indirimlerinin eli kulağında. Yeniden gelişmiş ülke ekonomilerinin verileri en ince detayına kadar ele alınıyor. Yüksek faiz ekonomiyi ne kadar yavaşlattı? Bu yavaşlama enflasyonu durdurmaya yaradı mı? Ekonomiler soğurken istihdam piyasasına ne kadar etki etti?


İpuçlarını takip ettiğimiz tüm bu verilerin neticesinde şu an hem gelişmiş, hem de gelişen ülkelerin hisse senetlerini ölçen MSCI Dünya endeksi rekorlara koşuyor. Ama bu endeksi asıl sürükleyen gelişen değil, gelişmiş ülke hisse senetlerinin koşuşu aslında. Gelişen ülke hisse senetleri, tüm bu olan bitenden ayırdığımızda geldiğimiz nokta itibarıyla salgından bu yana ABD hisse senetleriyle kıyasladığımızda en ucuz kaldığı yerde duruyor. Hatta böyle göreceli bir ucuzluk 2006’dan bu ya gelişen ülke hisselerine hiç olmamıştı.


Dolayısıyla bunun sebeplerini yabancı yatırımcı gelişen ülke hissesine yatırım yapar mı tartışması açısından da irdelemekte fayda var. Kârlılık anlamında ya da şirketlerin bilançolarına ilişkin beklentilerine baktığımızda, gelişen ülke şirketlerinde kârlılık revizyonları aslında gelişmiş ülke şirketlerine kıyasla daha agresif. Ancak fiyat performansı görece daha olumlu bu performansı teyit etmiyor. Yani daha yüksek kârlılık beklentileri geliyor. Ancak hisse senedi fiyatlaması bu beklentinin gerisinde kalıyor. Bu nokta daha çok davranışsaldır. Zira ABD’yi bekleyen seçimlerin sonucu izlenecek büyüme politikası ve özellikle de tarife ya da küresel ticarete halel getirecek herhangi bir faktör gelişen ülkeler konusunda yatırımcıları temkinli olmaya çağırıyor diyebiliriz. Bu temkinde ağırlıklı olarak Cumhuriyetçi kanadın seçilme potansiyelinden kaynaklanıyor. Elbette kârlılık revizyonlarına bakarken gelişen ülke para birimlerinin, dolar karşısında bu süreçte değerlendiğini atlamamak gerekiyor. FED’den faiz indirim beklentileri doların, gelişen ülke para birimlerine ortalama da değer kaybettirdiğini gösteriyor. Dolayısıyla gelişen ülke şirketlerinde kârlılık revizyonları; sadece şirketlerin iyi performans gösterme beklentisinden değil, ülkenin para biriminin dolar karşısındaki performansla da ilgili olabilir.


Türkiye için ise durum biraz daha farklı. Mevcut durumda merkez bankasından şahin duruşun devam edeceğine dair sinyaller, hane halkı enflasyon beklentilerinde kırılmanın istendiği gibi olmaması, jeopolitik tansiyonun yüksek olması, başta bizim büyüme beklentilerimiz üzerinde, şirket kârlılıkları açısından ise yavaşlayan talep olarak tezahür ediyor. Dolayısıyla şimdiye kadar belli başlı sektörler üzerinden performans gösteren borsamız dışında, dünyadan ari olarak şirket kârlılıkları üzerinden olumlu bir beklenti ile fiyatlama beklemek pek doğru olmayabilir.


Bizim için hisse senedi fiyatlaması bundan sonraki süreçte küresel konjonktür elverse bile, daha çok kendi politikalarımıza bağlı olacak gibi görünüyor. Tüm şartların küresel ekonomiye yardımcı olacağını varsayalım. ABD seçimleri belirsizliği geçti. Küresel ticaret üzerinde piyasa sarsıcı bir adım gelmiyor, diğer yandan da FED faiz indirimlerine başladı diyelim. Bu durumda yatırımcılar, esen olumlu hava ile gelişen ülkelerin ucuzluğunu değerlendirip yatırım yapabilirler. Dolayısıyla hisse senetleri piyasası açısından özellikle gelişen ülkelerde görece pozitif bir rüzgardan bahsedebiliriz. Türkiye’de ise para politikasındaki sıkılığın, talebi yavaşlatacağı ve şirket kârlılıklarını baskı altına alabileceği varsayımı, bizim bu rüzgardan nema sağlamamızın önüne geçebilir. Nitekim çarpanlar açısından bakıldığında ya da gündemde olan reel olarak Türk Lirası’nın değerli oluşu da bahsettiğim gelişen ülke iskontosundan ayrı bir yerde tutuyor bizi. Şimdilik görünen o ki; gelişen ülkeler için pozitif diyebileceğimiz günler yakın, ancak biz o çemberdeyiz kısmı muğlak görünüyor.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 44. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 44. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
MEGAP Konkordatosu Ne Anlatıyor?
MEGAP Konkordatosu Ne Anlatıyor?
MEGAP hissesinde yaşanan süreç, bireysel yatırımcıların neden tek başına “finfluencer” peşinden gitmemeleri gerektiğini gösteren iyi bir örnek.
Dünya Gelir Tuzağının “Ortasında”
Dünya Gelir Tuzağının “Ortasında”
Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülke kategorisine geçebilmeleri için aşmaları gereken önemli engellerden olan orta gelir tuzağı 108 ülkeyi sarmış durumda. Teknolojinin hızla ilerlediği 21. yüzyılda çoğu ülkenin ekonomisi yerinde sayıyor. Türkiye ise doğru stratejilerle küresel oyuncu olma potansiyeline sahipken, mevcut politikalar çıkış için fırsat sunmuyor…
Geçmişi Satma Trendi Müzik Endüstrisini Yozlaştırıyor
Geçmişi Satma Trendi Müzik Endüstrisini Yozlaştırıyor
Yayın çağı, yayıncıların müzik telif haklarını istismar etmeleri için büyük teşvikler yarattı. Whitney Houston slot makinelerinden Bing Crosby birasına kadar, yıldızların eserleri ve resimlerinin nasıl yeniden canlandırıldığını burada bulabilirsiniz.
Yatırımcı Profili Değişiyor
Yatırımcı Profili Değişiyor
Bireysel yatırımcı sayısının artığı bir döneme şirketlerin yatırımcı tabanlarını iyi tanımaları, değişiklikleri yakından takip etmeleri şirket değeri ve yatırımcı iletişimi açısından kritik öneme sahip.
Justin Lin ve Yeni Yapısal İktisat: “Taşı Pişirecek Sabra Sahip Adam”
Justin Lin ve Yeni Yapısal İktisat: “Taşı Pişirecek Sabra Sahip Adam”
Çin Kalkınmasına katkı sunan en önemli bilim adamları arasında yer alan Justin Lin’in yaklaşımlarından dersler çıkarılabilir.
Elektrikli Araçlarda Menzil Sorununu EREV’ler Çözebilir
Elektrikli Araçlarda Menzil Sorununu EREV’ler Çözebilir
Çalıştığı zamanın yüzde 95’inde bataryalarla çalışan yeni nesil elektrikli araçlar, benzinli bir motorun daha uzun mesafeler için bataryaları şarj etmesiyle kullanıcıların menzil kaygılarını önemli oranda hafifletebilir.
Çin’deki Yavaşlama Şirket Stratejilerini Yeniden Şekillendiriyor
Çin’deki Yavaşlama Şirket Stratejilerini Yeniden Şekillendiriyor
Uzun yıllar Çin pazarından ciddi kârlar elde eden batılı şirket, Çin ekonomisindeki yavaşlama ile birlikte gelirlerinde önemli kayıplar yaşamaya başladı. ABD ve AB ile Çin arasında gümrük vergilerinin artırılmasıyla yaşanan ekonomik gerilimin ticaret savaşına dönme riski de şirketlerin Çin stratejilerini gözden geçirmelerine neden oluyor.
İstanbul: Artık Taşı Toprağı Maliyet
İstanbul: Artık Taşı Toprağı Maliyet
Kırsalda iş bulma sorunu, gelir düzeyini artırma isteği ve büyük şehir imkânlarından faydalanmak için İstanbul’a göç eden vatandaşlar daha iyi yaşam koşulları, işsizlik sorunu ve güvenlik endişeleri nedeniyle İstanbul’u terk etmeye başladı.
OECD Ülkelerinin Yarısı Pandemi Öncesinden Daha Az Kazanıyor
OECD Ülkelerinin Yarısı Pandemi Öncesinden Daha Az Kazanıyor
OECD ülkelerinin yaklaşık yarısının pandemi öncesine göre daha az kazandığı ortaya çıktı. Enflasyona göre düzeltilmiş saatlik reel ücretler göz önüne alındığında, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Japonya, Avustralya ve birçok Avrupa ülkesindeki insanlar yaklaşık dört yıl öncesine göre daha az paraya sahip. Peki bunun sebebi ne? Ücretlerdeki dengelenme ne zaman sağlanabilir? Türkiye bu tablonun neresinde?
Dalgalı Piyasada Seyir Rehberi
Dalgalı Piyasada Seyir Rehberi
Bir yatırımcı dalga boyu yüksek zamanlarda gemisini hangi portföy ve yol haritası ile karaya yanaştırabilir? ‘Kara pazartesi’den alınması gereken dersleri, oynaklık dönemlerinde uygulanması gerekenleri uzmanlarına sorduk. Genel kanı portföylerin çeşitlendirilmesi, kaldıraçlı işlem yapılmaması ve hedge pozisyonlarının alınması yönünde.
Kara Delikler: Sürdürülebilirlikte Yeni Bir Adım mı?
Kara Delikler: Sürdürülebilirlikte Yeni Bir Adım mı?
Kara delikle çalışan bir pil nihai temiz enerji çözümü olabilir.
ABD’de Zincir Marketler Ürünlerle Birlikte Cirolarına da Kilit Vurdu
ABD’de Zincir Marketler Ürünlerle Birlikte Cirolarına da Kilit Vurdu
CVS, Target ve diğer zincir marketler tuvalet malzemelerinden temizlik malzemelerine kadar her şeyi bariyerli rafların arkasına koydu ancak bu önlem neredeyse her yönden geri tepti
Markalaşan Çinli Üreticiler Büyümeyi Dış Pazarlarda Arıyor
Markalaşan Çinli Üreticiler Büyümeyi Dış Pazarlarda Arıyor
Boox, Narwal ve Laifen gibi yerli markalar, yerel ekonominin zayıflığına ilişkin endişeler arttıkça bir koruma arayışına giriyor.
Olmayan Kazanca Enflasyon Vergisi
Olmayan Kazanca Enflasyon Vergisi
Yüksek enflasyonla yeniden gündeme gelen enflasyon muhasebesi, geçici vergi dönemlerinde uygulanmasıyla birlikte daha kazanç oluşmadan ek vergiye çıkmasına neden oluyor. Örneğin 3,3 milyon TL enflasyon düzeltmesine tabi varlığı bulunan şirket kredi de kullanıyorsa 94 bin lira ilave vergi çıkıyor. Mali müşavirler ve şirketlerin enflasyon muhasebesine itirazlarını 5 başlıkta topladık
İş Dünyası ve Sendikaların OVP’den Beklentileri
İş Dünyası ve Sendikaların OVP’den Beklentileri
Hükümetin üç yıllık makro hedeflerini ve politikalarını ortaya koyan Orta Vadeli Program’dan (OVP) iş dünyası adil bir vergi düzeni, finansmana kolay erişim, kalıcı düşük enflasyon dönemine ivedilikle ulaşılmasının sağlamasını beklerken, emek dünyası da öncelikle sosyal diyaloğun işletilmesi, gelirde ve vergide adaleti sağlayacak adımların atılmasını talep ediyor.
Geleneksel Mesai Kavramı Biterken Sırada Bizi Ne Bekliyor?
Geleneksel Mesai Kavramı Biterken Sırada Bizi Ne Bekliyor?
İş dünyasının, teknolojinin sağladığı imkanları kullanarak çalışma modellerini daha da insan odaklı hale getirme potansiyeli, verimliliğin anahtarı olacak