Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

Küresel Ekonomi

Yılda 5 Trilyon Dolar
Dünyanın kendine koyduğu sürdürülebilirlik hedeflerini tutturabilmesi için yapmaları gereken yatırım tutarı.
  • 20 Eylül 2024 02:41
  • Dr. Ali Yürüdü
Yılda 5 Trilyon Dolar

İlk okuduğumuzda ne kadarlık bir büyüklükten bahsettiğimizi anlamak için iki, üç saniyeye ihtiyacımız olan “yılda 5 trilyon dolar” elbette tek başına Türkiye’ye ait bir sayısal büyüklük değil. Hatta dünyada bütün bir senede bundan daha büyük milli hasıla üreten beş tane ülke bile yok. Ama 5 trilyon dolar aslında dünyanın kendine koyduğu sürdürülebilirlik hedeflerini tutturabilmesi için yapmaları gereken yatırım tutarı. Hem de 30 yıl boyunca…


Dünyanın her yerinde paranın pahalı olduğunu düşünecek olursak, böyle durumlar daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi başkasının parasını borç almanın, kendi cebindekini kullanmaktan daha makul olduğu günlerdir. Dünya bu enerji dönüşümünü yaşamaya başladığından beri bu geleceğin neye mal olabileceğinden haberdardı. Başrolde Çin ve tüm gelişmiş ülkeler, ellerindeki kaynakları yenilenebilir enerji sektöründe yatırıma dönüştürdüler. Aslında 2005 sonrası Almanya’da güneş enerjisiyle başlayan enerji dönüşümü, dünyanın genelinde 10 yıldır bir kalkınma hareketine dönüştü.


Yepyeni bir sektörde yatırım yapmak, deneyip yanılmak bir ülkeye pahalıya patlayabilir. Bu yüzden 2005 sonrası ilk olarak kendi enerjisini kendi üretmeye çalışan Almanya’yı özellikle örnek vermek isterim. Zira herkesten önce öz tüketime başlayan, enerji kaynaklarının büyük çoğunluğunu güneş enerjisine çeviren ülke, bundan önemli fayda sağlamış olmakla birlikte, bu yatırımları maliyetli yapmıştı. Zira Çin’in daha sonra geliştirdiği teknoloji ile ucuzlattığı pil ve depolama imkanları Almanya’nın önceden yaptığı yatırımların maliyetini pahalı hale getirdi. Yatırımı pahalı olsa da, enerji üretimini özkaynağı ile sağlamanın avantajı Almanya’nın tercihi oldu. Elde kaynak olunca ülkelerin kendilerine tanıdığı hata payı yüksek olabiliyor elbette.


Nitekim kaynak sınırlıysa kendiniz tecrübe etmek yerine biraz bakarak öğrenmek gerekiyor. 2023 yılının dünya tarihine en sıcak yıl olarak geçtiğini ve küresel sıcaklığın her sene arttığını düşünecek olursak, tabii bir de jeopolitik risklerle enerji güvenliğini sağlamanın ne kadar önemli olduğu anlaşılmışken, hızlı yol almak bir o kadar önemli hale geliyor.


Ülkemiz doğal kaynak açısından zengin bir ülke değil maalesef. Ama yenilenebilir enerji kaynakları açısından oldukça zengin. Piyasamız regüle, yani kuralı kaidesi belli. Yenilenebilir enerji sektöründe yatırımın geri dönüş süresi, üretime dayalı yatırımların ortalamasından kısa. Dolayısıyla dünyada yerli yerine oturmuş bu piyasanın yatırımcısı dünyada çok. Gelgelelim başta bahsettiğim 5 trilyon dolarlık yatırımı, ülkeleri milli hasılasına göre ağırlıklandırıp, Türkiye’nin ihtiyacı olan kısma ulaşmaya çalışırsak, mevcut kaynaklarımızla tek başına enerji sektörüne yatırım yapmamız zaten düşünülemez.


Dolayısıyla bu sektör için, sadece ülke olarak bizim değil, sınırsız kaynağın olduğu güneş, rüzgar gibi adı üzerinde “yenilenebilir” alanlara daha fazla kaynak ayırmak gerekiyor. Ama hem Türkiye, hem dünya için böyle bir kalkınmayı sağlayacak ucuzlukta para olmadığı için potansiyeli açığa çıkarmak adına daha verimli projelerde, güçleri birleştirip daha büyük adımlar atmak gerekiyor.


Sadece ülkemiz için konuşursak, bu sektörün yatırımcıları sektörü iyi biliyor. Dolayısıyla yenilenebilir enerji kaynaklarında zengin olan ülkemizin, yatırımcıya vadettiği getiri daha geniş alanlara yayılmalı ve hem yerli hem yabancı yatırımcıya hitap edebilmeli diye düşünüyorum. Şimdilik ülkemizde sadece Avrupa’ya ürettiğimiz ürünleri satabilmek için, yani mevcut ihracat pazarımızı korumak için Avrupa’nın kurallarına uyuyoruz. Yani çabamız enerji sektöründe, şirketlerin münferit olarak sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar enerji üretebilmesine yetiyor. Hâlihazırda yenilenebilir enerji sektöründe bu denli doğal diyebileceğimiz kaynağı verimli ve etkin hale getirebilmek için öncelikle birlikte hareket edebilmeliyiz. Bu aynı bölgedeki işletmelerin ortak yatırımı da bölgesel ya da sektörel desteklerin ortaklaşa kullanımı ile de olabilir. Ancak bu şekilde öz tüketimden öteye gidebilir, ülke olarak enerji sektöründe bir adım öne geçebiliriz.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 48. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 48. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Yapay Zeka ve İnsan Zekası: İşbirliği mi, Rekabet mi?
Yapay Zeka ve İnsan Zekası: İşbirliği mi, Rekabet mi?
İnsan zekası ve yapay zeka arasındaki dengeyi kurabilen şirketler, dijital devrimde bir adım önde olacak.
Almanya’nın Sınır Kontrolleri Schengen’in Sonunu Getirir mi?
Almanya’nın Sınır Kontrolleri Schengen’in Sonunu Getirir mi?
Göç krizi, güvenlik endişeleri ve yaklaşan seçimler Almanya’yı sınır kontrollerine yöneltirken, bu adım Schengen serbest dolaşım sisteminin geleceği konusunda ciddi soruları gündeme getiriyor.
Enflasyon Muhasebesi FAVÖK’leri Törpüledi
Enflasyon Muhasebesi FAVÖK’leri Törpüledi
Bu yıl uygulamaya koyulan enflasyon muhasebesi Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin kârlılıklarını negatif etkiledi. İkinci çeyrek bilançosunu açıklayan şirketlerin Faiz, Vergi, Amortisman Öncesi Kârları (FAVÖK) 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 17,3 azaldı.
Orta Doğu’nun İpek Yolu’nda Geri Sayım
Orta Doğu’nun İpek Yolu’nda Geri Sayım
Yeni çağın İpek Yolu olarak adlandırılan Kalkınma Yolu Projesi ile Irak’taki Fav Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa’nın her ülkesine Türkiye’den kesintisiz ulaşım sağlanacak. Peki küresel ölçekte ilgi uyandıran proje hangi aşamada? Dev girişim Türkiye için ne gibi fırsatlar sunuyor?
Banka ve Ödeme Şirketlerinde POS Açmazı
Banka ve Ödeme Şirketlerinde POS Açmazı
Gelir İdaresi Başkanlığı, kayıtdışı ile mücadele amacıyla eski POS’ların kendi sistemi ile uyumlu çalışacak yeni teknoloji POS cihazları ile değiştirilmesi talebinde bulundu. Banka ve ödeme kuruluşları ise, 1 milyon 800 bin adet POS cihazının değişimi için verilen 15 Kasım tarihinin paniğini yaşıyor, zaman istiyor.
Beko’nun Tozlu Yolu
Beko’nun Tozlu Yolu
Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi konumundaki Beko, Mısır’a açtığı fabrika ile Afrika ve Orta Doğu pazarlarında varlığını da güçlendirmek istiyor. Bölge zayıf rekabet açısından fırsatlar sunsa da sıkıntılı ekonomik gidişat ve siyasal riskler işi zorlaştırabilir.
Merkez Bankalarının Güçlü Altın Talebi Devam Ediyor
Merkez Bankalarının Güçlü Altın Talebi Devam Ediyor
Merkez bankaları, altın fiyatlarındaki rekor yükselişe rağmen altın alımlarını sürdürüyor. Gelişmekte olan ülkeler, jeopolitik riskler ve finansal belirsizlikler karşısında altına yönelirken, altın ETF’leri ve spot alımlar fiyatları desteklemeye devam ediyor.
Kurumsal Yatırımcı Neden Önemli?
Kurumsal Yatırımcı Neden Önemli?
Bir kurumsal yatırımcının etkisi bireysel yatırımcının bin katından fazla olabiliyor.
Paraya Hükmeden Kadınlar
Paraya Hükmeden Kadınlar
Geçtiğimiz yıl küresel çapta yapılan merkez bankası yönetim değişiklikleri ortaya şaşırtıcı bir tablo koydu. Çünkü sadece geçtiğimiz yıl küresel ortamda kadın merkez bankası başkanları sayısı 23’ten 29’a çıkmış durumda. Artış göstermiş haliyle bile bu rakam 185 merkez bankasının sadece %16’sını ifade ediyor. Rakamlar hala cinsiyete yönelik eşit dağılım seviyesinden çok uzak fakat para yönetimlerinin üst düzey pozisyonlarında kadınların giderek daha çok söz sahibi olduğunu görüyoruz. İlginç olan ise, AMB Başkanı Christine Lagarde, Avustralya Rezerv Bankası Başkanı Michele Bullock ve Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina gibi etkili isimler bir kenara konulduğunda kadın merkez bankası başkanı atamalarının büyük çoğunluğunun az gelişmiş ülkelerde gözlemlenmesi.
Borsa Yeni Hikâye Peşinde
Borsa Yeni Hikâye Peşinde
Borsada hisseleri yukarı taşıyacak hikâyenin kalmaması ve halka arzların etkisini kaybetmesiyle birlikte endeks yaklaşık 2 aydır 9 bin 500 ile 11 bin puan arasında hareket ediyor. Borsayı yeniden yukarı taşıyabilecek en yakın hikâye MB’nin faiz indirimleri olacak gibi görünüyor.
En Yeni Ticari Araçlar Almanya’da Görücüye Çıktı
En Yeni Ticari Araçlar Almanya’da Görücüye Çıktı
Avrupa’nın en büyük ticari araç fuarlarından olan Almanya Hannover IAA Transportation Fuarı’nda dünyanın dört bir yanından katılan ticari araç üreticileri en yeni modellerini ve teknolojik ürünlerini vitrine çıkardı.
ABD’nin Yeni Belası: Siyasi Şiddet
ABD’nin Yeni Belası: Siyasi Şiddet
ABD’de Cumhuriyetçi Başkan Adayı Donald Trump’a 2’nci suikast girişimi siyasi kutuplaşmanın çok daha derinleştiğini gösteriyor.
Ekonomilerin Büyüyen “Gizli Borç” Tehdidi
Ekonomilerin Büyüyen “Gizli Borç” Tehdidi
Devletlerin gizli borcu 1 trilyon dolara ulaşırken, kamu borcunun şeffaf olmaması ekonomik istikrarı sarsıyor. Dünya genelinde kamu borcunun gizliliğini düzenleyen çok az yasa bulunmakla birlikte kamu borcunun dar tanımı, yasal açıklamaların ve denetimlerin yetersizliği ise borcun gizlenmesine zemin hazırlıyor.
Uzay Ekonomisi: Gelecek İçin Yeni Bir Adım mı?
Uzay Ekonomisi: Gelecek İçin Yeni Bir Adım mı?
Uzay yarışı yaklaşık 50 yılın ardından yeniden canlandı. ABD ve Çin’in başı çektiği yarışla birlikte uzay ekonomisinin 2035’e kadar yıllık ortalama yüzde 9 büyümesi bekleniyor.
Stratejik Açılım İhtiyacı
Stratejik Açılım İhtiyacı
Türkiye’nin hizmet sektöründe atılması gereken adımlar, hem mikro hem makro düzeyde stratejik bir planlama ile desteklenmeli.
Net Sıfırın Maliyeti 200 Trilyon Doları Aşacak Ancak Bu Yeterli Değil
Net Sıfırın Maliyeti 200 Trilyon Doları Aşacak Ancak Bu Yeterli Değil
Küresel emisyonların azaltılması maliyet açısından başarılabilir. Ancak ABD ve diğer zengin ülkeler savaş mentalitesine girmedikçe, kritik iklim hedeflerine ulaşma şansımız yok.
Rusya’dan Ayrılan Şirketler İçin Şartları Putin Belirliyor
Rusya’dan Ayrılan Şirketler İçin Şartları Putin Belirliyor
Ukrayna’nın işgalinden hemen sonra Rusya’dan çıkan Batılı şirketler büyük kayıplar yaşadı. İki yıl sonra çıkmayanların maliyeti gittikçe daha da ağırlaşıyor.