Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Teknoloji

Bildiklerimizi Unutmaya ve Yeniden Öğrenmeye Hazır mıyız?
Yakın geleceğimiz, sınırların zorlandığı ve imkansızın mümkün kılındığı bir dönem olacak gibi görünüyor
  • 12 Şubat 2024 09:27
  • Ercüment Büyükşener
Bildiklerimizi Unutmaya ve Yeniden Öğrenmeye Hazır mıyız?

Son birkaç ay içerisinde, teknolojinin sınırlarını zorlayan ve insanlık tarihini yeniden şekillendirecek nitelikteki gelişmelerle karşı karşıya kaldık. Özellikle Neurolink şirketinin insan beynine yerleştirilen çipi ve Apple’ın Vision Pro ürünü, hayatımızı kökten değiştirecek yenilikler olarak öne çıkıyor. ABD merkezli nöroteknoloji şirketi Neuralink’in kurucusu Elon Musk, ilk kez bir insana beyin çipi yerleştirildiğini açıkladı.


Bu çip, çaresiz gibi görülen hastalıkların tedavisinde devrim yaratacak potansiyele sahip. Diğer yandan, Apple’ın geçen sene piyasaya sürdüğü Vision Pro, artırılmış gerçeklik teknolojisinde yeni bir sayfa açıyor. Bu ürün, gerçek dünya ile dijital dünyayı bütünleştirerek, kullanıcıların etkileşimini ve deneyimlerini zenginleştiriyor.


Bunlarla birlikte, Tesla’nın tam otonom ve elektrikli araçları dünya çapında büyük ilgi görüyor. Sadece 20 yıl içinde kurulan bu şirket, kısa sürede geçtiğimiz yılın en çok satan otomobil markası olmayı başardı.


Yapay zeka teknolojilerine dayalı hizmetler ise her geçen gün daha da gelişiyor ve hayatımızın birçok alanında bizi şaşırtıyor. Bu hızlı gelişmeler ışığında, insanlık olarak bildiklerimizi ve belki de kavramları yeniden tanımlamak zorundayız. Araba kullanmak yerine sadece yolculuk etmek, aslında var olmayan artırılmış gerçeklik nesneleriyle etkileşime geçmek ve hatta beyin çipleri aracılığıyla doğrudan bilgi edinmek gibi konseptler, artık bilim kurgu olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşüyor.


Bu yeniliklerin hayatımıza entegrasyonuyla, önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyamız ve yaşam tarzımız köklü bir değişime uğrayacak. Bu değişim, eğitim sistemlerimizi, iş yapış şekillerimizi ve hatta günlük rutinlerimizi dahi etkileyecek.


Eğitim ve öğrenimde bildiklerimizi unutmaya hazır mıyız?


Teknolojik devrim, eğitim sistemlerinin ve maliyet yapılarının temelden yeniden düşünülmesini de gerektiriyor. Eğitim, sadece okul sıralarında verilen bilgilerle sınırlı kalmamalı, sürekli öğrenme, yenilikçilik ve adaptasyon yetenekleri de müfredat dışında multidisipliner bir anlayış haline gelmeli. Mevcut eğitim sistemleri, öğrencilere temel bilgilerin yanı sıra, hızla değişen dünyaya nasıl uyum sağlayacakları ve bilgiyi eleştirel şekilde nasıl değerlendirecekleri konusunda rehberlik etmeli. Öğrenme süreci, öğrencilerin yaratıcılığını, problem çözme ve teknolojik becerilerini geliştiren, interaktif ve uygulamalı yöntemlere dayanmalı.


Geleneksel eğitim modellerinin yüksek maliyeti, özellikle bugünlerde sıkça konuşulan kayıt yenileme dönemlerinde birçok aile ve birey için zorluk oluşturuyor. Teknolojik gelişmeler, eğitim maliyetlerini düşürme ve daha geniş kitlelere kaliteli eğitim sunma potansiyeline sahipken, bu konuda gerçekçi adımlar atan okul yönetimlerinin sayısı tartışmalı.


Çevrimiçi eğitim platformları, sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamaları, kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunarak, daha düşük maliyetli eğitim yöntemleri mümkünken, yüksek eğitim maliyetleri üzerine derin bir şekilde tartışmamız ve düşünmemiz gerekiyor.


Büyük resmi görmek


Yakın geleceğimiz, sınırların zorlandığı ve imkansızın mümkün kılındığı bir dönem olacak gibi görünüyor. Teknolojinin sunduğu bu yeni dünyada, bildiklerimizi unutmak ve yeniden öğrenmek, hayatta kalmamızın ve ilerlememizin anahtarı olabilir. Önemli olan, bu hızlı değişime ayak uydurabilmek ve yeniliklere açık zihniyetle yaklaşmak. Yenilikçi bir sistem tasarlayabilmek için var olan sistemleri önce devlet, arkasından toplum ve birey düzeyinde eleştirel bir düşünce yapısıyla tartışmaya açmak gerekir. Teknolojinin getirdiği bu yeni çağda, bildiklerimizi unutmaya ve yeniden öğrenmeye gerçekten hazır mıyız? Yeni dünyada hayatta kalabilmek için en önemli soru bu olacak kanaatindeyim!


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
MB Başkanı Karahan’ın Para Politikasına Bakışı
MB Başkanı Karahan’ın Para Politikasına Bakışı
Dr. Fatih Karahan, TCMB Başkanı olmasının yanında 50’ye yakın makaleye imza atmış ve çalışmaları binlerce kez alıntılanmış bir akademisyen. Yeni TCMB Başkanı’nın para politikasına dair düşüncelerini anlamak için bu makaleler önemli bir referans noktası. Karahan’ın parasal sıkılaşmanın bazı koşullarda ekonomiyi resesyona sokmadan enflasyonu kontrol altına aldığına dair çalışmaları bulunuyor.
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 17. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 17. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Batılı Şirketlerin Teknolojide Çin Endişesi
Batılı Şirketlerin Teknolojide Çin Endişesi
Dell ve çip şirketi Micron’un Çin’in teknolojik endişelerini derleyen bir araştırma grubunu desteklediği ortaya çıktı.
Çin’in Yükselen Yeni Merkezleri
Çin’in Yükselen Yeni Merkezleri
Hong Kong’un yüksek kiraları genç profesyonelleri Shenzhen’e yönlendiriyor.
ABD’de Ekonomistlerin Getiri Eğrisi Tartışması
ABD’de Ekonomistlerin Getiri Eğrisi Tartışması
80 yıllık bir teorik model üzerindeki tartışmanın gerçek kazananı ABD ekonomisi oldu
Hollywood Rahatsız, Hem de Çok…
Hollywood Rahatsız, Hem de Çok…
Okuduğumuz kitapların, dinlediğimiz müziklerin, seyrettiğimiz filmlerin insan olmayan farklı bir kaynaktan yaratılması belki de bize farklı bir perspektif verecek.
Tüketici Eğiliminde Farklı Bakış: Z Kuşağını Anlamak
Tüketici Eğiliminde Farklı Bakış: Z Kuşağını Anlamak
Z kuşağı satın alma gücü ve harcanabilir gelir açısından giderek daha güçlü hale geliyor
Hedefi Revize Etmek mi Daha Şahin Yoksa Yerinde Tutmak mı?
Hedefi Revize Etmek mi Daha Şahin Yoksa Yerinde Tutmak mı?
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen yazdı;
Bilançolarda Fonksiyonel Para Biriminin Önemi
Bilançolarda Fonksiyonel Para Biriminin Önemi
Ülkemiz 1980’li yıllardan sonra serbest piyasa ekonomisine geçerek dışa açık ekonomi modelini benimsedi. Dışa açıklıkla gelen serbest piyasa ekonomisiyle beraber yabancı para kullanımı o günden bugüne yayılmaya devam ediyor. Zaman içerisinde, yabancı para kullanımını kısıtlayıcı mevzuatların esnediğini, hatta diğer liberal ekonomilerle kıyaslandığında asgari düzeye indiğini söyleyebiliriz.
Dişli Sendikaların Güçlü Dönemi
Dişli Sendikaların Güçlü Dönemi
Yüksek enflasyon koşullarında ücret artışları kritik önem kazanırken güçlü sendikaların üyeleri toplu sözleşmelerde ciddi kazanımlar elde etti. En çok üyesi bulunan Hizmet İş’te ücret artışları yüzde 53’ten başlayıp yüzde 166’ya kadar ulaşırken, Türk Metal ilk 6 ay için yüzde 98 zam aldı. Lastik İş’e bağlı kimya işçilerinin ortalama geliri 65 bin liraya yaklaştı.
Çocuklarımızın Eğitim Ücretleri Bizi Stresten Öldürüyor
Çocuklarımızın Eğitim Ücretleri Bizi Stresten Öldürüyor
Anne babalar eğitim masraflarındaki artışları hakkaniyetli bulmuyor, hatta eğitim kurumlarının durumdan istifade ettiklerini düşünüyor
Ekonomi Stratejik Amaçlar İçin Nasıl Kullanılır?
Ekonomi Stratejik Amaçlar İçin Nasıl Kullanılır?
Devletlerin ve devlet bloklarının ekonomik araç ve yöntemleri güç elde etmek amacıyla kullanması anlamına gelen Jeoekonomi, bugünün uluslararası ilişkilerde yaşananların açıklanmasında yardımcı olabilir
Lüks'ün Krizi Kısa Sürüyor
Lüks'ün Krizi Kısa Sürüyor
Finans piyasalarında 2023 yılında en çok konuşulan hisselerin başında Muhteşem Yedili (Apple, Alphabet, Amazon, Nvidia, Meta, Microsoft, Tesla) yer aldı. İkinci sırada ise Lüks Tüketim Hisseleri var. Lüks ürünler sahiplerine statü kazandırırken, bu şirketlerin hisseleri de yatırımcılarına enflasyon karşısında korunma sağladı
Şahin Gölgesi
Şahin Gölgesi
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ilk enflasyon raporu toplantısında, bankanın beklentilerini sabit bırakırken, sıkılaşma çerçevesindeki şahin söylem dikkat çekti.
Türkiye, Asya trenine atlamakta gecikiyor
Türkiye, Asya trenine atlamakta gecikiyor
Küresel ekonomik büyümenin ve ticaretin önemli bir kısmı Asya'da gerçekleşiyor. Türkiye ise küresel ekonominin en canlı olduğu bu bölgeden yeterince pay alamıyor.
Çin ve Rusya’dan Kaçan Fonlar Türkiye’ye Gelir mi?
Çin ve Rusya’dan Kaçan Fonlar Türkiye’ye Gelir mi?
Çin’in tam tersi biçimde Türkiye için olumlu görüşlerin yağdığı bir dönemden geçilse de yabancı yatırımcılar, henüz hisse senedi ve tahvil yatırımlarında büyük pozisyon almıyor. Peki sermaye akımlarının Çin’den kaçtığı bu dönemde Türkiye sermaye akımlarına ev sahipliği yapabilir mi?
Mevduat Faizleri Borsadaki İştahı Azaltır mı?
Mevduat Faizleri Borsadaki İştahı Azaltır mı?
Politika faizindeki artışa rağmen ocak ayında mevduat faizlerinde yaşanan düşüş yatırımcının borsaya olan ilgisini artırıyor. Yılın ilk enflasyon raporunda son dönemde atılan adımların TL mevduat tercihini olumlu etkileyeceği değerlendirilirken, enflasyonda en yükseğin geri kalması ve mevduat faizinin yüzde 50’nin üzerine çıkması borsa yatırımcılarını sabit getiriye yönlendirebilir.