Businessweek
Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine aboneliğiniz boyunca tam erişim sağlayabilirsiniz. Abone Ol

İş Dünyası

Tüketici Eğiliminde Farklı Bakış: Z Kuşağını Anlamak
Z kuşağı satın alma gücü ve harcanabilir gelir açısından giderek daha güçlü hale geliyor
  • 12 Şubat 2024 11:33
  • Koray Öztopçu
Tüketici Eğiliminde Farklı Bakış: Z Kuşağını Anlamak

1997 ile 2012 yılları arasında doğmuş olan Z kuşağının yaşları şu an 12 ile 26 arasında değişiyor. Bu kuşağının neredeyse yarıya yakını artık yetişkin ve işgücüne katılmış durumda, bir kısmı da eğitimlerine devam ediyor. Bu kuşağın dünya çapında tahmini 450 milyar dolarlık harcama gücü var (yalnızca ABD’de 360 milyar dolar).


Bugün dünya nüfusunun yüzde 25’i ve 2030’da çalışanların yüzde 30’u Z kuşağı olacak, dolayısıyla onların hayata bakış açılarını anlamak belirleyici önem taşıyor. Z kuşağı, dijital çağda doğan ilk nesil ve bu nedenle web, mobil ve sosyal medyayı hızla öğreniyor ve diğer kuşaklardan farklı olarak yüzde 53’ü serbest çalışıyor. Şu an dünyada tüketim modellerini şekillendiriyor ve diğer nesiller de onları takip ediyor. Z kuşağı muhtemelen yaşlandıkça kendi nesillerine ilişkin mevcut anlayışımızı değiştirmeye devam edecek.


Z kuşağı yeniçağda nerede konumlanıyor?


Z kuşağının tüketim alışkanlıklarını inceleyen araştırmalar, yavaş yavaş tüketim modellerini oluştururken, dijital teknolojiyle denge aradıklarını ve daha analog adımlar aradıklarını gösteriyor. Teknolojiye olan ilgileri güçlü olsa da toplumdaki sosyal olaylara bakışları, inançları ve güçlü bireysellik çizgilerinin de öne çıktığını görüyoruz.


Z kuşağının tüketici özellikleri, önceki kuşaklarla kıyaslanamayacak kadar yüksek bir ekonomik bağımsızlık seviyeleriyle alışveriş alışkanlıklarına yansırken, genel olarak her adımlarında pragmatik yaklaşımlarını yansıtma eğiliminde olduklarını gösteriyor. Artık Z kuşağı hakkında beş yıl öncesine göre daha net bir anlayışa sahibiz. Ancak nelerden hoşlandıkları, nasıl davrandıkları ve işletmelerin onlara hitap etmek için ne yapması gerektiği konusunda hâlâ biraz kafa karışıklığı var.


Genel olarak Z kuşağının tüketici davranışları farklılaşıyor


Bilgili tüketiciler olma eğiliminde olan ve satın alma kararı vermeden önce genellikle seçenekleri araştıran Z kuşağı belirli markalara daha az bağlı. Kendileri açısından en iyi teklifi bulmak için araştırıyorlar ve kurumsal sorumluluğa Y kuşağından çok daha fazla önem veriyorlar. Z kuşağı fiyat bilincine sahip olsa da önceki nesiller kadar fiyata odaklanmadan, etik ilkelerle kaliteli üretimi daha fazla önemsiyor.


Alışveriş söz konusu olduğunda Z kuşağının tercihleri


Z kuşağı, dijital olsa da online dışında en çok mağazada alışveriş yapmayı seviyor, ürün temsilcisi ve sorumlusu arıyor. Diğer taraftan sosyal medya üzerinden alışveriş yaparken kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimlerini seviyor. Hem müşteri hizmetlerinin hem de ürün kalitesinin onlar için vazgeçilmez olduğunu görebiliyoruz.


Sürdürülebilirlikte bir adım öndeler


Sürdürülebilir adımlar ve küresel çevre bakışı, Z kuşağı için her zaman üst sıralarda yer alıyor. Sürdürülebilir ve döngüsel ekonomi paralelinde tüketim davranışlarına baktığımızda Z kuşağı için ikinci el ürün satın almanın önemi daha da öne çıkıyor.


Aynı zamanda finansal açıdan da daha sürdürülebilir olan ürünler ve markaların sosyal açıdan ne kadar bilinçli oldukları önemsedikleri konular arasında yer alıyor. “Sürdürülebilirlik statüsünün” bu yeni biçimi, sürdürülebilirlik bilgisinin Z kuşağının çok değer verdiği, etkilendiği, daha fazlasına sahip olmaya çalıştığı ve başkalarında ilgi duydukları noktalar olarak değerler dizisini oluşturuyor.


Retro bakış


Z kuşağı, dijitalin analog alternatifiyle karşılaştırıldığında, fiziksel kitap okumanın, e-kitap okumaya kıyasla insanların bilgileri hafızalarının daha derin bir bölümünde tutmalarına yardımcı olduğu gibi yeni keşifle artık geleneksel bakışa da sahip. Plakların, film kameraları ve kasetlerin yeniden dirilişi biraz da buna bağlanırken, teknoloji ve kültürle uğraşırken dokunma hissinin önemini gösteriyor.


Dokunma, dijital müzik ve cep telefonlarına yerleştirilmiş kameralarla büyük ölçüde kaybolan Z kuşağı için içgüdüsel yaşam deneyimlerinin geri kazanılmasına yardımcı oluyor. Retronun çekiciliği diğer taraftan teknolojiye de ilgi, ürün seçimi, bulunabilirlik, kolaylık ve değerin, Z kuşağı için alışveriş kanallarını seçerken en önemli etkileyici faktörler arasında yer alıyor


Pazarlamada Z kuşağını hedeflemek


En büyük harcama yapan grup olan Z’lerin 2030 yılına kadar diğer kuşaklardan üç kat daha hızlı şekilde alışverişlerini artırması bekleniyor. Şu anda Z kuşağı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki harcamaların yaklaşık yüzde 5’ine katkıda bulunuyor.


Ancak bu sayının 2030 yılına kadar yüzde 17’ye çıkması bekleniyor. Z kuşağı çok yakında en yüksek kazanç yıllarına girecek ve bu da onları önemli bir pazar haline getirecek. Z kuşağının harcama anlamında pazara etkisi gösterdiklerinden çok daha fazla. Bunun nedeni, ebeveynlerinin satın alma kararları üzerinde ve daha geniş ürün segmentlerinde büyük etkiye sahip olmaları.


Z kuşağı Y kuşağıyla pek çok tüketici özelliğini paylaşırken, perakendeciler Z kuşağı için birçok farklı kanala (sosyal medya dahil) ve kişiselleştirilmiş deneyimlere/mesajlara göre yeni dönemde stratejiler benimsiyor. Z kuşağını hedeflemenin en iyi yolu nedir sorusuna cevap, eski nesilde olduğu kadar basit olmayabilir. Yapılan araştırmalar, Z kuşağının öncelikle kişiselleştirilmiş ödüllere ve deneyimlere odaklandığını gösteriyor.


Kişiselleştirilmiş mesajlara iyi yanıt veriyor ve ödedikleri şeyin değerini görmek istiyorlar. Sosyal medyaya ilgileri ve markalara sadık olmadığı görülen Z kuşağının sürekli yeni teklifler, ürünler ile ilgisini canlı tutmak gerekiyor. Geleceğin tüketimini şekillendiren Z kuşağı pragmatik ve bilgili tüketicilerdir, gerçek değeri olan ürünlere ve promosyonlara ilgi duyarlar. Sosyal açıdan bilinçli olan bu kuşak, çok kanallı bir alışveriş benimsiyor.


Dergi Erişimi
Dergi içeriklerini okumak için Bloomberg Businessweek Türkiye dijital dergisine abone olmanız gerekmektedir.Abone değilseniz abonelik satın alarak tüm dergi içeriklerine sınırsız erişim sağlayabilirsiniz
Abone Ol
MB Başkanı Karahan’ın Para Politikasına Bakışı
MB Başkanı Karahan’ın Para Politikasına Bakışı
Dr. Fatih Karahan, TCMB Başkanı olmasının yanında 50’ye yakın makaleye imza atmış ve çalışmaları binlerce kez alıntılanmış bir akademisyen. Yeni TCMB Başkanı’nın para politikasına dair düşüncelerini anlamak için bu makaleler önemli bir referans noktası. Karahan’ın parasal sıkılaşmanın bazı koşullarda ekonomiyi resesyona sokmadan enflasyonu kontrol altına aldığına dair çalışmaları bulunuyor.
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 17. Sayısı Yayında!
Bloomberg Businessweek Türkiye'nin 17. Sayısı Yayında!
İşte yeni sayıdan öne çıkanlar...
Batılı Şirketlerin Teknolojide Çin Endişesi
Batılı Şirketlerin Teknolojide Çin Endişesi
Dell ve çip şirketi Micron’un Çin’in teknolojik endişelerini derleyen bir araştırma grubunu desteklediği ortaya çıktı.
Çin’in Yükselen Yeni Merkezleri
Çin’in Yükselen Yeni Merkezleri
Hong Kong’un yüksek kiraları genç profesyonelleri Shenzhen’e yönlendiriyor.
ABD’de Ekonomistlerin Getiri Eğrisi Tartışması
ABD’de Ekonomistlerin Getiri Eğrisi Tartışması
80 yıllık bir teorik model üzerindeki tartışmanın gerçek kazananı ABD ekonomisi oldu
Hollywood Rahatsız, Hem de Çok…
Hollywood Rahatsız, Hem de Çok…
Okuduğumuz kitapların, dinlediğimiz müziklerin, seyrettiğimiz filmlerin insan olmayan farklı bir kaynaktan yaratılması belki de bize farklı bir perspektif verecek.
Bildiklerimizi Unutmaya ve Yeniden Öğrenmeye Hazır mıyız?
Bildiklerimizi Unutmaya ve Yeniden Öğrenmeye Hazır mıyız?
Yakın geleceğimiz, sınırların zorlandığı ve imkansızın mümkün kılındığı bir dönem olacak gibi görünüyor
Hedefi Revize Etmek mi Daha Şahin Yoksa Yerinde Tutmak mı?
Hedefi Revize Etmek mi Daha Şahin Yoksa Yerinde Tutmak mı?
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen yazdı;
Bilançolarda Fonksiyonel Para Biriminin Önemi
Bilançolarda Fonksiyonel Para Biriminin Önemi
Ülkemiz 1980’li yıllardan sonra serbest piyasa ekonomisine geçerek dışa açık ekonomi modelini benimsedi. Dışa açıklıkla gelen serbest piyasa ekonomisiyle beraber yabancı para kullanımı o günden bugüne yayılmaya devam ediyor. Zaman içerisinde, yabancı para kullanımını kısıtlayıcı mevzuatların esnediğini, hatta diğer liberal ekonomilerle kıyaslandığında asgari düzeye indiğini söyleyebiliriz.
Dişli Sendikaların Güçlü Dönemi
Dişli Sendikaların Güçlü Dönemi
Yüksek enflasyon koşullarında ücret artışları kritik önem kazanırken güçlü sendikaların üyeleri toplu sözleşmelerde ciddi kazanımlar elde etti. En çok üyesi bulunan Hizmet İş’te ücret artışları yüzde 53’ten başlayıp yüzde 166’ya kadar ulaşırken, Türk Metal ilk 6 ay için yüzde 98 zam aldı. Lastik İş’e bağlı kimya işçilerinin ortalama geliri 65 bin liraya yaklaştı.
Çocuklarımızın Eğitim Ücretleri Bizi Stresten Öldürüyor
Çocuklarımızın Eğitim Ücretleri Bizi Stresten Öldürüyor
Anne babalar eğitim masraflarındaki artışları hakkaniyetli bulmuyor, hatta eğitim kurumlarının durumdan istifade ettiklerini düşünüyor
Ekonomi Stratejik Amaçlar İçin Nasıl Kullanılır?
Ekonomi Stratejik Amaçlar İçin Nasıl Kullanılır?
Devletlerin ve devlet bloklarının ekonomik araç ve yöntemleri güç elde etmek amacıyla kullanması anlamına gelen Jeoekonomi, bugünün uluslararası ilişkilerde yaşananların açıklanmasında yardımcı olabilir
Lüks'ün Krizi Kısa Sürüyor
Lüks'ün Krizi Kısa Sürüyor
Finans piyasalarında 2023 yılında en çok konuşulan hisselerin başında Muhteşem Yedili (Apple, Alphabet, Amazon, Nvidia, Meta, Microsoft, Tesla) yer aldı. İkinci sırada ise Lüks Tüketim Hisseleri var. Lüks ürünler sahiplerine statü kazandırırken, bu şirketlerin hisseleri de yatırımcılarına enflasyon karşısında korunma sağladı
Şahin Gölgesi
Şahin Gölgesi
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ilk enflasyon raporu toplantısında, bankanın beklentilerini sabit bırakırken, sıkılaşma çerçevesindeki şahin söylem dikkat çekti.
Türkiye, Asya trenine atlamakta gecikiyor
Türkiye, Asya trenine atlamakta gecikiyor
Küresel ekonomik büyümenin ve ticaretin önemli bir kısmı Asya'da gerçekleşiyor. Türkiye ise küresel ekonominin en canlı olduğu bu bölgeden yeterince pay alamıyor.
Çin ve Rusya’dan Kaçan Fonlar Türkiye’ye Gelir mi?
Çin ve Rusya’dan Kaçan Fonlar Türkiye’ye Gelir mi?
Çin’in tam tersi biçimde Türkiye için olumlu görüşlerin yağdığı bir dönemden geçilse de yabancı yatırımcılar, henüz hisse senedi ve tahvil yatırımlarında büyük pozisyon almıyor. Peki sermaye akımlarının Çin’den kaçtığı bu dönemde Türkiye sermaye akımlarına ev sahipliği yapabilir mi?
Mevduat Faizleri Borsadaki İştahı Azaltır mı?
Mevduat Faizleri Borsadaki İştahı Azaltır mı?
Politika faizindeki artışa rağmen ocak ayında mevduat faizlerinde yaşanan düşüş yatırımcının borsaya olan ilgisini artırıyor. Yılın ilk enflasyon raporunda son dönemde atılan adımların TL mevduat tercihini olumlu etkileyeceği değerlendirilirken, enflasyonda en yükseğin geri kalması ve mevduat faizinin yüzde 50’nin üzerine çıkması borsa yatırımcılarını sabit getiriye yönlendirebilir.