Avrupa’da otomotiv pazarı çok hızlı değişiyor
Günümüzde Avrupa’da satılan her beş arabadan biri elektrikli iken, 2030’da küresel satışların yüzde 35’i elektrikli olacak. Dünyada bu alanda uzun süredir planlamalı bir yatırım hamlesi içinde olan Çin, devlet yönlendirmeli büyümenin ardından talep ve kapasite fazlasını ihracata, Avrupa pazarına satışa çevirdi. Çinli markaların Avrupa’daki pazar payı 2023’de yüzde 2,8’e çıkarken, elektrikli araçlarda ise yüzde 8’e ulaştı. Aynı zamanda elektrikli bir aracın maliyetinin yüzde 40’ını oluşturan bataryalarda da Çin teknolojisi hâkimiyeti devam ediyor.
Çin batarya hammaddesi olan lityumun işlenmesine yönelik küresel kapasitenin üçte ikisini kontrol ediyor. Lojistik maliyetlerine rağmen, üretim maliyetlerindeki avantajlar Çinli elektrikli araçları Avrupa’da güçlendiriyor.
Batarya teknolojileri geleceği şekillendirecek mi?
Yeni batarya teknolojileri ve yeni enerji depolama imkânlarının geliştirilmesi, Avrupa’nın Çin’e bağımlılığı en aza indirebilmek için önemli bir hedef haline geldi. Bu hedeflere ulaşmak için üreticilerin fiyatlarda dalgalanmaya yol açan lityum, kobalt veya nikel gibi kritik metalleri içermeyen çözümleri geliştirmesi gerekiyor. Sodyum iyon bataryalar, bu açıdan bakıldığında teknolojik gelişmelerle bu ihtiyaca cevap verebilecek gibi gözüküyor.
Enerji depolamaya ilişkin bu adımlar elektrikli araçların bataryalarına yönelik talebin önümüzdeki 10 yılda çok yüksek olacağını gösteriyor. Özellikle batarya pazarını elinde tutan Çin’e karşı, Avrupa’nın rekabet “etme konusundaki en büyük umudu, sodyum iyon batarya olarak görünüyor. Küresel elektrikli araç batarya pazarının 2035 yılında hızlı bir büyüme kaydederek 616 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bataryada yeni adım: Sodyum iyon bataryalar
90’lı yıllardan itibaren yoğun kullanılan lityum iyon bataryalar kişisel müzik çalarlar, kamera ve fotoğraf makineleriyle birlikte talepte önemli bir artışa yol açarken, lityum arz kıtlığı, buna bağlı fiyat artışları ve arz eksikliğinden kaynaklanan gecikmeler ön plana çıktı.
Sodyum iyon bataryalar, hem çok yüksek hem de düşük sıcaklıklarda daha iyi çalıştıkları için enerji depolamada yaygın olarak kullanılan lityum bazlı pillere göre daha ucuz ve daha güvenli bir alternatif olarak görülüyor. Ancak boyutlarına göre üretebilecekleri enerji miktarı uzun süredir lityum pillerin gerisinde kalıyor, bu da sodyum pillerini alanın kısıtlı olduğu çoğu elektrikli araç için şu anda kullanışsız hale getiriyor. Diğer yandan genellikle enerji depolamada ve elektrikli otomobillerde kullanılanlardan daha ucuz olan lityum bataryalar daha kolay bulunuyor ve maliyetinin düşük sodyum içermeleri sebebiyle daha ucuz olması bekleniyor.
Ancak sodyum iyon bataryalar, lityum iyon cinslerine göre yaklaşık yarısı kadar enerji yoğunluğuna sahiptir, bu da düşük menzil anlamına geliyor. Lityum iyon bataryalar ısı farklarından çok etkilenirken, sodyum iyon piller daha az etkilenir. Elektrikli araç bataryası üretimine olan talebin, 2023 için tahmin edilen 687 gigawatt saate (GWh) kıyasla, 2035 yılında küresel olarak 5,3 terawatt saate (TWh) ulaşması bekleniyor. Bu yoğun talep sodyum iyon batarya çalışmalarını hızlandırıyor.
Sürdürülebilir adımlar bataryalarla sıklaşacak
Yeni nesil bataryaların geliştirilmesi, iklim krizinin zorlukları karşısında karbondan arındırma ve enerji dönüşümü açısından kilit önem taşıyan enerji depolamanın geleceğinde belirleyici bir faktördür. Yenilenebilir enerjinin depolanması, yenilenebilir enerji üretimini daha esnek hale getirir ve sisteme entegrasyonunu sağlar. Son yıllarda batarya üreticileri ve otomotiv endüstrisi, enerji depolama sistemlerinin üretimi için lityuma alternatif hammaddeler araştırıyor.
En uygun seçeneklerden biri de sodyumiyon batarya gözüküyor ve onu yenilenebilir enerji depolamada bir sonraki devrim olarak konumlandırıyor. Bataryalar temiz enerji ekonomisine geçiş için önemli bir etken olurken, enerji maliyetlerini düşürüyor ve zararlı sera gazı emisyonlarını azaltıyor.
Enerji depolama ulaşım sektörünün elektrifikasyonu açısından kritik öneme sahip iken, elektrikli araçlara ve sabit depolamaya olan talebin tek başına lityum pil pazarının boyutunu on yılın sonuna kadar beş ila on kat artıracağı öngörülüyor.