Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretinin çok konuşulan çıktılarından biri Türk vatandaşlarına Yunan adalarında kapıda yedi günlük vize verileceği haberi oldu. Söz konusu gelişme internet sitelerinde ve sosyal medyada; “Yunan adalarına vize kalktı”, “vizesiz seyahat”, “vize kolaylığı”, “vize muafiyeti” gibi başlıklarla yer aldı.
Yunan adalarına vizesiz mi gideceğiz?
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Türklere Yunan adalarında bir hafta vize uygulamasına ilişkin çalışmanın Avrupa Komisyonu tarafından onaylandığını ve uygulamaya ilişkin yönetmeliğin Yunan makamları tarafından hazırlanmakta olduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, AB ile yürütülen Vize Serbestisi Diyaloğunun kısa süreli ziyaretlerde (180 gün içinde 90 güne kadar) Türk vatandaşlarına uygulanan Schengen vizesinin kaldırılmasını amaçladığını bildiriyor.
Türkiye için an itibarıyla bir vize muafiyeti bulunmadığından Türk vatandaşları Yunan adalarına şimdilik vizesiz değil ‘kapıda, tek girişli ve yedi gün geçerli vize’ ile seyahat edebilecek. Yunan makamlarından alınan bilgiye göre kapıda yedi günlük vize uygulaması Midilli, Sakız, Sisam, Rodos, Kos, Meis, Simi, Limni, Leros, Kalimnos adalarında geçerli olacak.
Kapıda vize nedir?
Yurt dışına seyahatlerde sınır kapısından alınan, hızlı vize veya ekspres vize olarak da anılan vize türüne kapıda vize deniyor. Ülkeler arasındaki anlaşmalara bağlı olarak kapıda vize koşulları değişiklik gösteriyor.
Yunan adalarına girişte kapıda vize uygulaması yeni değil, 2012’de başladı ancak devam etmedi. Yunanistan Büyükelçiliği, adalar için vize planının tüm detayları Atina’da belirlendiği için vizeye ilişkin sorularımıza yanıt veremeyeceklerini bildirdi.
Uygulamanın 2024’ün ilk aylarında başlaması bekleniyor. Süresi dışında hiçbir detayı belli olmasa da, vize haberinin ardından Türkiye’den Yunan adalarına seyahate yoğun talep olduğu belirtiliyor. Kapıda vize ücretinin ise 60 euro civarında olacağı tahmin ediliyor.
“Yunanistan’a giden turist en az yüzde 50 artar”
Yunanistan’ı geçen yıl 585 bin Türk vatandaşı ziyaret etmiş. Bu konudaki rekor 2017’deki 921 bin kişi. Pronto Tour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, Türkiye’den Yunanistan’a seyahat edenlerin yüzde 40’ının adalara gittiğini tahmin ettiklerini, yeni kapıda vize uygulamasının ziyaretçi sayısını en az yüzde 50 artırmasını beklediklerini söylüyor.
Yunan Bakan: “Türkler iyi harcama yapan turistler”
Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Dimitrios Kairidis, Türkiye’nin Schengen Bölgesine vizesiz erişim olanağından yararlanamayan tek AB adayı olduğunu belirterek, bu durumun, daha fazla Türk ziyaretçi çekmek isteyen Yunanistan için de sorun teşkil ettiğini söylüyor. Yunan bakan, Türklerin Yunan turizm sektörü tarafından iyi harcama yapan ve aile odaklı turistler olarak değerlendirildiğini belirtiyor.
TÜİK verilerine göre Türk vatandaşlarının yurt dışında kişi başı harcaması 2021’de 676 dolar, 2022’de 589 dolar, 2023’ün ilk 9 ayında 649 dolar olarak görünüyor. (Verilerde ülkelere göre harcama ayrımı bulunmuyor.)
“Lahmacun yine gündemde”
10 Yunan adası için kapıda vize uygulamasının Türkiye’de turizm sektörünü nasıl etkileyeceği konusunda görüşler ayrışıyor. Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Onursal ve Danışma Kurulu Başkanı Serdar Karcılıoğlu, vize haberinin ardından özellikle Ege’deki turizm beldelerinin; lüks servis veren tesislerdeki yeme içme faturalarının haberlere yansımasıyla oluştuğunu belirttiği; “meşhur lahmacun fiyatı” fenomeni üzerinden karalanmaya başlandığını, sanki Yunan adalarında hayat çok ucuzmuş gibi bir hava yaratıldığını savunuyor. Karcılıoğlu; “Öncelikle bu konunun ülke ekonomimizden ne götürdüğüne bakmak gerekir.
Olay tamamıyla Yunan turizm sektörünün canlandırılmasıyla ilgili görünüyor. Türk vatandaşlarına uygulanan vize kısıtlamaları nedeniyle özellikle Yunan adalarının Türk turiste ne kadar ihtiyacı olduğu anlaşıldı. Yunan turizm sektörünün baskılarıyla Atina yönetimi Türk heyetinin ziyaretini fırsata çevirdi” diyor. Karcılıoğlu, uygulamanın yerli turizm potansiyeline yansımalarından çok, dövize böylesine ihtiyaç duyan dönemde Türk vatandaşlarının Yunanistan’da para harcamasının etkilerinin iyi hesaplanması gerektiğini vurguluyor.
Karcılıoğlu, yüksek enflasyon ve TL’deki değer kaybıyla birlikte orta direğin alım gücünün düşmesi nedeniyle Yunan adalarına kapıda vizenin iç turizme kan kaybettireceği görüşüne katılmadığını söylüyor. Karcılıoğlu; “İç turizmde son iki senedir çok ciddi bir düşüş yaşadığımız ortadayken bu konuyu vize olayı ile bir arada değerlendirmek elmalar ile armutları karıştırmaktır” diyor.
Türkler yurt dışında Türkiye’den daha ucuza tatil yapabiliyor mu?
Yabancıların Türkiye’de Türklerden daha ucuza tatil yaptığı özellikle son yıllarda çok fazla habere konu oldu. Otel faturaları görülmese de, internet ve gazete ilanlarından ve yurt dışında ikamet eden yakınlardan alınan bilgilerle çoğu zaman bu yargıya ulaşılıyor.
ya ulaşılıyor. Karcılıoğlu, yabancı turist il yerli turistin oda fiyatları arasında fark olduğu haberlerinin tam anlamıyla gerçeği yansıtmadığını, söz konusu farkın tur operatörlerinin finans sorunu yaşayan otellere sene başında önemli ölçüde sağladıkları nakit sermaye takviyesi karşılığı aldıkları tavizi paket turlara yansıtmaları nedeniyle oluşmuş farklar olarak düşünülmesi gerektiğini ifade ediyor. Karcılıoğlu, euronun seviyesi düşünüldüğünde TL kazanan bir mavi yakalının, hatta beyaz yakalının Yunanistan’da Türkiye’den daha ucuz tatil yapmasının olanaksız olduğunu savunuyor.
“Türkiye’dekinin yarı fiyatına tatil yapıyorum”
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, yıllardır ailesiyle Yunanistan’da tatil yapıyor. Arzova, Yunanistan’da yemekler başta olmak üzere hizmet kalitesinin iyi ve fiyatlarla uyumlu olduğunu belirtiyor. Arzova; “Türkiye’de pahalı bir balık restoranında ulaşabileceğiniz yiyecekler Yunanistan’da sıradan restoranlarda makul fiyatlarla bulunuyor.
Yiyecek-içecekler de restoranlarda marketteki etiketin bir iki euro üzerinde, makul fiyatlarla satılıyor. Çalışanlar güler yüzlü. Hesap ile birlikte tatlınız geliyor. Bir eğlence mekanına gittiğinizde atıştırmalıklara ya da canlı müziğe para vermiyorsunuz. Yediğinize, içtiğinize kimse karışmıyor. Bizim köpeğimiz var, onunla Yunanistan’da mekanlara rahatlıkla giriyoruz” diyor. Burak Arzova, diğer yandan, Yunanistan’ın otel kalitesinin Türkiye’ye yaklaşamayacağını, Türkiye’deki tesis kalitesinin daha yüksek olduğunu vurguluyor. Arzova, Yunanistan’da tatillerini Türkiye’dekinin yaklaşık yarısı maliyetle yaptıklarını belirtiyor.
“Kazıklandığımı hissetmiyorum”
Banka çalışanı Tolga Güler de 10 yıldır Yunan adalarında tatil yaptığını belirterek; “Tatil için adaları tercih etmemdeki en önemli sebep kazıklandığımı hissetmemiş olmak. Yunan adalarındaki fiyatları Bodrum, Çeşme, Kuşadası, Datça ile karşılaştırınca fiyatlar her açıdan daha uygun” diyor. Güler de Arzova gibi Yunan turizm sektörü çalışanlarının güler yüzlü olduğunu vurguluyor. Mekanların çocuklar için güvenli göründüğünü, sahillerin daha temiz ve bakımlı olduğunu belirten Güler; “Denize giderken Türkiye’deki gibi bir tesisin sahiplendiği plajda ne kadar para harcarım huzursuzluğu yaşamıyorum. Elbette orada da tesisler plajlarda hizmet veriyor, şezlong şemsiye kiralanıyor ama kişi kendi yiyeceğini içeceğini getirip plajda istediği gibi tüketebiliyor çünkü plajlar önce halka sonra işletmelere ait” diyor. Yunan adalarında üç yıldızlı tesisleri tercih ettiğini belirten Güler, Türkiye’de bu seviyedeki tesis kalitesinin, özellikle temizliğinin kötü olduğunu söylüyor. Türkiye’de Ege’deki plajlarda duş ve tuvalet dahil her şeyin ücretli ve üstüne üstlük hijyen açısından sıkıntılı olduğunu belirten Güler, adalarda bunlardan temiz ve ücretsiz şekilde yararlandıklarını aktarıyor.
Yunan yoğurdu?
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, Yunanistan’a seyahat konusuna ekonominin markalaşmada kritik bir başka açısından yaklaşıyor. Boztepe, kapıda vize gibi uygulamaların ülke restoranlarını rekabete sokarak halka fiyat ve kalite açısından avantaj sağlayacağına inandığını söylüyor. Ancak ticari olarak bakıldığında bu süreçten Yunan restoranlarının ve gastronomisinin kârlı çıkacağını düşünüyor. Boztepe, hijyen ve müşteri memnuniyeti açısından AB üyesi Yunanistan’ın restoranlarının standartlarının özellikle deniz mahsulleri konusunda Türk restoranlarından iyi olduğunu, rekabet arttıkça Türk restoranlarının da standardizasyon anlamında hizmet kalitelerini artıracağını savunuyor.
Boztepe; “Dernek olarak bizim hedefimiz Türk mutfağını ve Türk ürünlerini tanıtmak. Kapıda vize kolaylığı ise komşu açısından aynı amaca hizmet edecek gibi görünüyor” diyor. Boztepe; “Yunan yoğurdu, Yunan döneri, Yunan baklavası gibi tanıtım yapan Yunanistan, ‘Türkler bile bize yemeğe geliyor’ anlamında bir pazarlama stratejisi kullanarak algı yönetimi yapabilir” uyarısında bulunuyor.
Diğer yandan turizm sektörü paydaşları; otel standartları, sezon farklılıkları, talep edilen pansiyon türleri, konsept tercihleri gibi faktörler çok farklılık göstereceğinden bir tatil için standart bir fiyat vermenin doğru olmadığının altını çiziyor.